Hakkında
31 Ağustos 1949’da Ankara’da doğdu. 1966’da Bahçelievler Cumhuriyet Lisesinden mezun oldu. 1970 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın ve Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra TRT Kurumu Etüd ve Planlama Dairesi’nde göreve başladı. Bir süre Ankara Radyosu Dış Yayınlar Müdürlüğünde çalıştı. 1972 Yılında Basın ve Yayın Yüksek Okulu’nda asistan oldu. Türk Sinemasının İşleyişi ve Sorunları adlı teziyle 1978’de A.Ü. SBF. Siyasi Bilimler doktora derecesini aldı. 1988’de doçent, 1993’te profesör ünvanlarına hak kazandı.
1982-1981’de Ankara Üniversitesi tarafından verilen altı aylık yurt dışı bursuyla İngiltere’de inceleme ve araştırmalar yapan Abisel, 1999-2000’de araştırmalarda bulunmak üzere bir yıl süreyle Avustralya Canberra Üniversitesine konuk oldu. 2005-2006 ders yılında Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesinde görev alan Abisel, 2006’da Ankara Üniversitesi’nden emekli oldu. Bu tarihten itibaren YDÜ. İletişim Fakültesi’nde Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölüm Başkanı olarak çalışıyor.
Ankara Üniversitesi İletişim fakültesindeki görevi sırasında, çeşitli dönemlerde Fakülte Yönetim Kurulu ve Fakülte Kurulu üyelikleri yapan Abisel, 1993’ten 2005 yılına kadar Sinema Ana Bilim Dalı başkanlığını, 1995-1999 ve 2000- 2003 tarihlerinde ise Radyo, Televizyon, Sinema Bölüm başkanlığını yürüttü. Bu süre içinde çeşitli komisyonlarda görev aldı. Bazı film yarışmalarında jüri üyeliği de yapan Abisel’e Uçan Süpürge Film Festivali tarafından Türkiye’deki “İlk Kadın Sinema Profesörü” ödülü verildi.
Sinema alanında lisans ve lisans üstü programlarda çok sayıda ders veren Abisel’in yayınlanmış biri çok yazarlı olmak üzere dört kitabı, çeşitli makaleleri ve gazete yazıları bulunuyor.
Unvan:
Akademisyen, Yazar ve film yapımcısı
Doğum:
Ankara, Türkiye, 31 Ağustos 1949
Okurlar
5 okur beğendi.
94 okur okudu.
3 okur okuyor.
49 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Sözler ve Alıntılar
Yabancı ülkelerde yaşayan Türkler arasında video aygıtı satın alma oranı 1978 yılından itibaren hızla yükseliyordu. Video, Türk işçilerinin kapalı yaşamlarında yeni bir kaçış noktası olarak ortaya çıkmıştı. Bu kitle, yerli film için iyi bir talep oluşturuyordu.
Bir cinayet bir cani yaratır; milyonlarcası ise mukaddestir!
Sinemamızın kadın algısı
Popüler filmler aracılığıyla Türk sineması kadına ilişkin kendi ideolojisini şöyle ortaya koymuştur: Kadın karakterlerin başına gelenler -ister töreler, ister kötüler, ister kader yüzünden olsun- çok korkunçtur; bu yüzden kadınlara acımamak elde değildir, ama işte kadını kadın yapan tam da budur, bütün bu korkunçluklara gerektiğinde boyun eğmeyi bilmesidir.
Türk sinemasının 70'li yıllarda seks filmlerinin istilasına uğramasıyla birlikte, ailelere ve kadın seyirciye yönelik olan filmlere aile filmi denilmeye başladı. Böylece seks filmlerinden farklılığın belirtilmesi amaçlanıyordu.
Yerli filmlerimizde çok tutulan, aileye dayalı bir başka melodram türü ise küçük çocuklu filmlerdir. Bu çocukların görevi ailenin dağılmasını önlemek, eğer dağılmışsa
yeniden bütünleşIeşmesini sağlamaktır.
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
