"Sosyalizm Anlayışımız" başlıklı yazısında sosyalizmin "prensip olarak tek" olduğunu, ama uygulamada üç ana gruba ayrıldığını belirten Avcıoğlu, kaynağını sınıfsız bir toplum kurma idealinden alan sosyalizmin, "en geniş şekliyle bütün insanların hürriyet, eşitlik ve kardeşlik ilkelerinin ışığı al tında, en iyi şekilde yaşamalarına ve gelişmelerine imkan veren bir toplum düzenine ulaşma çabası" şeklinde özetlenebileceğini ve bu hedef ulaşıla bilmesi için de üretim araçlarının kamulaştırılmasının zorunlu olduğunu vurguluyordu. Avcıoğlu'na göre, bütün sosyalistler bu noktalar üzerinde anlaşıyorlardı, fkat ayrılık sosyalist toplum düzeninin nasıl kurulacağı ko nusunda ortaya çıkıyordu. Bu bakımdan sosyalizm "uygulamada" üçe ay rılıyordu: Doğu Sosyalizmi, Batı Sosyalizmi ve Az Gelişmiş Ülkeler Sosya lizmi (Avcıoğlu, 1962h). Doğu sosyalizmi koşulların ağırlığı nedeni ile "to taliter bir idare altında yürütülebilmişti", Batı sosyalizmi büyük ihtimalle "yumuşak metodlarla" gerçekleştirilebilecekti, az gelişmiş ülkelerde ise çok köklü değişikliklere ihtiyaç vardı, bir "beyaz ihtilal" gerekliydi. İnsani ve demokratik bir sosyalizmden yana olduklarını kaydeden Avcıoğlu'na göre zaten "demokrasi sosyalizmin ikiz kardeşi"ydi. Gerçek bir söz ve teşkilat lanma hürriyeti sağlanırsa Türkiye'de sosyalizme demokratik yollardan ge çilebileceğini ileri süren yazara göre, eğer iktidarlar demokratik yolları ka patırlarsa sosyalistler sonuna kadar savaşmaya da hazır olmalıydı (1962h).