Uzak doğudan gelmedim.
Sadağımdaki bütün okların kaderi ıskalamak.
Onikiden vurulmaz hiçbir kuş akşamın beşinde.
Farkı yoktur akşam beşin gece dörtten,
Eğer uyuyorsan.
Yaşamak aleyhimedir, rüyada değilim.
Doğuluyum ama uzaktan değil.
Hevesle çıkılan bütün yolların kaderi kaybolmak.
Ortasındayım, doğunun da kitabın da;
Kitabın ortasında bir iz, *ciğerdelen bir şiir:
“hâlin, yol hâlidir daima.”
Hırkam beyaz değil, derviş de sayılmam.
Ey esirgeyen ve bağışlayan!
Hevesle yürümekten beri kalmışlığımla beni ve
Hırkası beyaz dervişleri
Bağışla.
Muhammet Erdevir – Çoğul Soru.
"Madem başladık, kapıyı araladık; meselenin bir kısmını ortaya dökmezsek lafımız yarım kalır. Yarım laf sevmem. Benim kaçışlarım uzun hikâye ama arz edeyim. Kendimi bildim bileli insanlardan kendime kaçarım. Yabani bir adam işte. Huysuz ve geçimsiz sayılmam ama uyumsuz diyeyim, ötesi bende kalsın.”
Yolun yarısı degilmiş
Yol tükenmiş de görmemişim...
Ben o lav denizinden bir çıkış yolu bulabilir miyim?
Kitabımız15 tane birbirinden guzel öykülerden oluşuyor...
Erdevir kararlı bir şekilde kendi kozasını ören bir öykücü. Ayrıntıların samimi bir anlatımı var. En çok ayrıntı anlatımında takılıp kalıyor insan. 2010'da yazılan, bir anlamda çıraklık eseri sayılan eser için oldukça nitelikli. Her şeyden önce Türkçenin lezzetine doyum olmuyor. Manzaralar adeta yaşatılıyor. İnsan ilişkilerinde yapaylık yok. Bizi, bizden meseleleri konu ediniyor. Ve hakimane konularla geleneğe de sımsıkı bağlı... Tavsiyemizdir.
Çoğu zaman hikaye okurken tıkanıyor ve devamını getiremiyorum. O yüzden hikaye kitabı seçmek, roman seçmekten daha zor oluyor benim için. Ama bu kitap için bunuları söylemem mümkün değil! Aksine, su misali akıp gidiveren ve nasıl bittiğini anlayamadığım bir kitap oldu. “Lav Denizindeki Ada” kesinlikle iyi bir kalemden çıktığını hissettiriyor.
Okuyun ve okutturun.
Pişman olmazsınız.