"İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi."
Gerçekten herkesin kendini dibe vurduğu anlar olur ve o anlarda yok olmak ister. Kimse görmesin bilmesin ister. Belki başka bir hayatta başka anlarda olmak ister yada geçmişte aldığı kararları tekrar tekrar sorgular kendine. Yaşam ve ölüm arasında olan bir çizgi olduğu gibi bir kitap da vardır ben her daim kitapların gücüne inanırım. Yaşamak istersen kitap oku
Yaşamak ve sevmek istersen sadece oku
kendini,hayatını,çevreni ve iç sesini oku sadece oku
Hayat çok kısa bu kitapta Nora Seed'in başından geçen olayları anlatır pişmanlıkları dile getirir eğer geçmişe dönseydiniz aldığınız yeni kararların başka hayatları doğuracağını başka bir olasıkları dile getireceğini bilemezsiniz. Herşey için pişmanlık duymak yerine şu anın rengini,dokusunu,sevgisini keşfedin hayat devam ediyor sen olsan da olmasan da. Bu kitapta kendimden bir parça buldum inaniyorum ki sizde bulacaksınız.
Onunla birlikteyken başka hiçbir şeyin önemi kalmıyordu ve sakinleşiyordum. Beni dengeliyordu. Bir tek ona bakmak bile bana huzur veriyordu ve herhalde bu yüzden uzun uzun, gözlerimde aşırı bir yoğunlukla onu izliyordum. Artık kimse kimseye öyle bakmıyor.
Hayatta kalıplar var... Ritimler. Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar."
Olmadığınız bir şeyi de olmayı hedeflerseniz, başarısızlığa mahkûmsunuz. Kendiniz olmayı hedefleyin. Kendiniz gibi bakmayı, davranmayı ve düşünmeyi hedefleyin. Kendinize en sadık versiyonunuz olmayı hedefleyin. Kendiniz olma haline kucak açın.