En Eski Victor Klemperer Sözleri ve Alıntıları
En Eski Victor Klemperer sözleri ve alıntılarını, en eski Victor Klemperer kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kelimeler küçücük arsenik dozajları olabilirler: Farkında olmaksızın yutulurlar, bir etki yaratmıyor gibi görünürler ama bir zaman sonra zehir etkisini gösterir.
Sayfa 25Kitabı okudu
Dil düşüncenin ifadesidir, toplu slogan ise doğrudan doğruya hitap edilenin zihnine indirilen çıplak yumruktur, onu boyunduruğa almak ister.
Sayfa 276Kitabı okudu
... "Yahudice" sıfatı "Yahudi"den de sık geçer, çünkü tüm hasımları tek bir düşman halinde topaklaştıran parantezin kapanmasını sağlayan, işte bu sıfattır.
Sayfa 199Kitabı okudu
Halkça somuttur; bir konuşma ne denli duygusal olursa, akla ne kadar az hitap ederse o kadar halkça olur. Aklın yükünü sırtından atmakla kalmayıp onu devre dışı bırakmaya, onu uyuşturmaya yöneldiğinde, halkça olmaktan demagojiye ve halkı ayartmaya geçişin eşiği de aşılır.
Sayfa 65Kitabı okudu
Mutlaklık arzusunun yol açtığı organizasyon aşırılığı veletlere kadar iniyordu, yok hayır kedilere kadar. Kedilere yardım eden hayvanları koruma cemiyetine aidatımı artık ödeyemiyordum, çünkü "Alman kedi varlığı" içinde artık Yahudilerin yanında barınan, cinsine yabancılaşmış yaratıklara yer yoktu.
Sayfa 119Kitabı okudu
... vaziyetin ancak "vahşi bir fanatizmle" kurtarılabileceğini yazdı. Sanki vahşilik fanatizmin zorunlu hali değilmiş gibi, sanki ehlileşmiş bir fanatizm olabilirmiş gibi.
Sayfa 74Kitabı okudu
"Tüm basını, tüm neşriyatı ve öğretiyi tek bir makama ayarlamak mümkün olsa (o zamanlar bunu gerçekçi olmayan bir şartlı cümle olarak kuruyordu.) ve dört bir yanda 1914'le 1918 arasında bir dünya savaşının olmadığı söylenip dursa, üç yıl sonra cümle alem o savaşın gerçekten olmamış olduğuna inanırdı."
Sayfa 132Kitabı okudu
Irkçılık Kavramı Ataerkil Bir İdeolojidir
Mutlaklık arzusunun yol açtığı organizasyon aşırılığı veletlere kadar iniyordu; yok hayır, kedilere kadar. Kedilere yardım eden hayvanları koruma cemiyetine aidatımı artık ödeyemiyordum, çünkü “Alman kedi varlığı” içinde –cemiyetin parti organına dönüşen haber bülteninde sahiden böyle diyordu- artık Yahudilerin yanında barınan cinsine yabancılaşmış yaratıklara yer yoktu. Daha sonra ev hayvanlarımızı: Kedilerimizi, köpeklerimizi hatta kanaryalarımızı elimizden aldılar ve öldürdüler. Münferit vaka olarak ve münferit bir alçaklıkla yapmadılar bunu, resmi ve sistematik uygulamaydı.
Sayfa 119 - 2013 baskısı
Zararsız mizaçlı vasat insanlar nasıl da kolay uyarlar çevrelerine!
Nasyonal sosyalizm kesinlikle şahsiyete dokunmak istemez, aksine onu yüceltmek ister ama bu aynı zamanda onun makineleşmesini önlemez: Her birey amirin ve Führer’in elinde bir otomat olmalı ve aynı zamanda kendi astı olan otomatın düğmesine basabilmelidir.
Galibin dili… cezasız kalmaz onu konuşmanız, nefes gibi içinize çeker, ona göre yaşarsınız. Herhalde bir kurtarıcı bekleyen, onuru zedelenmiş, zor durumdaki halk kadar uygun olanı yoktur faşizm için. Führer ve devleti bu ihtiyacı giderdi savaş mağlubu Almanya’da. Her şeyin ‘en’ iyisini yaparak. ‘En’ üstün olduğunu iddia ederek. ‘En’ abartılı sözcükleri, rakamları kullanarak. ‘En’ büyük yalanları söyleyerek. ‘En’ büyük orduya ve ‘en’ iyi silahlara sahip olarak. Vasat bir olayın, kararın, toplantının, uygulamanın başına ‘tarihsel’ sıfatını ekleyerek. Bıkıp usanmadan ‘laf kalabalığı’ yaparak. Yalan söylemekten bir an olsun çekinmeyerek ve üstelik en aptalca yalanları söyleyerek… Burada şaşırtıcı olan, sayılarla söylenen yalanların utanç verici ölçüde kısa ömürlü olmalarıydı; kitlenin düşüncesizliğinden ve tamamen aptallaştırılabileceğinden emin olmak, Nazi doktrininin esasları arasındadır.