"Benim sana âşık oluşum felâket. Senin bana âşık oluşun lanet."
"Bal-"
"Söylediğinde haklısın," diyerek omzumun üzerinden ona baktım. "Ben zehirli balım, sana şifa olmam. Artık yanımda değilsin, Timur. Karşımda da olma."
Devin parıltılı bir şehirdi, Alya Lydia Rodas ise o şehrin parıldayan elması. Elmas olmanın bir bedeli vardı. Alya'nın ruhu o bedeli ödemeliydi.
***
Uyarayım, kitap yetişkin içeriklidir. Yorumuma gelirsek kitabı pek beğenmedim, sadece kitapları yarım bırakmayı sevmediğim için kitabı bitirdim.
Kitapta fazla mantık hatası vardı, bana göre değildi okurken kendim düzelttim zihnimde, hiç mi editör sürecinden geçmemiş falan dedim normalde hataları pek umursamam ama bu kitapta göz ardı edemeyeceğim kadar vardı. Olay yoktu, akıcı değildi. Betimlemeleri yalnızca (Gucci, Prada, Channel gibi) markalardan ibaretti.
Puan verdiğim tek şey kitabın kapağıydı ben çok sevdim tasarımını, yazarın basılan ilk kitabı olduğundandır belki bilmiyorum, benim zevkime uymadı bu kitap. Almak isteseniz wattpadden birkaç bölümünü okuyup sonra almanızı tavsiye ederim, seveni var sevmeyeni var sonuçta. Keyifli okumalar
"𝘉𝘦𝘢𝘵𝘳𝘪𝘤𝘦'𝘦...
𝘉𝘦𝘯 𝘣𝘶̈𝘺𝘶̈𝘥𝘶̈𝘮, 𝘴𝘦𝘯 𝘰̈𝘭𝘥𝘶̈𝘯.
𝘋𝘶̈𝘯𝘺𝘢𝘺𝘴𝘢 𝘬𝘢𝘣𝘶𝘴𝘢 𝘥𝘰̈𝘯𝘥𝘶̈."
Kitabı sevdim ama şu da bir gerçek ki, Dante Alighieri 'nin İlahi Komedya eserine bölüm başların da ve konuşma aralarında yazarın yer vermesine ayrıca bayıldım. Henüz bu eseri okumamıştım ama artık kesinlikle bu kitap sayesinde İlahi Komedya serisine de başlayacağım.
Timur, şaşalı o şehre geldiğinde Beatrice 'ini bulacağını biliyordu. O da tıpkı Dante ve Beatrice gibi en dipten üste mi yoksa en üsten en alta mı ulaşacaklarını bilmiyordu.
" Bal rengi gözlerim, mücevher gibi parıldayan zümrüt yeşili gözleriyle karşılaştığında onun felaketim olacağını anladım."
Alya Lydia Devin, en kötü haliyle bile elmas gibi parlayan bir mücevherdi. Ama bu tabi herkesin gördüğü kısım, aslında Alya istemsizce de olsa karanlığa boşluğa doğru sürükleniyordu.
Alya'nın en gözde olması veya çevresinde olan kuru kalabalığın ona hiç bir faydası yoktu.
Ta ki Timur ortaya çıkıpta birbirlerini tamamlayana kadar ve eksiklerini hatalarını bulmaya çalışana kadar.
Yazarın kalemi ile ile tanıştığım için çok mutluyum. Çünkü, işlediği konu açısından, kitabın içerisinde yer verdiği mitolojik unsurları ve tabi ki Dante Alighieri 'ye yer vermiş olması kitabı benim için çok başka yerlerde. Ve tek kötü yanı devam kitabını bekleyecek olmam.
Son olarak şunu da belirtmeliyim ki, Timur sen neydin öyle Kitabı okurken gözümün önüne Yunan heykellerinin ve İtalyan erkeklerinin gelmesi normal mi?
Neyse bu da kitabı okuyan arkadaşlarım ile tartışma konumuz olsun.
"O şehirde adaletli iki kişi var ama kimse sözlerine kulak vermiyor. Gurur, haset, tutku: bu üç alev, kalpleri tutuşturmuş."
Kupa Kızı Ve Sinek Valesi || Yorumum
Konusu: Timur Ajax Damien geçmişini bırakarak sırların gömüldüğü şehre geldiğinde peşinde sürüklediği kaderinin yolları Alya Lydia Rodas'la kesişti. Geçmiş ve sırlar ikisinin etrafını sararak kaderlerini belirlerken ikisi de nasıl bir döngünün içine düşeceklerini bilmiyorlardı. Alya kurallarını yıkacak