Saltuk Buğra Bıçak

Kalbin Kandillerini Yakmak yazarı
Yazar
9.4/10
19 Kişi
76
Okunma
3
Beğeni
738
Görüntülenme

Saltuk Buğra Bıçak Sözleri ve Alıntıları

Saltuk Buğra Bıçak sözleri ve alıntılarını, Saltuk Buğra Bıçak kitap alıntılarını, Saltuk Buğra Bıçak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir çocuk "Baba! dese yetimce üşüyorum Vefanın eşiğinde izzetle yaşıyorum
Reklam
Başa gelen musibetler İbn Atâullah-ı İskenderî hazretlerinin hikmetli sözlerinde ifade ettiği gibiydi aslında: "O'ndan isteyeceğin şeylerin en hayırlısı O'nun senden istediğidir. Bazan sana verir de mahrum bırakır. Bazı kere ise mahrum bırakır da verir."
Kendisine tövbe nasip olan insan bu nimete çok şükretmeliydi. Nimete şükrün hakkını veremediği için de çok tövbe ve istiğfar etmeliydi. Düne takılıp kalmadığı gibi filanca zaman yaparım diyerek kendini kandırmamalıydı. Çünkü dün ve yarın engeline takılanlar bugünün hakkını veremezdi. Zaman, şimdiki zamandı. An, bu an idi. Önemli olan şu an ne ile meşgul olduğumuz, şu anımızın hakkını verip veremediğimizdi. Bundan dolayı devamlı muhasebe aynasına bakmak, o aynada hatalarını ve güzel yanlarını seyretmek gerekiyordu.
Yazık...
..kişi edepten yoksun olmamalıydı. İlmiyle amil, imanıyla Kâmil olmalıydı. Derviş bunların muhasebesini yaparken, âlim ona fikıhtan bir soru yöneltti. Bu soruyu sormasındaki amacı dervişin ve hocalarının bileğini bükmekti. Mutasavvıf olan zatlara karşı mutaassıp olan bu âlim o kadar ilmine rağmen şunu kavrayamamıştı ne yazık ki; fıkıh bilgisi olmadan tasavvuf ehli olmaya kalkan kişinin zındık, tasavvuf ilmi olmadan fıkıhla yetinen kişinin fâsık olma tehlikesi vardı.
Sefer der Vatan.
Nefesini koruyarak, adımlarına yönelerek ve seferin asıl vatanına doğru olduğu şuuruna bürünerek yürümeye devam etti derviş.
Reklam
Bir yürüyüş..
Uykusuz geceler, gecesiz uykular vardı bu yürüyüşte. Ardında bırakmak sana ait ne varsa, ardına bakmadan yürümek... Bakışlarının değdiği son ufka doğru adımlarını artırmak, bazen önüne bile bakmadan yürümek...
Dünyadan tamamen el etek çekmek değil, dünya ve içindekilerle helâl dairede irtibatı sağlarken gönlü dünyadan çekmek lazımdı.
Sonra yürüdü. Derviş olmanın icabıydı yürümek. Nevbaharın yaza yürümesi, bülbülün güle uçup konması, kelebeğin boynu bükük bir menekşeye doğru kanat çırpması gibi yürüdü.
Yürümek... İttiba ettiğin zâtın adımlarının izinden başka bir ize ve menfeze îtibâr etmeden yürümek...
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.