Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Miraç Demirbaş

Yeri Göğü Türk Karadeniz yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
4
Okunma
2
Beğeni
389
Görüntülenme

Miraç Demirbaş Gönderileri

Miraç Demirbaş kitaplarını, Miraç Demirbaş sözleri ve alıntılarını, Miraç Demirbaş yazarlarını, Miraç Demirbaş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Maçka ve köyleri halkının konuştuğu dilde Türkçeden sonraki ikinci en büyük kelime grubu ise 727 kelime sayısıyla "kökeni bilinmeyen sözcükler" olup bu sayı, konuşulan kelimeler toplamının %34’ünü oluşturmaktadır. Ki bunlar da yukarıda saydığımız Saka ve Makron'lar gibi Proto-Türk yerli kabilelerin unutulmuş dillerinden sirayet etmiş olmalıdır.
Maçka ve köyleri halkının Türk kimliği ve dilinin bin yıldan uzun süren asimilasyona rağmen sapasağlam yerinde durduğunu görmekteyiz. Türkçenin yanında az da olsa konuşulagelen ve Rumca ve "Romaika" denilen yerel dil kesinlikle bir Yunan dili değil esas itibarıyla en çok Türkçeden olmak üzere Latinceden, Yunancadan, Farsçadan ve Arapçadan ticari, askeri ve dini sebeplerle gelen birkaç bin kelimenin zamanla birbirleri içinde karılmasıyla ortaya çıkan kompozit bir yapay dildir.
Reklam
Trabzon ve (Gürcistan’daki) Egrisi/Lazika kiliselerinin bu asimilasyon amaçlı misyoner faaliyetleri sebebiyle Rize'nin batısındaki Türk halkı içinde kendisini Rum/Yunan zanneden Türklere ve Rize'nin doğusunda kalan Çayeli-Hopa/Sarp sahil şeridi ile gerisindeki kent ve köylerimizin Türk halkı içinde kendisini “Kartli/Gürcü”, “Megrel/Laz” ve “Hemşinli/Ermeni” olduğunu zanneden epeyce sayıda Türklere tesadüf edilmektedir.
Rize'nin Çayeli ilçesinin doğusundaki Ardeşen-Pazar-Fındıklı-Arhavi-Hopa/Sarp sınır noktası ile şimdi Gürcistan’a kalmış olan Gönye-Batum-Çürüksu/Kobulet-Poti hattındaki doğu Karadeniz bölümüne Rum kiliseleri nüfuz edememiştir. Bu hat boyu ve gerisindeki ormanlık alanda, kökleri Kimmer, İskit, Hun, Ağaçeri, Hazar ve Oğuz Türklerinden gelen Müslüman Türkler ile o asırlarda kısmen Ortadoks dininden olan Kuman, Bulgar ve Peçenek Türklerinden ibaret yerli halk, şimdiki Gürcistan’ın Poti şehrinden içeride ve Faş/Rion ırmağı vadisinde faaliyet gösteren Lazika/Arkheopolis kilisesi ile daha içerideki Kutais kiliselerinden gönderilen papazların Hristiyanlık dinini aşılama faaliyetine maruz bulunmaktaydı.
Birçok yazar ve tarihçimizin, Bizanslı "Komnen" ailesi ferdlerinin İstanbul’dan Kolha’ya kaçıp Kıpçak Türklerine sığınarak Latin Haçlıların kılıcından kurtulduktan sonra, Kolha'daki KIPÇAK savaşçıların Trabzon'a kadar uzanarak burada bir devlet kurmaları ve tahtına da (İberya’da kendi hükümdarları olan Türk melikesi TAMARA'nın akrabası olduklarından) bu Komnenos kardeşleri oturtmalarıyla tarih sahnesine çıkan bu mahalli devletin hikayesini “Trabzon Rum İmparatorluğu" (!) başlığı altında yazmaları tarihi gerçeklere aykırıdır.
Sayfa 209Kitabı okudu
Bu arada şu notu da geçmek gerekir ki; tarihçilerimizin küçük bir Sancak beyliği çapındaki Trabzon Rum Tekfurluğu'na "imparatorluk” payesi yakıştırdığı bu Trabzon Komnenos'ları devletinin her yıl Konya'daki Anadolu Selçuklu Devleti hazinesine gönderip ödemeye mecbur olduğu vergi miktarı 10 bin Dinar tutarında ALTIN, 5 bin AT, 2 bin sığır, 10 bin KOYUN, 50 bin yük muhtelif HEDiYELER ile her istenildiğinde imkanı oranında ASKER gönderme mükellefiyetidir. Bu vergi listesi ünlü ortaçağ tarihçisi İbni Bibinin El Evamirül- Alaiye fi’l-Umuril-ALAİYE" adlı eserinde yazılı bulunmaktadır!
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
Sürmene’nin şimdiki adı Aşağıçavuşlu olan köyün eski adı “Aşağıkumanit”tir. Yukarıçavuşlu’nun eski adı da “Yukarıkumanit”tir.
Sayfa 193Kitabı okudu
Atalarımız, vasalları olan Trabzon Komnenolarından Trabzon’u aldıklarında yerli halkın neredeyse tamamının ve mülki ve askeri sınıfın dahi Hristiyan Kuman Türklerinden ibaret olduğunu görmüşlerdir.
Trabzon ile Rize arasındaki bir dağ adının "Çengel Dağ” olması ve Of -Bayburt arasındaki sarp ve dağlık bölgenin "Çengelistan" adıyla anılması bu yörelere Bizans/Roma döneminde BULGAR Türklerinin yerleştirilmiş olduğunun kanıtlarındandır. Çünkü "Çenge/Çengel” oymağı önemli bir Bulgar/Türk topluluğudur. Ayrıca Trabzon-Bayburt arasında bulunan ve Fatih Sultan Mehmed'in Trabzon'un fethi seferinde ordusuyla yaya olarak aştığını bildiğimiz dağın adının Bulgar Dağı (Bugünkü Kemer Dağı) olması ve Maçka ilçemizdeki "Aşağı Hortokop” ve "Yukarı Hortokop" köy adlarının da gayrimüslim Bulgar Türklerinin "Hortu" oymağından gelmiş olması bu köylerin en eski ahalisinin Bulgar Türkleri olduğunu işaret etmektedir.
Ünlü coğrafyacı bilgin Şamlı Dimeşki, 1327 senesinin Sinop, Trabzon ve çevresini tanıtırken bu yörede konuşulan dilleri saymıştır. Burada Türkçe vardır ama, Yunanca, Rumca ve Gürcüce vesair diller yoktur. Yalnız Trabzon içinde konuşulabilen ve Trabzon çevresinde dahi bilinmeyen Rumcanın daha ötelerdeki Çayelinde bilinmesi mümkün olabilir mi?
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.