Ey güzel! Ben yanmaz idim yandıran sen olmasan.
Damlamazdı yere yaşlar ağlatan sen olmasan.
Bir anda bırakırdım bu dumanlı kederleri
Beni miskin edip kederlendiren sen olmasan.
Ey Kazan! Coşkun Kazan! Dertli Kazan! Nurlu Kazan!
Buradadır atalarımın bucakları, köşeleri,
Buradadır dertli gönlüm hurileri, cennetleri.
Burada hikmet, marifet ve burada irfan, burada nur;
Buradadır ince bellim, cennetim ve buradadır hurim.
Bilmiyor diyorum, belki "bilmiş"tir!
Bildiğini bana sezdirmemiştir?
Anlamam, düşmem de anlam kasdına,
Şiirimi serdim ayağının altına;
Ona basarak gitse bütün yolu,
Şair için büyük bir lütuf olur.
Dikkat Spoiler içerir...
Tataristan’da 19. YY başlarında şair denince akla gelen tek isim Abdullah Tukayev’in kısacık hayatındaki büyük aşkını şiirleriyle birlikte anlatan bir kitap. Bir tarafta özgürlük bir tarafta aşk çığlıkları. Tukay Türk edebiyatının önemli bir taşı, daha önce hakkında bilgi sahibi olmadığım için hayıflandım. Kitapta Tukay’ın şiirleriyle birlikte; arkadaşlarına yolladığı mektuplardan, tedavi sürecinde Fatih Kerimi ve Neriman Nerimanov’un yardım taleplerinden, hakkında yazılan makalelerden de bahsediliyor. Yoksullukla kavuşamayan iki aşık.. Belki de veremin engel olduğu ‘seni seviyorum’ sözleri, kim bilebilir ki... Göz doldurduğu kadar yürek ısıtan bir kitap.
Keyifli okumalar..