Linda Nochlin Sözleri ve Alıntıları
Linda Nochlin sözleri ve alıntılarını, Linda Nochlin kitap alıntılarını, Linda Nochlin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazının kadın yazarı, "terörizmi anlamanın bir boyutunun da genellikle eril olanın köküne inmeyi beraberinde getirdiği"ni itiraf edip, "hem hava korsanlarının hem Usame bin Ladin'in kimliği gün yüzüne çıktıkça, erilliğin karanlık tarafının fazlasıyla teşhir edildiği ve erkekliğin şiddetli fetihle özdeşleştirilip kadınların hayatın hemen her alanından dışlandıkları ortamı gözler önüne serdiğini" anlattıktan sonra Gloria Steinem'e referans vererek, "Şiddet içeren toplumların ortak noktası cinsiyet rollerinin kutuplaştırılmasıdır," der.
İdeoloji kendini, bir sanat yapıtındaki ifadede olduğu kadar, konuşulmayanda da ortaya koyar.
"Kadınlar kendi özel bakış açılarını ifade edebilecekleri herhangi bir imgeleme sahip değildiler. Çünkü ellerinde kullanabilecekleri kamusal bir dil yoktu."
Sanatta, günün insanının en bayağı yanları nasıl ele alınmalı?
Sayfa 86Kitabı okudu
“Neden hiç büyük kadın sanatçı yok?” sorusunun ne anlama geldiğini gerçekten düşünmeye başladığımızda, önemli soruların sorulma şeklinin bizi bu dünyanın düzeni hakkında nasıl koşullandırdığını -hatta yanılgıya düşürdüğünü- fark edebiliyorsunuz.
Nochlin, tarihe malolmuş cinsiyetçi bakışı yapıbozumcu bir mantıkla sorgulamaya girişiyor. “Neden Hiç Büyük Kadın Sanatçı Yok?” makalesi, erkeklerin üretiminin neden majör, kadınların üretiminin neden minör olarak değerlendirildiğine ilişkin kültürel sistemlerle ilgilendiği için, geleceğin sanat tarihçilerini “büyük kadın sanatçılar” silsilesi yaratmak peşinde koşmamak konusunda uyarıyor. Meseleyi ataerkillik karşısında anaerkillik mücadelesi olarak kurmuyor, “erk” kavramının kendisini, yapılanma biçimini sorgulamamızı öneriyor.
19. yüzyılın sanata meyilli genç kadınları için söylenebilecek en uygun şey, onların hep model kalacakları, asla sanatçı olamayacaklarıdır.
Sayfa 78
Çok gönderme yapılan makalesi "Visual Pleasure and Narrative Cinema"da (Görsel Haz ve Anlatımcı Sinema) Laura Mulvey'in işaret ettiği gibi kadın izleyicinin önünde iki seçenek uzanır: Ya erkeğin yerine kendini koymak ya da erkeklerin yarattığı baştan çıkarıcı edilgenlik pozisyonunu ve sorgulanabilir mazoşizm hazzını -en uç derecede iktidar yoksunluğunu- kabul etmek. Bu konumlandırma elbette kadınların sanat dünyasının iktidar yapısı içindeki -ayrıcalıklı azınlık hariç- fiili statüleriyle benzeşir.
Meseleyi ataerkillik karşısında anaerkilliğin mücadelesi olarak kurmuyor, "erk" kavramının kendisini, yapılanma biçimini sorgulamamızı öneriyor.
Sayfa 16
Sanatta değişim ancak güçlü inançlarla, aynı zamanda toplumu da değiştirebilecek kadar güçlü inançlarla gerçekleşir.
Sayfa 23Kitabı okudu
"tuhaf şey"
"erkekler için kullanıldığında 'düşmüş' sözü nasıl 'savaşta öldürülmüş' anlamına geliyor da kadınlar için kullanıldığında 'ahlakı bozuk' anlamına geliyor."
Sayfa 61 - YKY, 1. Baskı 2020 (Macaulay)
Çünkü sonuçta, gereken özellikler yeterince aşkın, sorumluluğa dayalı ve kazançlı olduğu sürece erkeklerin "mahrum bırakıldıkları" çok az alan var: Bebeklerle veya çocuklarla "kadınsı" bir etkileşim içine girme gereksinimi duyan erkekler çocuk doktoru veya çocuk psikoloğu olabilirler, üstelik yanlarında işin rutin kısmını üstlenen (kadın) hemşireler bulunur;...
Sayfa 45
Hayatta olduğu gibi edebiyatta da kadın ciddi biçimde sanata bağlanmış, kendini vermiş olsa bile işin içine aşk ve evlilik girdiğinde sanatsal uğraşını bırakması beklenmekteydi: Bu ders, 19. yüzyılda olduğu kadar bugün de genç kızların akıllarına doğdukları andan itibaren doğrudan ya da dolaylı olarak kazınır.
Sayfa 72
Rossetti
"Şiir yazarak geçinmek mümkün olsun isterdim. Eğer olabilse sanırım resmi bırakırdım."
Sayfa 79 - YKY, 1. Baskı 2020
Patriarkanın cinsel erk sisteminde, 'sınır aşma', sadece kabul edilen düşünce ve davranış kodlarının ihlali değildir: Daha çok kodların olabilecek en uzak uçlarını gösteren şeydir. Cinsel sınır aşma -gerek fiiliyatta gerek ingelemde- izin verilen davranışların tersini yapmaktan çok eşiğini geçmek olarak düşünülebilir. Muhalefetin hakiki mevkii, toplumsal cinsiyet farkında kendini gösterir.
Sayfa 21 - YKY, 1. Baskı 2020