Kitabın konusunu okuyunca ben bu kitabı okumam lazım diye kendimi şartlandırmıştım. Çünkü Süper insanları(engelli) anlatan kitapları okumayı çok seviyorum. Onlar için en ufak şey bile zor ve hepsinin üstesinden geliyorlar. Bu kitapta da Ana karakterimizin annesinin bazı sorunları var ve sadece belli kelimeler söyleyebiliyor. Kitap .çok güzel kurgulanmış. Bu kelimelerin bölüm başlığı yapmak falan baya tatlı detaylar. Onun dışında kitabın ilk kısımlarını çok sevdim ama bir süre sonra yolculuk ve macera hikaesine döndü. Hatta gizeme döndü kitap. Nasıl söyliyeyim ilk vermek istediğin biraz uzaklaştı. Kötü değil lakin beklentinizi ona göre ayarlayın. Yolculuk hikayelerini de çok severim bu arada. kitaptada kısmen yolculuk içindeyiz. Tahmin etmesi zor olmayan bir sonu olsa da güzel bir sonu var. Haa çok duygulandın mı derseniz? cevabım hayır. Çünkü ben başlarda Annesinin çektiği sıkıntıları okuyunca duygulandım sonrasındaki olaylar ve gizem kısımları pek duygulandırmadı beni. İçinde verilmek istenen mesajlar net olsa da olumsuz mesajlarda bulunuyor. Hepimizi biliyoruz ki Heidi gibi şanslı kimse yok. Aynı şeklide tek başına yolculuğa çıkması vb. gibi sıkıntılarında altmetin olarak işlenmesi lakin YALAN söylemek gibi altı doldurulmaması pek hoş değil. Ama yine de okunması gereken bir kitap olarak görebilirim. Özellikle yeni yeni okumaya başlayan gençler için aşırı akıcı bir dili var tavsiye ederim. Hiç sıkılmadan çabucak 200'yı bitireceksiniz :)
Kitabın tanıtımından; “Annemin beyninde bir sorun olduğunu yüzüne bakıp da anlayamazdınız, ama ağzını açtığı anda işin rengi değişirdi. Sesi küçük kızlarınki gibi çok tizdi ve sadece yirmi üç kelime biliyordu. Sayıdan eminim, çünkü annemin söylediği şeylerin listesini yapıp mutfak dolabımızın içine raptiyeliyorduk. Bunların çoğu iyi, daha ya da sıcak gibi sık kullanılan kelimelerdi, ama içlerinden bir tanesi vardı ki onu sadece annem söylerdi: soof.”
Heidi doğum tarihini bilmiyor, babasının kim olduğunu da. Aslında Heidi’yle annesinin geçmişine dair her şey bir sis perdesiyle kaplı... Heidi annesinin kelimelerinden “soof”un peşine düşüp, onun geçmişiyle ilgili her şeyi öğrenmek üzere bir yolculuğa çıkıyor. Yanında eski püskü kırmızı bir kazak, birkaç fotoğraf ve şansıyla... Evden uzakta, anne kızın geçmişine ait eksik parçalar bir bir tamamlanıyor.
“Annemin Kelimeleri” kolay kolay akıllardan çıkmayacak, dokunaklı bir anne kız hikâyesi...
Çok ponçik insanın içini ısıtan bir hikaye. Meraklanarak ama sonucu da tahmin ederek yine de severek okuyorsunuz.
Kitabın adı, genel konusu kızımızın duygularının iyi şekilde anlatılması kitabı iyi geceler ie kitap yapmaya yetiyor. Genel manada bir baş yapıt değil belki ama sıradan da bir kitap değil kesinlikle. En azından benim için öyle oldu. Benim annem konuşuyor olsa da onun kelimeleri, demek istedikleri, duyguları veya geçmişimi biliyor olmanın kıymeti. Bunları düşünmemi sağladı. Güzeldi. Bir nefeste okunacak türden bir kitap.
Bir solukta okuyup bitirdiğim harika bir roman. Kitabı elime aldığımda eğlenceli bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Heidi’nin hikayesi ise çok farklıydı. Gençlerin okumasını isterim.