Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Ümit Aktaş
Ümit Aktaş Yorumları ve İncelemeleri
Ümit Aktaş yorumları ve incelemelerini, Ümit Aktaş kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ümit Aktaş puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
168 syf.
8/10 puan verdi
Din öğesini vurgulayan belirli bir inanışı överken diğer inanışları gömen spirütel kitapları oldum olası sevmemişimdir.Gemi kitabı da tamamen şans eseri elime geçti ve boş bir anımda okudum.Boş bir an ' kısmının özellikle altını çiziyorum,çünkü normalde okumaya başladığımda daha ilk sayfalarda yazarın tarzını hayat görüşünü ve maalesefki başına gelen her şeyde dinin altına sığınması,mükafat veya ceza olarak görmesi ve haram,helal diyerek hayatın donelerini sınıflandırması; okumayı bıraktıracak,zamanımın boşa harcandığını hissetirecek türdendi..bir ilk yaptım ve kendimi ön yargılarımı aşıp ne de olsa 160 sayfacık kitap ,ne kadar sinirlerimi bozabilir ki :) diyip okudum esasen yazarın maceracı roman karakteri,yakalandığı ince hastalık ve gemi ile denizaşırı bazı ülkeler de gezinip hayatı sorgulaması,taraflı tutumları beni çoğu yerde gıcık etti ama cidden kitabın yazarı ,ki ben yeni tanıştım edebi tarafı fevkalede güçlü,cümleleri,şiirleriyle kitap da ki konu-anlatım-tarz terazisini dengede tutmayı başarmış.Esasen kanımca bu kitap; şuan da iktidar da olan a partisinin "nasıl ekmeğine yağ sürülür" ünün de kanıtı kitaplara bir örnekdir...
(Özel not: itiraf ediyorum sırf son cümleyi yazmak için bu kitaba inceleme yazdım)
İçerik güzel lakin bölümler uzun ve yorucu bir dille yazılmış. Okurken yoran ve teknik bir dil kullanılmış. O yüzden okurken baya zorlandım açıkcası. Biraz daha sade bir dil kullanılmış olsaydı keşke. Türkiye' de ki siyasal durum hakkında yazılmış kitaplar arasında konu olarak.
~Musa ve Yol Arkadaşı| Ümit Aktaş~
•”Musa ve Yol Arkadaşı, insanın yaratıcısına doğru uzanan sonsuz yolculuğunun hikayesini anlatıyor bize.”
•Bir peygamberin bebekliğinden başlayan yolculuğuna, kendi kulluğunuzu, yaşananlara bakış açınızı sorgulayarak eşlik edebileceğiniz bir kitap.
•Hz Musa’nın bebekken Nil’in sularına bırakılışıyla başlayan yaşam öyküsü, kavmiyle yaşadığı büyük imtihanlar ve mucizevi olanı görmeye direnenler anlatılıyor.
•İnsanın kendini keşfetmesini, görünenlerin ardındaki hakikatleri sabırla beklemeyi, hikmetlere teslim olmayı vurguluyor.
•Kitap; Hz. Musa'nın hayatındaki önemlilik arzeden başlıklara göre hazırlanmış. Bunlar; Sulardan çık-arıl-an, Sarayda büyüyen düşman, İsyan, Yolda olmak, Şuayb, Musa ve yol arkadaşı, Vahiy, Harun, Musa ve Firavun, Özgürlük yolu ya da kurtuluş, Sina ve çöl, Samiri ve altın buzağı, Arz-ı mevud.
#kitaplarhayatınızarenkkatar
Okuma Serüveni
Bazı kitaplar kendini gösterememiş yetenek gibidir. Doludur, kabiliyetlidir, kelimeleri şiir gibi akıcıdır, şık çalımlarla kendini okutturur. Fakat bilinmez, önemsenmez, vitrinde olmadığı için hak ettiği değeri görmez... Real Madrid'de forvet oynayacak birinin Siirtspor'da takılıp kalması gibi bir şeydir bu...
Bir dost kütüphanesinde rastladığım göz atmak için elime aldığım kitabı sonuna kadar okumadan bırakamadım. Sonra bir tane sipariş edip kütüphaneme koydum. Birine ödünç verdim geri gelmeyince yenisini aldım yine okudum yıllar sonra yine okuyorum...
Sadece aşağı yukarı 100 sayfalık ilk bölümü okumak için bile bu kitap alınır. Defalarca okunur, okunur, okunur...
Hayatı anlamlandırmak için okuma yolculuğuna çıkmak isteyen dostlara tavsiye olunur....
Öncelikle okumayı seven her insanın mutlaka kitaplığında olması gereken bir eser olduğunu söylemeliyim.Yazarın bu kitabı ile tanışmam başka bir kitapta isminin geçmesi ve okuyacaklar listeme eklemem ile gerçekleşti.Şimdi aynı şeyi bu kitapla tekrar yaptım ve bir sürü okunacaklar listesi oluşturdum kendime.Yazarın okuma serüvenim dediği yolculuğu roman,şiir,felsefe,tarih,siyaset, din üzerine kitaplar.Okumayı seven,okudukça sorgulayan sordukça daha çok okuyan biri.Anlam arayışında olan kitapları yalnızlığına sığınak yapan herkese önerilir
Yazar anarşizmi herkesin anlayacağı şekilde çok güzel anlatmış. Tolstoy'da bir anarşistti zorunlu askerliğe karşı çıkması bunun kanıtlarından bir tanesi. Anarşizmin insana ne kadar önem verdiğini insanın özgürlüğüne önem verdiğini okuyacaksınız.
Yazar aynı zamanda kitabın bir bölümünde İslamiyetin anarşizme bakış açısına da yer veriyor.
Çok akıcı ve doyurucu bir kitap oldu benim için. Konuyla ilgilenenlere tavsiye ediyorum.
![TARIK SARI [[ Meftun Muvahhid ]]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1102249_1693816817_6ZE3W.jpg){kind=small}
200 syf.
·
Puan vermedi
Hakikatin yolunu ve yönünü şaşırdığı bir dehlizden sizi tutup çıkaran nedir?
Bu sorunun cevabı çokta kolay olmasa gerek veya verilebilecek ne kadar çok cevap var diye düşünmeli. Bizi bu meçhul gidişattan tutup alan bize yön veren gerçeklik nedir? Bizim hakikat avcılığımız mı yoksa sıradan olmayışımız mı? Belki de hiçbiri; toplumsal tesadüf yada
·
Puan vermedi
Bu otobiyografik kitapta, yazar, çocukluğundan bugüne dek olan hayatını, kitaplara odaklı bir şekilde anlatıyor.
Okumanın onun için anlamını, kitaplarla ilişkisinin yıllara göre değişimini, okul ve şehir değişikliği gibi olayların onun üzerindeki etkisini, değişen ruh halini ve dünya görüşünü dönemlere ayrılan bir şekilde anlatan kitap, okumanın bir yolculuk olduğunu ve kitabın yazılış amacının okuma serüvenine yol alan okurlara karşılaşabilecekleri handikaplar hakkında tecrübeler, yaşam bilgisi sunmak olduğunu anlatan giriş bölümüne, Alak Suresi'nin ilk ayetlerini hatırlatarak başlıyor.
Daha sonra yazarın hayatındaki dönüm noktalarına ayrılmış on bir bölümde, çocukluktan üniversiteye kadar hayatını denemesel bir üslupla -yani öznel, samimi ve sohbet eder gibi- anlatmakta. Şiir, edebiyat, şehirler, toplum, din, siyasi iklim hakkında konuşmakta.
Bazı yerlerde yazarın düşünceleriyle kendiminkileri özdeşleştirdim. Mesela, bazı eserler ikimizin de üstünde aynı etkiyi yapmış. Toplumda hâkim görüşlerden ayrıldığımız bazı yerler aynı. Bazen de düşüncelerine hiç katılmazken buldum kendimi. Yaşça büyük hoşsohbet biriyle oturmuşum da konu konuyu açmış gibiydi.
Gerek bazı yerlerde durup düşünme ihtiyacından, gerek yazarın dilinden dolayı kitap akıcı değil. Sayfa sayısı az ama çok odaklanmış değilseniz muhtemelen bir günde bitiremezsiniz. Yavaş yavaş bitirirsiniz.
Kitabın içinde yazar her ne kadar okuduğu eserlerden bahsetse de parça parça dağılmış olan bu bahislerin sonda bir liste halinde yer alması çok iyi olurdu. Üşenmesem ben yapardım. Yüz ya da daha fazla kitap adı var içerisinde.
Ümit Aktaş'ın bu kitabı okuma sevgimi, ilgimi ve merakımı tetikleyen kitaplardan biridir. Aktaş uzun ve yorucu okuma serüveninin imbiğinden kısa pasajlarla birikimini aktarıyor okuyucuya. Felsefe tarihinden, Hegel'den, Wittgenstein'dan, Freud'a, Anarşizmden, Deleuze'cü göçebebilime, postmodernlerden Foucault'ya oradan İslam felsefesine uzanan bir okuma serüveni var yazarın ve bunlara başlıklar halinde değinilerde bulunuyor. Örnek alınası, okunulası.
Bu otobiyografik kitapta, yazar, çocukluğundan bugüne dek olan hayatını, kitaplara odaklı bir şekilde anlatıyor.
Okumanın onun için anlamını, kitaplarla ilişkisinin yıllara göre değişimini, okul ve şehir değişikliği gibi olayların onun üzerindeki etkisini, değişen ruh halini ve dünya görüşünü dönemlere ayrılan bir şekilde anlatan kitap, okumanın bir yolculuk olduğunu ve kitabın yazılış amacının okuma serüvenine yol alan okurlara karşılaşabilecekleri handikaplar hakkında tecrübeler, yaşam bilgisi sunmak olduğunu anlatan giriş bölümüne, Alak Suresi'nin ilk ayetlerini hatırlatarak başlıyor.
Daha sonra yazarın hayatındaki dönüm noktalarına ayrılmış on bir bölümde, çocukluktan üniversiteye kadar hayatını denemesel bir üslupla -yani öznel, samimi ve sohbet eder gibi- anlatmakta. Şiir, edebiyat, şehirler, toplum, din, siyasi iklim hakkında konuşmakta.
Bazı yerlerde yazarın düşünceleriyle kendiminkileri özdeşleştirdim. Mesela, bazı eserler ikimizin de üstünde aynı etkiyi yapmış. Toplumda hâkim görüşlerden ayrıldığımız bazı yerler aynı. Bazen de düşüncelerine hiç katılmazken buldum kendimi. Yaşça büyük hoşsohbet biriyle oturmuşum da konu konuyu açmış gibiydi.
Gerek bazı yerlerde durup düşünme ihtiyacından, gerek yazarın dilinden dolayı kitap akıcı değil. Sayfa sayısı az ama çok odaklanmış değilseniz muhtemelen bir günde bitiremezsiniz. Yavaş yavaş bitirirsiniz.
Kitabın içinde yazar her ne kadar okuduğu eserlerden bahsetse de parça parça dağılmış olan bu bahislerin sonda bir liste halinde yer alması çok iyi olurdu. Üşenmesem ben yapardım. Yüz ya da daha fazla kitap adı var içerisinde.
Vakit ya da para...Bunların bahaneler olduğunu hepimiz biliyoruz.Oysa sıradanlaşmaya karşı direnmek zorundayız.Geriye dönüp baktığımızda bir çölün boşluğuyla değil, bir serüvenin yoğunluğuyla ürpermeli yüreğimiz.
Hayat aldırış etmez,gözlerimizin yaşına bakmaz.Öyle ya da böyle geçiverir...Ama geçen kendi hayatımızdır,kendi ölümümüzdür izlediğimiz...
Bu hayat okumayanlar için ikinci sınıf bir hayattır.
Diyor yazar arka kapakta okuma serüvenini paylaşmış bizimle okurken not aldığım güzel öneriler vardı keyifli okumalar...
Kitapyurdu kampanyasından aldığım ve biraz önyargılı başladığım bir kitap oldu. Okurken bu önyargının boşa olmadığını fark ettim. Kitaptaki içi boş Atatürk düşmanlığı önyargımda haklı çıkardı beni.
Bir yerde, Dil Devrimi'ni eleştiriyor ama dayanaksız ve yanlış iddialarla eleştiriyor. Dil devrimi yapan tek ülke olduğumuzu iddia ediyor ama
İslam ve Siyaset
Ortadoğu'da çalkantılı ve ikiyüzlü bir siyasetin İslam üzerinden sürdürülmeye çalışılması güncel bir durum olmayıp tarihsel zehirleyici kırıntıların mirası. Doğası gereği aslında her din politik istismara açık olagelmiştir ama Ortadoğu'da İslam uzerinden siyasal çıkar yapma güdüsü başka bir medeniyette görülmesi nadir olaylardan olsa gerek.
Ümit Aktaş İslamî camia arasında entelektüel birikimi ve adîl duruşu ile önemli bir isim ama tanınmamakta. Neden tanısınlar ki bu ülkede şova malzeme olup hamaset edebiyatı yapmadığın müddetçe kimliğinin tanınması ciddi bir merak oluşturmamakta. Neyse ki münzevî olmak daha ahlaklı bir duruş bu coğrafyada :)
Kitap ciddi felsefî bir giriş ile devlet ve siyaset kavramı üzerinde durmaktadır. Gerçekten bu kısa girişten dâhi anladım ki bu konuda baya okumalar yapmam gerek. Yararlandığı kaynaklar güzel. Sonra ise özelde Kuran'ın siyasal bir davası var mı yada ahlakî bir istenç midir arzusu? İslam tarihi üzeriden ciddi ve önemli eleştiriler getiriyor.
Medine modeli üzerinden de ulus-devlet kıskacından çıkamayan ümmete de nice dersler var.
Şiddetin de din olgusu üzerinden kendisine meşruiyet sahası açtığı bu topraklarda Yaratıcı'nın aslında bizden isteği nedir gerçekten de Allah, isminin yüceltilmesini kan ile yazarak mı uluhiyet ve Kadir-i Mutlak tahtını sağlama almak istiyor. Yoksa yoksa...
İslam ve siyaset konusuna merakı olup hamaset dışı birşeyler öğrenmek isteyenler için güzel bir kaynak. Yazarın felsefi dili donanımlı ama karışık biraz. Anlatmak istediğini daha anlaşılır ifade etse ama yazarın genel olarak tarzı bu sanki. Tavsiye ederim güzel kitap..
Okuma Serüveni
“Bu hayat okumayanlar için ikinci sınıf bir hayattır” daha ilk sayfalarda sizi karşılayan bu cümle, okumayanlar için hayat neden ikinci sınıf bir hayat olur bunun cevabını veriyor. Yazar bir yerde okuyorum/okudum iddiasını bize kanıtlıyor. Diğer taraftan da okumamanın nasıl bir belirsizlik getireceğini aktarıyor. Okuma yapmak adına izmlerden yazarlara, felsefeden ideolojilere kadar bir çok özet bilgi sunan yazar okuyucuya okuma yörüngesi de çiziyor. Hiçbir şey okumamış olsanız ve bu kitabı elinize alsanız, bitirdiğinizde belki size çok uzak kalan söylemlerle ne okuyacağınız ve neden okuyacağınız hakkında bir fikriniz olacaktır. İşin aslı birden çok iyi fikriniz olacaktır.
Kitap Hakkında
Kitap Mahatma Gandi ve Abdül Gaffar Han'dan ziyade Thoreau'nun eylemsizlik felsefesi üzerine kurulu. Bu felsefe 40-50 sayfa kadar anlatıldıktan sonra bunun pratiğe dökücüsü Mahatma Gandi'den bahsediyor ve Abul Gaffar Han'ın onunla iletişime geçtiğini söyleyip Abdül Gaffar Han'a çok da değinmiyor. Bana bu felsefe çekici geldi kendi adıma. Bu felsefeye uyan Hindular, iş bırakıyorlar. Sonra İngiliz askerler üzerlerine ateş açıyor ve karşı koymak yerine kurşuna dizilmeyi bekliyorlar ve sonunda İngiliz askerler ateş etmeyi reddediyor. Cidden etkileyici bir felsefe ve sayfa sayısına göre verimli bir kitap.
