Hollandalı ard izlenimci ressam. Bazı resim ve eskizleri, dünyanın en tanınmış ve en pahalı[2] eserleri arasında yer alır.
Van Gogh, gençliğini bir sanat simsarlığı firmasında çalışarak geçirmiş, kısa süren bir öğretmenlik deneyiminden sonra da Belçika'da fakir bir madenci kasabasında misyoner olmuştur. Resim kariyerine 1880'den sonra başlamıştır. Başlangıçta koyu ve kasvetli renklerle çalışan Van Gogh, Paris'te tanıştığı izlenimcilik ve yeni izlenimcilik akımlarının etkisiyle canlı renklere geçmiş; Güney Fransa'da geçirdiği süre zarfında da bugün yaygın olarak tanınan kendine özgü resim tarzını geliştirmiştir.
Van Gogh, ömrünün son on yılı boyunca yaklaşık 900 suluboya/yağlıboya resmi ve 1100 karakalem çalışma üretmiş, en meşhur eserlerini ise ömrünün son iki yılında yapmıştır. 1888'de ressam Paul Gauguin ile arkadaşlığının bozulması üzerine sol kulağının bir kısmını kesmiş, giderek kötüleşen ruhsal hastalığı sonucunda kendini göğsünden vurarak intihar etmiştir. Kimi sanat tarihçileri Gauguin ile yaptıkları hararetli bir tartışma sonucu Gauguin'in isteyerek ya da kendini gard amaçlı olarak Van Gogh'un kulağını kestiğini de iddia ederler.
Van Gogh, resim kariyeri boyunca kardeşi Theo'dan aldığı maddi destek sayesinde ayakta durabilmiştir. İki kardeşin arkadaşlığı, 1872'den itibaren birbirlerine yazdıkları mektuplarla belgelenmiştir. Van Gogh'un, Theo'ya yazdığı mektup sayısı 600'den fazla iken; Theo'nun, Van Gogh'a yazdığı sadece 40 mektup bulunabilmiştir.
20. yüzyıl sanatını ciddi şekilde etkilemiş olan Van Gogh, fovistlerin ilham kaynaklarından biridir ve Empresyonizmin öncülerinden kabul edilmektedir.
Sevgili Theo,
Kalbimde sana söylemem gereken bir şey var; belki de önceden biliyorsundur, senin için yeni bir haber değildir bu. Bu yaz, yüreğimde Kee’ye karşı derin bir aşkın geliştiğini açıklamak istiyorum sana. Ancak, bunu kendisine açtığımda, geçmişle gelecek arasında bir ayrım yapamayacağını, duygularıma hiçbir zaman karşılık veremeyeceğini söyledi. Bunun üzerine, ne yapmam gerektiği konusunda içimde korkunç bir kararsızlık doğdu. Onun, “hayır, hiçbir zaman, asla” deyişine boyun mu eğeyim, yoksa olayı kesinlikle kapanmış olarak düşünmeyip umut beslemeye devam ederek vazgeçmeyeyim mi? İkinci şıkkı seçtim. Şu âna dek bu karardan pişman olmuş değilim. Hâlâ, “hayır, hiçbir zaman, asla” duvarıyla karşılaşıyorum, o başka. O günden bu güne birçok “Petites misères de la vie”** ile didiştim elbette...
Theo’Ya MektuplarVincent Van Gogh · Dorlion Yayınları · 20206,2bin okunma
Sitede yaptığım ilk inceleme, Van Gogh aşığı olduğum için bu kitabı puanlayarak geçmem çok büyük vefasızlık olurdu, dolayısıyla uzun bir inceleme olacak… En başta söyleyebilirim ki sayısız kaynak okudum, video izledim Van Gogh’la ilgili, ancak bu eser tamamen birinci dereceden bir kaynak, o yüzden onu başkalarından değil, kendinden tanımanızı
Bu eseri incelemeye başlamadan önce beni çok heyecanlandıran bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Evet, ölümünden tam 132 yıl sonra, ölüm yıl dönümüne sayılı günler kala Van Gogh'un gizli bir otoportresi keşfedildi. Bu incelemeyi yazmamdan tam 10 saat önce keşfedilmiş ve ben bu haberi yeni gördüm. Bir okur için bundan daha güzel bir sürpriz