Mihri Belli

İnsanlar Tanıdım yazarı
Yazar
Çevirmen
9.0/10
5 Kişi
30
Okunma
10
Beğeni
2.790
Görüntülenme

Hakkında

Mihri Belli, (Aralık 1915, Silivri, İstanbul - 16 Ağustos 2011, İstanbul), komünist siyasetçi ve yazar. Kurtuluş Savaşı yıllarında Trakya Müdaafası'nı yönetenlerden Urfalı Mahmut Hayrettin Bey'in oğludur. ‎Robert Kolej'in ardından ABD'de Mississippi Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Marksist düşünce ve devrimci eylemle 1936'da iktisat okumaya gittiği Amerika'da tanıştı. Orada gençlik ve işçi hareketlerine katıldı. Bir süre Mississippi'de zenci yarıcılar arasında faaliyet gösterdi. 1940'ta Türkiye'ye döndü. TKP ile ilişkiye geçti. Türkiye o yıllarda tek parti (CHP) yönetimi altındaydı. II. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Alman zaferlerinin etkisi altında kalan CHP, Sovyet dostluğu politikasından ayrılmıştı. Türkiye’de tek muhalefet partisi gizli Türkiye Komünist Partisi (TKP) idi. Belli, yurda döner dönmez o sıralarda İstanbul il sekreteri olan ilkokul arkadaşı Davit Nae aracılığı ile yasa dışı Türkiye Komünist Partisi'yle ilişki kurdu. TKP saflarında faaliyet göstermeye başladı. 1942 yılı sonlarında TKP'nin Merkez Komite üyeliğine getirildi. 1943-1944 yıllarında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde Ordinaryüs Profesör Fritz Neumark’ın asistanlığını yaptı. Orada İlerici Gençler Birliği'nin kurucu ve örgütleyicilerinden biri oldu. 1944'de İlerici Gençler Birliği koğuşturmasında tutuklandı, iki yıl hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı. 1946'da yurt dışına çıktı. Yunan İç Savaşına gerilla olarak katıldı. Demokratik Ordu saflarında tabur komutanlığına kadar yükseldi. Burada Kapetan Kemal olarak anılıyordu. Çatışmalarda iki kez yaralandı. Bulgaristan ve Sovyetler Birliği'nde tedavi gördü. 1950'de Türkiye'ye pasaportsuz girmekten ve tabanca bulundurmaktan tutuklandı ve kısa süre hapis yattı. Serbest bırakıldıktan sonra ertesi yıl, ünlü 1951 TKP tevkifatında tekrar tutuklandı. Yargılandı ve 7 yıl hapis ve iki yıl dört ay mecburî ikamet cezasına mahkûm edildi. Mihri Belli ilk kez 1960'larda yasal olarak, kendi adıyla konuşma ve yazma olanağını elde etti. “Türk Solu” ve “Aydınlık Sosyalist Dergi” adlı yayın organlarının yayınlanmasına yardımcı oldu. Bu dönemde de konuşma ve yazılarından dolayı iki kez tutuklandı, aylarca hapis yattı. Mihri Belli bu dönemde ünlü Millî Demokratik Devrim (MDD) tezlerini geliştirdi. Arkadaşlarıyla birlikte kitlesel bir nitelik kazanmaya başlayan gençlik hareketinin Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi liderleriyle ilişkiye geçti. MDD kısa süre içinde solcu gençlik hareketi içinde önemli bir etkinlik sağladı ve Türkiye’de, 68 kuşağı gençlik hareketinin devrimci ve Marksist bir nitelik kazanmasında rol oynadı. Mihri Belli, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından yakalanmamak için yurt dışına çıktı. Bir süre Filistin Kurtuluş Örgütü'nün konuğu oldu. Ardından Türkiye’ye giriş yaptı. Ama birkaç ay sonra tekrar yurtdışına çıkarak Batı Avrupa'ya geçti. Orada bir süre kalarak Yurtsever dergisinin yayınlanmasına yardımcı oldu. Ecevit’in önderliğindeki CHP’nin en büyük parti olarak çıktığı 1973 seçiminde Türkiye’deydi. 1974 Af Yasasından sonra arkadaşlarıyla birlikte 1975'de Türkiye Emekçi Partisi'ni kurdu. Parti kurulur kurulmaz Sıkıyönetim Mahkemesi savcılığı harekete geçti Program ve tüzükte Kürt sözcüğünün kaldırılmasını istedi. Aradan yıllar geçtikten sonra Anayasa Mahkemesi harekete geçti ve Partiyi Kürtlere eşit hakları savunduğu için TEP’i kapattı. 1979'da kendisine suikast girişiminde bulunuldu. Saldırıda ağır yaralandı. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, 1981 sonlarına doğru yurt dışına çıktı. Bir süre Ortadoğu'da kaldı. “Faşizme Karşı Birleşik Direniş Cephesi”nin kuruluşuna katıldı. Oradan İsveç'e geçti. Tüm bu süreç boyunca Kürt hareketini yakından izledi. 1992'de Türkiye'ye döndü. 1997’de Abdullah Öcalan ile buluşarak Kürt sorunun fedarasyona gidilmeden de üniter devlet çatısı altında eşitlik temeli üzerinde gönüllü birliğin kurulabileceği konusunda görüş birliğine vardıkları uzun bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonradan kitap olarak yayınlandı. [kaynak belirtilmeli] 1996'da ÖDP, 2002'de de SDP kurucusu oldu. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde DEHAP’tan İstanbul birinci bölge adayı oldu. 2005'te 50 yıl önce hapiste yaptığı portreler, “Hapisaneden çizgiler” adı altında sergilendi. Kürt halkı özgür olmadan Türk halkının özgür olamayacağını savunmuştur. Türkiye'de en önemli temel ve birinci sorununun Kürt meselesi olduğunu belirtmiştir. Toplam 11 sene hapis, 18 sene zorunlu sürgün yaşadı. 2006 yılında 90'ıncı yaşı kutlandı. 29 Aralık 2007 tarihinde SDP'den istifa etti. 2008 Yılında Sosyalist Demokrasi Partisi'nden (SDP) ayrılanlarla birlikte İşçilerin Sosyalist Partisi'nin (Sosyalist Parti) kuruluşunda bulundu. Yazılarında İşçi Partisi'ni ve ÖDP'yi çok sert bir dille eleştirmiştir. 16 Ağustos 2011 tarihinde solunum yetmezliği nedeniyle İstanbul Göztepe’deki evinde yaşamını yitirmiştir. Feriköy mezarlığı'nda toprağa verilmiştir. Belli başlı kitapları (Rigas’ın Dediği) – Türkçe – İngilizce. (Eine Analyse der türkischen Linken) - Almanca (Türk Solu – Dün, Bugün) - Türkçe - İngilizce (Türkiye: Yapı, Ulusal Sorun) - Türkçe - İngilizce (İnsanlar Tanıdım) - Türkçe (1997) *(Gurbetten Notlar) - Türkçe (1998) (Gerilla Anıları) - Türkçe (2000) (Asıl Mesele O Kiraz Ağaçları) (2002) İnsanlar Tanıdım, Mihri Belli'nin Anıları / Mayıs 1999 / 3. baskı Aralık 2002
Unvan:
Komünist Siyasetçi ve Yazar
Doğum:
Silivri, İstanbul, Türkiye, Aralık 1915
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 16 Ağustos 2011

Okurlar

10 okur beğendi.
30 okur okudu.
41 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kıvılcımlı, bir dava adamı olarak zindanda yirminci yılını doldurmaktaydı.
Sayfa 328 - 1. baskı - 1989 - Milliyet Yayınları
Reklam
Biz tarihin ağır basacağına, milli geleneğin üstün geleceğine inanıyoruz.
Şefik Hüsnü'nün anlattığına göre Demokrat Partililer, Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi'nin kurulmasına engel olmak istemişlerdi.
Sayfa 248 - 1. baskı - 1989 - Milliyet Yayınları
Onun için mesele basitti. Yabancı, vatan toprağına saldırıyordu. Bu toprakları savunmak gerekti.
Üçüncü mevki yolcularının hepsi Asyalı. San Francisco'da vapur şirketleri Avrupa kökenli beyazlara üçüncü mevki bilet satmıyorlar. Uzakdoğu'daki sömürgelerin halkı, beyaz adamın üçüncü mevkide seyahat ettiğini görmemeli. Çinlilerin deyimiyle beyaz adam "must not lose face", yani doğulunun gözünde itibardan düşmemeli. Asyalıların büyük çoğunluğu Çinli.
Sayfa 148 - 1. baskı - 1989 - Milliyet Yayınları
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok