Olaf Stapledon kitaplarını, Olaf Stapledon sözleri ve alıntılarını, Olaf Stapledon yazarlarını, Olaf Stapledon yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gözün hiçbir şeyi görmüyordu ve sana ilham veren şeyi dinlemekten başka yolun yoktu. Muhtemelen daha bilinçli, daha iradeli olsaydın, bu aşkı mahvetmeden de yıldızının peşinden gidebilirdin. Fakat kısa ömürlü ve ben merkezli varlıklardan, kendilerinden öte bir güç peşinde sürüklenmekten başka ne beklenir?
(...) evrende sayısız birey var, her birinin kaderi bütüne kıyasla çok önemsiz kalıyor fakat daha anlamlı çünkü en yüce kademelerinde bile ruh, topluluk hâlinde olan o bireylerin eseri.
Kitabımız 7 farklı öyküden oluşuyor, fakat daha çok insanı derin, cevaplaması güç sohbetlerin içine atan tarzda denilebilir. Sanki kitapta kendi kendine konuşan ve cevap arayan biri var gibi... Kitabın içindeki diğer 2 öykü de biraz bilim kurgu, biraz fantastik tarzında. Sanırım Olaf'ın ilk denemelerinden olabilir.
Öyküler fena değil, içlerinde en beğendiğim kitabın da ismi olan 'Efsuncu' oldu. Konusu iki adamın arasında geçen derin, düşündürücü ve felsefik sohbetti. Diğerleri de aynı tat ile devam ediyor.
Üstelik savaşmanın kötü olduğunu kim söylemişti ki? İyi olan her şey savaşarak kazanılmıştı ve Tanrı, Şeytanla savaşmıştı. Tanrı bir pasifist olsaydı cennet kaybedilmez miydi?
Kendime acaba gerçekten bu kadını seviyor muydu yoksa yalnızca onu sevdiğini mi düşünüyordu, diye sordum. Acaba aşkın gerçekten ne olduğuna dair bir fikri var mıydı?