Tom Bottomore Gönderileri
Tom Bottomore kitaplarını, Tom Bottomore sözleri ve alıntılarını, Tom Bottomore yazarlarını, Tom Bottomore yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu yönden Marksizm yirminci yüzyıl sanayi devrimlerinin Calvinism'idir.
Gündoğan Yayınları 1990 Sayfa: 108
Pareto, Weber, Michels ve diğerlerinin farklı biçimlerde geliştirmeye yardımcı oldukları bu "gerçekçi bilim" Marx'ın toplumsal sınıflar kuramını her şeyden önce iki esas noktada çürütmeyi amaçlıyordu: İlki, çoğu toplumlarda, özellikle de modern sanayi toplumlarında, değişmez ve kapalı bir egemen sınıfın oluşmasını önleyen seçkinlerin sürekli olarak dolaşımını ortaya koyarak, Marxist bir "egemen sınıf" kavrayışının yanlış olduğunu göstermek; ikincisi de, her toplumda fiilen yöneten bir azınlık bulunduğu, bulunmak zorunda da olduğu için sınıfsız bir toplumun olanaksızlığını göstermek.
Gündoğan Yayınları 1990 Sayfa: 21
Devletsiz Toplumlar
Her toplumun bir siyasal sistemi olduğunu söylemek her toplumda çok farklı ve ayrı bir siyasal aygıtın (apparatus) bulunması anlamında bir "devlet"in bulunduğunu iddia etmek değildir. Siyasal çatışma ve kararların hısımlık ilişkileriyle veya dinsel anlayış ve ritüellerle sınırlı olduğu, toplumun her veya çoğu yetişkin üyesinin bu etkinliklere katılabildiği, bunları idare etme sorumluluğu iddiasında bulunabilecek herhangi bir uzmanlaşmış insan kümesinin görülmediği "devletsiz toplumlar" varolmuştur.
Sayfa 39
Modern dünyanın en önde gelen siyasal birimi ulus-devlettir. Açıktır ki, bu her zaman böyle olmamıştır. Aşiret toplumları, kent devletleri, eskil (ancient) imparatorluklar, feodal toplumlar, tümü farklı birtakım ilkeler üzerinde kurulmuştur; siyasal tutunumları başka tür bağlarla sürdürülmektedir. Ulus-devletin bu üstün konuma yükselmesi gerçekten çok yenidir; Avrupa'da çok-uluslu bir devlet - Habsburg Monarşisi - 1981'e kadar başlıca güç olarak kalırken, diğer Avrupa güçlerinin imparatorlukları, özellikle Britanya ve Fransa, İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar dünyanın geri kalan birçok bölgesindeki halklara bağımsızlıklarını vermeyi reddetmiştir.
Sayfa 59
Turgot gibi insanlığın birliğine kuvvetle inanırdı. Dünyanın farklı yerlerinde dış görünüşleri yönünden insanlar ne kadar değişik
olurlarsa olsunlar, duygu ve özlem yönünden aynı idiler. Lettres sur
f'Anglais'de (1 733, İngilizler hakkında mektuplar) tanık olunduğu
gibi İngilizleri çok beğenirdi. Ancak, ne İngiliz kültürü ne de İngiliz
yönetimi hakkında sistemli bir açıklama getinniştir. Özellikle İngiltere'nin özgür bir ülke olduğuna dikkati çekmiş ve özgür bir insan
olarak bir İngilizin dilediği yoldan cennete gidebileceğini belirtmiş
tir. Örneğin, Newton, yalnızca böyle bir ülkede doğmuş olduğu
için talihli değildi, fakat ayrıca ''skolostik densizliğin " (fes impertinence.r
scofastiq11cs) yasaklandığı ve tek başına aklın egemen olduğu bir dö
nemde doğmuş olduğu için talihliydi.
Marxist düşüncenin son onyıllardaki gelişmesi, buna iyi bir örnek oluştunnaktadır; hiç kuşkusuz çok yoğun kuramsal tartışmaların, Marx'ın yöntemi üstüne kayda değer birtakım yeniden-yorumlamaların ve bir sürü aydınlatıcı kavramsal çözümlemelerin niteliklendirdiği bu çalışmalar, bilimsel olarak daha ileriye gitmiş, tek bir
Marxist kuranım pekiştirilmesi yerine birbirlerinden keskin sınırlarla ayrılan bir dizi Marxist "okullar"ın kurulın
Simgeler, duygular ve toplumsal yaşam sıkı sıkıya
birbiriyle örülmüştür. Toplumsal yaşam, Durkheim'a göre, "ancak
engin bir simgesellikle mümkün kılınır ve simgeler olmaksızın
toplumsal duygular sadece eğreti bir varlık kazanabilir.
Sayfa 331Kitabı okudu
Toplumun yazarı Tanrı'dır. Ama insanın yazarı toplumdur.
Sayfa 150Kitabı okudu
Hakikat insan gibi ve toplum gibi, çağların ve insanların art
arda gelişi içinde serpilip büyüyen bir tohum olup, başlangıçlarında
hep kadim, sonraki gelişmelerinde hep yenidir.
Sayfa 149Kitabı okudu