Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mihail Şişkin

Mihail ŞişkinMürekkep Lekesi yazarı
Yazar
7.9/10
58 Kişi
204
Okunma
14
Beğeni
3.074
Görüntülenme

Mihail Şişkin Gönderileri

Mihail Şişkin kitaplarını, Mihail Şişkin sözleri ve alıntılarını, Mihail Şişkin yazarlarını, Mihail Şişkin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herhangi bir satırla yepyeni bir zamanı aralamak mümkün.
Sayfa 120Kitabı okudu
384 syf.
·
Puan vermedi
Rus edebiyatının güçlü güzel kökleri malum ama peki ya bugün filiz veren dalları ne alemde? Mihail Şişkin tam olarak bu soruya cevap veren bir kitap yazmış. Rus edebiyatının geçmiş görkemini çağdaş romancılıkta dipdiri yaşatıyorum dercesine çok başarılı bir roman ortaya koymuş. Adından anlaşılacağı üzere Vladimir ve Saşenka isimli iki sevgilinin mektuplarından oluşuyor. Vladimir Çin’de savaşta, cepheden yazıyor. Mektuplar çok güzel sevgi ifadeleri ve anılarla başlıyor ama her mektupta iki sevgili de birbirlerine daha çok açılarak geçmiş hayatlarından, yaşadıkları zorluklardan, kendilerinde iz bırakanlardan bahsediyorlar. Vladimir bunlara ek olarak savaşın seyrini ve yıkıcılığını da yazıyor tabii. Bu noktada Şişkin,uzun süre maruz kaldıklarımızın kaçınılmaz olarak normalimiz olduğuyla hala bizi ürpertebilenlerin dengesini çok iyi kurmuş ve yansıtmış.Mektupların seyri bir noktadan sonra Saşenka etkisiyle değişiyor ve biz geçen zamanı esas onunla beraber anlıyoruz. Vladimir savaşırken onun hayatı da tek düze gitmiyor ve onunla beraber ölüm, yaşlanma, kadın-erkek ilişkileri, arkadaşlık, insana zor gelen sorumluluklar gibi pek çok basamağı inip inip çıkıyoruz. Mektupların kitabı adım adım dönüştürüp ulaştırdığı sonu beğendim. İlla net çizgilerle çizilmiş sonları sevenleri mutlu etmez belki ama bence kitabı başarılı kılan böylesi olmuş. Mihail Şişkin, tanıştığımıza gerçekten çok memnun oldum.Onu okumaya devam edeceğim kesin.
Mektupların Romanı
Mektupların RomanıMihail Şişkin · Jaguar Kitap · 201784 okunma
Reklam
…gece hayvanlarındanım; ışığa ihtiyacımız olmaz bizim.
Sayfa 138 - Kör MüzisyenKitabı okudu
Gündelik hayat kelimeler olmaksızın akıp gider; böğürtüler, ünlemler, fıkralardan ve komedi filmlerinden veciz alıntılarla. Öğeleri yerli yerinde cümlelere sadece iktidarın ve edebiyatın ihtiyacı vardır. Rus edebiyatı Rusya'da anti-totaliter bilincin başını sokabildiği tek yerdir. Totaliter bilinç emirlerin ve duaların köpeği olmaktan ayrı bir memnuniyet duyar. Yukarıdan emirler düşer, aşağıdan dualar biter. İkincisi ilkinin orijinalidir çoğunlukla. Küfürler ise koca bir hapishane olan ülkenin yaşayan dualarıdır. Yasalar ve küfürler vatanın yin ile yang’ıdır, yağmuru ve toprağıdır, penisi ve vajinasıdır. Rus medeniyetinin sözel döllenişini sağlarlar.
Sayfa 113 - Duvara Kazınmış Kayığın İçindeKitabı okudu
Ah, o onca dramanın ortasında yeşererek yaşamı mümkün kılan iyimserlik!
Annem günlüğüne lisenin son yılında başlamış ve üniversite öğrencisiyken de birkaç yıl tutmaya devam etmiş. Kırkların sonu, ellilerin başı. (…)Ama bu defterde ona dair hiçbir şey yok. En sıradanından bir genç kız günlüğü: Birilerine âşık olası, heyecanla kalbine kulak veresi mi var, yoksa gelip çattı mı o an, bu mu o duygu, gerçek mi tüm bunlar? Ve bir dolu mutluluk. Okuduğu kitapların, arkadaşlarının, pencerenin ardındaki güneşin, yağmurun verdiği mutluluk. Üzerinden, hayatın istediğinden fazlasını vereceğine dair fikirsiz gençlik özgüveninin buram buram yükseldiği satırlar. Tüm bir ülkeyi zincire vuran korkunun izi bile yok. Sanki ihbarlar, kamplar, tutuklamalar, kuyruklar, fakirlik; hiçbiri yaşanmamış. O zamanlar okuyup bu kör, nerede yaşadığının farkında olmayan kıza hayret etmiştim. Bu kız çocuğu hapishane olarak dizayn edilmiş bir ülkede, bir zifirî karanlığın içine doğmuştu. Buna rağmen hayatı kendisine sunulan bir lütuf; aşkın vücuda gelmesinin, aşkı tatmanın, dünyayla mutluluğunu paylaşmanın yolu olarak görmüştü.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
Annemin ölümünün üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra yazdığım roman Rus edebiyatıyla başlıyor, birçok alıntıya, bağlantıya, örgüye ev sahipliği yapıyor, sonra da hayatımda olup bitenin yalın bir tasviriyle bitiyordu. Zordan basite doğru. İtinayla, defalarca okunmuş kitaplardan, annemin memesi alındıktan sonra içini süngerle doldurduğumuz sütyenine. Eski Slavca metinlerden ağrılarının artık yakasını bırakacağı, tutkuyla beklediği sessiz ölümüne.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
Reklam
…annem pek kiliseye giden tiplerden değildi. Tüm içtenliğiyle Tanrı'ya inanmıyordu. Böyle yetiştirilmişti. Beni de doğduğumda vaftiz ettirmeye kalkmamıştı hiç. Öyle başına gelebileceklerden korktuğundan falan da değil. 1961'in başında, Stalin çoktan anıtmezarında mışıl mışıl uyurken okulun Parti sorumlusuydu. En basit haliyle gerekli görmediğinden. Yazın Udelnaya'da, yazlık evdeyken büyükannem beni gizli gizli vaftiz ettirmişti.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
İnsanlığını kaybetmeden hayatına devam etmek istiyordu sadece. Tam da bunu istediği için ayaklarının altına alıp üstünde tepindiler.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
Ona selam bile vermediğim meselesi doğru ama bu sadece elime bir vahiy gibi düşen ve delikanlılığımın dünya tahayyülünü altüst eden Kolıma Öyküleri ve Gulag Takımadaları'nı okumuş olmamdan değil. Elbette hayır.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
Elbette, rejim nasıl olursa olsun iyi bir öğretmen çocukların ilerideki hayatlarında onlara yardımcı olacak niteliklerini geliştirmekle mükellef olan kişidir. Akıntıya karşı kürek çekmenin kurallarını falan öğretmeyecektir, çünkü çocukların gelecek için ihtiyaç duydukları bambaşka kurallardır: yaşadıkları hayatın trafik kuralları. Karşı şeride geçersen kaza yaparsın. Derhal geri dönmen ve akış yönüne girmen gerekir. Hayatta bir yerlere gelmek istiyorsan; ailene, çocuklarına normal yaşam şartları sağlayacak kadar para kazanmak istiyorsan akış yönüne girmen gerekir. Sen yöneticiysen ben aptalım, ben yöneticiysem sen aptalsın; dürüst bir emekle kaideni sağlamlaştıramazsın. Kurtlarla mı yaşıyorsun? Kurtlar gibi ulumalısın.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
835 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.