Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pieter Spierenburg

Pieter SpierenburgCinayetin Tarihi yazarı
Yazar
10.0/10
1 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
566
Görüntülenme

Hakkında

1948'de Haarlem, Hollanda'da doğdu. Hollanda ve Batı Avrupa'da suç ve ceza tarihi hakkında yaptığı çalışmalarla tanınıyor. Halen Erasmus Üniversitesi'nde çalışıyor.
Unvan:
Yazar, Öğretim Görevlisi
Doğum:
Hollanda, 1948

Okurlar

1 okur beğendi.
8 okur okudu.
14 okur okuyacak.
3 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çeşitli ülkelerde, yok etme eylemleriyle ilgili veriler ve öldürülmüş yenidoğanlarla ilgili keşifler mevcuttur. Amsterdam’da ölü bebekler hemen her zaman, şehir kanallarının birinde yüzer halde bulunurdu; bu belki de onların tuvaletten buraya kadar geldiklerini gösteriyordu. Almanya ve İngiltere’de, tuvalette gerçekleşen doğum ve bebeği yok etme
İntihara yönelik bakış açısı, erken modern dönemin sonlarına doğru değişmeye başladı. Cadı kovuşturmalarının sona ermesi, şeytana biçilen rolün önemsizleşmesine katkıda bulundu; İblis artık kendini öldürme eyleminde elebaşı değildi. 18. yüzyıl boyunca her yerde, intihar bir suç olarak görülm ekten çıktı. Halkın tutumları ise daha yavaş değişiyordu. Kuzey Almanya’daki sıradan insanlar, intihar girişiminden sağ olarak çıkanlar dahil olmak üzere, bu eylemi şeytana hamletmeyi sürdürdüler.Öte yandan seçkinler, intiharı, o dönem çok sözü edilen melankoli ya da zarar verici öfke gibi illetlerin nihai sonucu olarak görüyorlardı. Montesquieu, Voltaire gibi Aydınlanmacı yazarlar ve ölümünden sonra basılan yazılarında David Hume, intihar hakkını savunmak için kuramsal açıklamalar yaptılar; Goethe ve Rousseau ise romanlarında bu eylemi romantize ettiler. Sanatsal bir gelenek, kendilerini ve ailelerini utançtan korumak için intihar eden tecavüze uğramış kadınlan hep methederken, erkek şerefinin ruhsallaşması, intiharı erkekler için daha az ayıplanır kıldı. Bazı durumlarda erkeğin, şerefini kurtarmak için dövüşmek yerine bu dünyadan ayrılmayı seçtiği, artık anlaşılır hale gelmişti.
Reklam
İstikrarlı bir devlet yapısı olmayan her toplumda, kan davaları ve kişisel uzlaşımlar görülecektir.
Şehirdeki kan davalarında olduğu gibi, burada da adil olmak gibi bir kaygı yoktu.
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok