"Efendiler ve Ey Millet biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler , dervişler , meczuplar (din adına bir kısım ruhbanların peşine takılan bireyler - müritler ) memleketi olamaz ..
"En doğru en hakiki tarikat medeniyet tarikatıdır "
21 Eylül 1946 da görevinden ayrılmak zorunda bırakıldı ..
29 Nisan 1947 tarihli yönetmelikte öğrenciler okul yönetiminden ve üretici eğitimden uzaklaştırıldı ..
9 Mayıs 1947 tarihli genelgeyle de kız öğrenciler ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim görmesi yasaklandı ..
Milli eğitim bakanlığı
20 Mayıs 1947 tarihli genelgeyle dayanarak Köy Enstitülerinin kitaplıklarında bulunan dünya klasiklerinden yaptırılmış çeviri kitapları toplatarak yaktırdı. .
1948 de enstitülerin öğretim programları değiştirildi ve üretken is eğitimine son verilerek yaşam gerçeklerine ve Türkiyenin kalkınma gereksinimlerine uygun uygulamalı öğretim yerine ....
ezbere dayalı ..tutucu ve ülkenin zorunlu gereksinimlerinden uzak ..amaçsız ve dağınık bilgi verilerine bağlı bir öğretim yönetimi aldı
Aynı yıl Köy Enstitüleri kapatıldı ..
"Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun en önce ve herşeyden önce ..Türkiyenin bağımsızlığına ,kendi benliğine (Dil,Kültür, Tarih bilinci ,Aile yapısı ,Inanç ve Töre ) ..
ulusal geleneklerine düşman olan tüm unsurlarla savaşım gereği öğretilmelidir ..
"Dünyada uluslar arası duruma göre böyle bir savaşımın gerektirdiği inançsal unsurlara sahip olmayan bireylerden oluşan toplumlara yaşam ve bağımsızlık yoktur "
Tapınaklarda Tanrı yada Tanrıya daha yakın bulunduğu toplum içerisinde insanlardan daha üstün ve ayrıcalıklı "kahinler "
"Keramet " doğa üstü veya aklın aciklayamadigi "tanrısal güç " mucize sahibi din adamları rahipler papazlar sınıf turetmesiyle ..
"Insan ile Tanrı yada Tanrılar arasında bir kutsanmış (mabut ) zümre oluştu ..
Bunlar kendilerine bağladıkları toplulukları kutsiyet adına yönetmeye törenleri ve ayinleri ile metafiziksel bir dünyanın içine çekmeye başladılar
Kemal ve Cemal'in etrafında dönen müthiş bir hikâye. Biri subay olarak terör örgütüyle mücadele ederken, diğeri de kaçırılıp terör örgütünün dağ kadrosunda yer almaktadır.
İki kardeşin hikâyesi dağları ağlatacak tarzda.
Konuyup ders alınması gereken bir kitap.
Kitap, uzun betimlemeleri haricinde gerek konu bakımından gerek anlatim üslubu bakımından güzel bir kitap.
Güneydoğu`da yillardir verdigimiz savaşın bireylere yaşattığı aci ve zulüm dolu yillari anlatan Bolge cografyasini bilmek isteyenlerin ve bölgede yasananlari öğrenmek isteyenlerin çok iştahla okuyabileceği bir kitap
İç güvenlik bölgesinde yaşananları en ince detayına kadar anlatan güzel ve gerçekçi bir kitap.Askerliği o bölgede yapan biri olarak gözümde canlandıra canlandıra,yaşayarak okudum.Bu tarz kitapları sevenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.