Müzeyyen Çelik
Kişiyi yazmaya yönelten temel etken hayaller mi yoksa gelişen şartlar mı? Ya da diğer bir etken... Sizde hangisi daha etkili oldu?
Ben anlatının hâkim olduğu bir evde doğdum. Babam iyi bir hikâye anlatıcısıydı.
Yeryüzündeki bütün canlıların zayıf yönleri vardır. Bazılarının en büyük zayıflıkları ise güçleridir. Güçlerine o kadar çok güvenirler ki asla yenilmeyeceklerine inanırlar. Bu inanç gerçeği görmelerine engel olur.
İçerisinde dostluk, heyecan, macera ve her türlü engelin aşılabileceğini bizlere anlatan güzel bir çocuk kitabı. Öğrencilerime soru hazırlamak için benim de halihazırda okuduğum ve en az onlar kadar sevdiğim bir kitaptı. Eğer siz de çocukluk heyecanlarına dönmek istersiniz bu kitaba göz atabilirsiniz. :)
"Bir çocuk kitabı olsa da her yaştan insanın okuması gereken bir kitap" ifadesini sonuna kadar hak eden bir kitap.. "Küçükler bazen zamanında kendilerinin de bir çocuk olduğunu unutuyorlar" cümlesi bana en sevdiğim kitap olan Küçük Prens'i anımsattı. Zamanında küçük bir çocuk olduğunu unutan tüm büyüklerin okuması dileğiyle...
Selamün aleyküm..
Kitabın incelemesi olmadığı için yazıyorum.
Kitapta kliniğini tamamen kapatmak üzere olan bir psikolog son hastasını kabul ediyor. Alzheimer belirtileri olan hastanın bu hastalığa sebep, hayatının dönüm noktası olan anıları yer alıyor. Roman değil, öykü de değil. Bir insan hayatının birkaç saatinin içine sığan birkaç karşılıklı konuşma ve geçmişin belki de hiç geçmeyecek olanın anlatımı..
Teşekkür ederim.