Paul Feyerabend Gönderileri
Paul Feyerabend kitaplarını, Paul Feyerabend sözleri ve alıntılarını, Paul Feyerabend yazarlarını, Paul Feyerabend yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Aydınlar, Batı akılcılığının ta başından beri kendilerini öğretmen, dünyayı bir okul ve "insanları" da uysal öğrenciler olarak görmüşlerdir. Platon'da bu çok açıktır. Aynı fenomen Hıristiyanlarda, akılcılarda, faşistlerde, Marksistlerde de vardır.
Sayfa 167Kitabı okudu
İnsanın aynı yaşamı paylaşmadığı, sorunlarını bilmediği insanların sorunlarını çözecek çözümlere sahip olduğunu sanması budalalık, kendini beğenmişliktir. Böyle bir uzaktan insancılık uygulamasının, o insanların hoşuna gidecek sonuçlar yaratacağını sanmak aptallıktır.
Sayfa 167Kitabı okudu
Aydınların işledikleri cinayetten yakayı nasıl kurtardıklarını bilmek istiyordum; zira her yıl okullarımızda, üniversitelerimizde, yabancı ülkelerdeki eğitim ataşeliklerimizde yapılan şey cinayetten, zihinlerin ve kültürlerin katledilmesinden başka bir şey değildir. Bu durumun tersine çevrilmesi gerektiğini, köleleştirdiğimiz insanlardan öğrenmemiz başlamamız gerektiğini, zira bize sunabilecekleri çok şeye sahip olduklarını ve sahip oldukları haklar ve görüşler konusunda onlara boyun eğdirmiş Batılılar kadar arsız olmasalar da en azından kendi uygun buldukları biçimde yaşamaya hakları olduğunu düşünüyordum.
Sayfa 165Kitabı okudu
Bilgiyi, duyguları, tutumları sanat yoluyla zenginleştirmek ve değiştirmek şimdi bana, zihinleri (ve başka hiçbir şeyi) sözcüklerle
(ve başka hiçbir şeyle) etkileme çabasından çok daha verimli ve aynı zamanda çok daha insancıl bir uğraş olarak görünüyor.
Sayfa 158Kitabı okudu
Ahlaksal kuvvet, ister iyiden yana olsun ister kötüden yana, insanları köle haline getirir ve kölelik de ister iyiye ister Tanrıya yapılıyor olsun, içini düşülebilecek durumların en aşağılığıdır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Mitosun yaratıcıları kültürü 'başlattılar', akılcılar ve bilim insanları ise onu 'değiştirdiler', hem de her zaman daha iyiye doğru değil.
Sayfa 145Kitabı okudu
Bilimsel olmayan ideolojiler, pratikler, teoriler, gelenekler ancak, eğer kendilerine eşit rekabet şansı verilirse güçlü bir rakip haline gelerek bilimin bellibaşlı eksikliklerini açığa çıkarabilirler. Öte yandan, bilimin kusursuzluğu ancak, alternatif görüşlerle sayısız kere kıyaslandıktan sonra ileri sürülebilir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Bilimin tek başına hüküm sürmesinin nedeni, bazı geçmiş başarılarının yol açtığı kurumsal önlemlerin, rakiplerinin tekrar ortaya çıkışlarını önlüyor olmasıdır. Bir yanlışlığa da yer vermeden kısaca söylemek gerekirse:
"Bilimin günümüzdeki egemenliği, sahip olduğu kıyaslamalı üstünlüğünden değil, yarışmanın onu kazandıracak şekilde düzenlenmiş olmasından ileri gelir."
Sayfa 141Kitabı okudu
Eşit koşullarda yapılan bir yarışmada bile, çoğu kez, bir ideoloji başarıları toplayarak rakiplerini geride bırakır. Bundan, yenilenlerin hiçbir niteliğe sahip olmadıkları, bilgi hazinemize artık hiçbir katkıda bulunamayacakları anlamı çıkmaz; bundan çıkacak tek sonuç, bunların barutlarının şimdilik tükendiğidir. Tekrar sahneye çıkarak kendilerini yenmiş olanları yenebilirler.
Sayfa 140Kitabı okudu
Koşullar ne olursa olsun her büyüklüğü ölçen evrensel ve kalıcı bir ölçüm aleti fikri ne denli gerçekçi değilse, uygunluğun değişmez ölçüsü olan evrensel ve kalıcı bir "yöntem" fikri, hatta evrensel ve kalıcı bir 'akılsallık' fikri de o denli gerçekçi değildir.
Sayfa 137Kitabı okudu