Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miraç Demirbaş

Miraç DemirbaşYeri Göğü Türk Karadeniz yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
4
Okunma
2
Beğeni
356
Görüntülenme

Hakkında

1 Ocak 1950’de Artvin’in Hopa ilçesinde doğmuş olan yazar 1975 mezunu inşaat mühendisidir. Artvin YSE İl Müdürlüğünde devlet memuriyetine girmiş ve devamında Ticaret Bakanlığına bağlı Tarım Satış Birliklerinde genel müdür olarak, Selçuk Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak, MPİ baş-bakanlık temsilcisi yönetim kurulu üyesi olarak, müsteşar müşaviri ve başbakanlık müşaviri olarak devlet hizmetleri ifa ettikten sonra 2003 yılında kendi isteğiyle emekli olmuştur. Bir ara resmî sektör inşaat müteahhidi olarak da iş hayatına geçmiş ve çeşitli resmî yapılar inşa etmiştir. Memuriyete ara verdiği dönemlerde ve emekli olduktan sonra siyasetle meşgul olmuş, Türkeş MHP’si ile Demirel DYP’sinin genel merkez teşkilatlarında Genel Mrk. Bşk. Yard. ve Genel Başkan Başdanışmanı / MKK üyesi gibi siyasetin üst düzeylerinde sorumluluklar üstlenmiş ve milletvekili genel seçimlerine katılmış ancak seçilememiştir. Türk Ocakları adına ve her ikisinin de bizzat kurucu genel başkanı olduğu H. Aydınlar Forumu ile MİLSAD adlı sivil toplum kuruluşları adına konferans ve paneller düzenleyerek yönetmiş ve bazı partilerin genel merkezlerinde siyaseti sorgulama ve eğitim konferansları vermiştir. Bu konferanslarla tartışmaya açtığı tespit ve fikirleriyle siyaset ve düşünce çevrelerinde kayda değer yapıcı yankılar uyandırmıştır. Bir süre “DOLUNAY” adlı bir fikir/düşünce dergisi çıkarmış, “Konferanslar”, “Türk Siyaset Kadrolarının Türkiye Cumhuriyeti’ne İhaneti” ve “Yeri Göğü Türk Karadeniz” adlı kitapları yayınlanmıştır. Ankara’dan yayınlanan bir özel radyoda 7 ay boyunca haftalık radyo konuşmaları yapmış ve bazı ulusal TV kanallarında Türkiye’nin büyük sorunları üzerine röportaj tarzında konuşmaları yayınlanmıştır. İstanbul’da geçen yüksek öğrenim öğrencilik yıllarından başlamak üzere bütün hayatı boyunca devam etmiş olan Türkçülük / Türk milliyetçiliği ülküsü ve ATATÜRK çizgisindeki kültürel ve siyasal çalışmalarıyla Türk siyaset ve düşünce dünyasına ışık tutmuş olan yazar “BÜYÜK TÜRK BİRLİĞİ” siyasetinin önde gelen isimlerinden biridir. Evli ve iki çocuklu bir aile babasıdır. 6 Mart 2021 tarihinde ani bir rahatsızlık sonucu hayata gözlerini yummuştur.
Doğum:
1 Ocak 1950
Ölüm:
6 Mart 2021

Okurlar

2 okur beğendi.
4 okur okudu.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Trabzon ve (Gürcistan’daki) Egrisi/Lazika kiliselerinin bu asimilasyon amaçlı misyoner faaliyetleri sebebiyle Rize'nin batısındaki Türk halkı içinde kendisini Rum/Yunan zanneden Türklere ve Rize'nin doğusunda kalan Çayeli-Hopa/Sarp sahil şeridi ile gerisindeki kent ve köylerimizin Türk halkı içinde kendisini “Kartli/Gürcü”, “Megrel/Laz” ve “Hemşinli/Ermeni” olduğunu zanneden epeyce sayıda Türklere tesadüf edilmektedir.
Bugün Ermenistan denilen yerin bütün eski ve ortaçağ tarih/coğrafya kaynaklarındaki adı "Yüksek Yer” anlamında "Armenia”dır. Halkının adı da Ermeni falan değil "HAY"dır. Ermenistan’ın kurucuları olduğu iddia edilen "Arşaklılar hanedanı "PART" denilen Türk/Turanlılardır. Merhum Prof. Kırzıoğlu'nun tesbiti de bu yönde olup çok sayıda tarihçilerce de kabul görmüştür. Hiçbir Ermenistan kralı (Armenya Derebeyi demek daha doğrudur) "Hay” değildir. Tarihin kaydettiği Armenya krallarının çoğu Hun/Part kökenli Türk'tür, bazıları da Romalı ve Sasanidir. Ermeni Gregoriyen kilisesinin kurucusu Aziz Gregor da Arşaklı bir Türk'ür. Ermeni destanları da eski Türk destanları ve "Oğuzname”lerden uyarlanmış masallardır.
Reklam
Devlet yönetimine dair politikalarda yerli feodallerle "ORBELYANLAR” sülalesi olarak anılan Doğu Türkistan Uygur kökenli askeri liderlerle anlaşamayan bir kısım Kıpçak Türkleri, ünlü Cengizli hükümdarı Abaka Han’dan ikta almak suretiyle o zamanlar Selçuklu Türklerinin toprağı olan Çıldır Ahıska taraflarına göç ederek Hristiyan Türk Çıldır Atabeyliği devletini oluşturmuş ve devam eden göçlerle de Şavşat ve Artvin’den başlamak üzere, tüm Çoruh vadisi ile Borçka, Hopa, Arhavi, Fındıklı, İkizdere, Ardeşen ve Pazar ilçesine kadar uzanan Doğu Karadeniz uç bölgesini bu Kıpçak Türkleriyle doldurmuştur.
Trabzon ile Rize arasındaki bir dağ adının "Çengel Dağ” olması ve Of -Bayburt arasındaki sarp ve dağlık bölgenin "Çengelistan" adıyla anılması bu yörelere Bizans/Roma döneminde BULGAR Türklerinin yerleştirilmiş olduğunun kanıtlarındandır. Çünkü "Çenge/Çengel” oymağı önemli bir Bulgar/Türk topluluğudur. Ayrıca Trabzon-Bayburt arasında bulunan ve Fatih Sultan Mehmed'in Trabzon'un fethi seferinde ordusuyla yaya olarak aştığını bildiğimiz dağın adının Bulgar Dağı (Bugünkü Kemer Dağı) olması ve Maçka ilçemizdeki "Aşağı Hortokop” ve "Yukarı Hortokop" köy adlarının da gayrimüslim Bulgar Türklerinin "Hortu" oymağından gelmiş olması bu köylerin en eski ahalisinin Bulgar Türkleri olduğunu işaret etmektedir.
Birçok yazar ve tarihçimizin, Bizanslı "Komnen" ailesi ferdlerinin İstanbul’dan Kolha’ya kaçıp Kıpçak Türklerine sığınarak Latin Haçlıların kılıcından kurtulduktan sonra, Kolha'daki KIPÇAK savaşçıların Trabzon'a kadar uzanarak burada bir devlet kurmaları ve tahtına da (İberya’da kendi hükümdarları olan Türk melikesi TAMARA'nın akrabası olduklarından) bu Komnenos kardeşleri oturtmalarıyla tarih sahnesine çıkan bu mahalli devletin hikayesini “Trabzon Rum İmparatorluğu" (!) başlığı altında yazmaları tarihi gerçeklere aykırıdır.
Sayfa 209Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
324 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ülkemizi Bölenlere Karşı Panzehir
Yazar, Türkiye Cumhuriyetini Karadeniz Bölgesi’nde soy üzerinden bölmeye, yıkmaya çalışan yağıların tüm iftiralarına, belge ve bulgularla karşılık vermiş. Yağıların “Karadeniz’de, Türklerden önce başkaları vardı. Karadeniz, bu soyların. Türkler, burada işgalci. Türkler, buralardan gitsin.” propagandalarını oradaki yurttaşlarımıza nasıl benimsetmeye çabaladıklarını, oradaki yurttaşlarımızın Türklüklerinden nasıl kuşku duymalarına neden olduklarını anlatmış. Yağıların yalan, iftira, uydurma, cımbızlama, örtme gibi yöntemlerine karşılık yazar, eski kaynakları kullanarak bu iftiraların iftira olduklarını kanıtlamış. Bu betik, Türklere bu iftiralara karşı savunma araçları vermiş. Her Türk bu betiği okumalı.
Yeri Göğü Türk Karadeniz
Yeri Göğü Türk KaradenizMiraç Demirbaş · Burtay Yayınları · 20172 okunma