hasretin kan çanağı gözlerinde oturuyorsun
seni soruyorum
hiçbir şey bilmiyorsun
hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım
sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın…
tükenişi bir aşkın
bir nehrin tükenişine benzer
ne deniz olabildin
ne nehir kalabildin…
kendin ol
kendin ol
sen buysan başkası ol!
buysan kederden öleceğim
başkası olursan da kimi seveceğim?
/ne diyarbakır anladı beni ne de sen
oysa ne çok sevdim ikinizi de bir bilsen…/
siyah olur şiirleri
de simsiyah hayatların
şiir ey, attım ömrümü, geldim
kalbim sendedir
kara kara gelen bela gündedir
efkarla inzivada şu gönlüm
âlemi seyirdedir...
"...Beynimde iklimsiz papatyalar
Kuşatılmış bir akşam duruyor penceremde
Sokakların gün batmadan neden boşaldığını
Ve yüreğimin neden kabardığını bilmiyorum
Konuşsam sessizlik, gitsem ayrılık...
"İnsanın ne olduğu, neye sahip olduğundan çok daha önemlidir" der Schopenhauer: "Bir şeyden vazgeçebiliyorsanız, ona sahipsiniz demektir. Vazgeçemedikleriniz ise ait olduklarınızdır..."