Nick, 1993 yılında İngiliz Osteopati Okulu'ndan mezun oldu ve tezini 'Siyah atletlerde doğuştan gelen atletizm' üzerine yazdı.
Tıbbi Akupunktur diploması var.
Harley sokağında özel bir beyin cerrahisi birimi olan Londra Omurga Kliniği'ni kurdu ve burada multidisipliner bir ekiple çalıştı ve karmaşık omurga ve kas-iskelet sistemi problemlerini tedavi etti. 15 yıl sonra diğer ortopedik ilgi alanlarını daha da geliştirmek için harekete geçti.
Şimdi yeni biriminde Princess Grace Hastanesi Ortopedi Merkezinde çalışıyor. Ayrıca, 20 uzmanın düzenli olarak katıldığı haftalık, spinal multidisipliner ekip toplantısını birlikte düzenledi.
Servikal omurga yaralanmalarının yanı sıra baş, boyun ve yüz ağrısı sendromlarında uzmanlaştığı için meslektaşları tarafından sevgiyle 'Nick-the-Neck' olarak bilinir. Fulham kliniğinde (Basuto Tıp Merkezi, 22 yıl) birinci basamakta bir pratisyen hekim ekibiyle yakın bir şekilde çalıştı. Hamilelikle ilgili problemlere ve ergenlere özel bir ilgisi vardır.
“Davranışınız önemlidir, çevrenizi ve diğerlerininkini değiştirir. İyi görünün, gurur duyun ve dik durun. Bir başkasının manzarası olduğunuzu unutmayın.”
Bu gözəl kitabın sadəcə 3 incələməsi var ona görə də mütləq haqqında yazmalıyam.
Kitab insan bədənindəki müxtəlif ağrılar haqqındadı. Kitab boyunca nümunə olaraq bir ağrı gətirilir, onun elmi açıqlaması verilir hansı ki bu hissələr biraz qarışıq gələ bilər. Sonra adətən o ağrını yaşamış real bir pasiyenti haqqında danışır ki bu çox maraqlı olur. Oxuduqca çox şey öyrəndim və belə informativ kitabları necə sevdiyimi düşündüm.
Sonlara doğru isə sağlamlıq, ağrılar və nəfəs alma haqqında çox dəyərli məsləhətlər verir müəllif. Çox bəyəndim.
Ağrı nedir, nasıl oluşur, sebebi fizyolojik mi psikolojik mi,neler yapılmalı neler yapılmamalı, nasıl bir yol izlenmeli gibi sorulara cevap verin ve örneklerle anlatılan bir kitap. Bir uzmandan yardım alınmadı gerektiğini, bu yardım alışı da ağrının ilk olduğu andan itibaren yapılması gerektiğini;bir terapist ve bir doktor yardım alınmasının çok daha iyi olunması gerektiğini anlatıyor. Tıp ve psikoloji alanı değil,tavsiye kitabı hiç değil. Kendi kendimizin psikoloğu ve doktoru olmadan önce bir uzmandan destek alınması gerektiğini çok iyi anlatan bir kitap. Keyifli okumalar.
Her şey psikolojik...
Kitapta insan nasıl biyososyokültürel bir varlık ise ağrı içinde benzer bir tanımlama yapılıyor. Yani ağrı karşımıza aslında olmadan sosyalleşme, kültürleşme ya da biyolojik kaynaklı olarak çıkabilmektedir. İnsan neye inanırsa ondan ibarettir bakışının tam olarak bilimselliklerle açıklandığı bir kitap olmuş. Kesinlikle çok beğendim, tekrar okunabilecek bir kitap. Güncel araştırmalar ve vaka örnekleri ile zenginleştirilmiş bu kitapta beğenmediğim yer yoktu resmen.