BİR AVUÇ YALAN
Tüyler ürpertici bir gerçeğe hazır mısınız ? Belki de hayatınızı tamamen altüst edecek cinsten... Oleksa Yayınları yine kısa sayfalar arasına, mahiyeti büyük kelimeleri sığdırırken gizemi ve merakı körükleyen bir eseri bizlerle buluşturdu.
Emre, annesinin cinayetinin izlerinde kendini keşfederken, sizi bile gerecek bir gecenin eşiğinden geçiyor. Parkedeki kan... Çamurlu ayak izleri, bazaya sürüklenmiş bir ceset, merdivenlerin altına saklanmış gerçekler ve bir kasa...
Peki Emre'nin annesi aslında kim, kasanın içinden çıkan notlar neyi temsil ediyor, gece yarısı Emre'yi kendi evinde öldürmeye çalışmalarının sebebi ne..? Hepsi ve daha fazlası Bir Avuç Yalan'da gün yüzüne çıkıyor.
Yerinde tasvirler, nefesinizi tutup okuyabileceğiniz saklanma/kaçma/bocalama hissi iliklerinize işliyor satır aralarında. Emre'nin bayıldığı sahnelerde sebebini merak ederken algınızı yokluyor, Can'a sinir oluyor ve yalnızlık/kimsesizlik duygusunu tamamen kavrıyorsunuz. Aksiyon sahnelerinde ise güce kavuştuğunuzu düşünüyorsunuz.
Gerçekler sabahla beraber gün yüzüne çıktığında ise yalanın gölgesinde saklı olduğunuzu biliyor, 40. sayfadan sonra hayret ederek okuyorsunuz. Bu 54 sayfalık eserin devamı olmasını ve Kış Getirenlerin saklı hikayesini okuyabilmeyi çok istiyorum.
Yağmur sesini, gergin adımlarda hissetmek isteyenlere... Sır perdesini aralayıp, Denek 001'in arkasındakileri fantastik bir evrende solumak isteyen herkese önerimdir.
"Olması gerektiği gibi suskunluk, cesaret ister karanlıktan. Işık aydınlatmaz yolu, kalbi dinler her zaman."