Ey nâz ü işve velvele-î şân olan sana
Ömrünce mest olur nice hayran olan sana
Fevvâre ka'r-ı havza düşer şermsâr olup
Baktıkça gülsitanda hırâmân olan sana
Her âh bir hitâb idi Körfez'de dün gece
Bin mâh içinde bir meh-i tâbân olan sana
Her cevr her cefâ yaraşır hüsn ü ânına
Bîdâd kıl keremse de şâyân olan sana
Tavsifi mûsikîye bırakmak diler Kemâl
Bulmaz lisanda nağme senâ-hân olan sana
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,
Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli.
Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!
Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer geri dönmiyecekler.
Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden