Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Öznur
Öznur
@yazma6565
حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ
" Allah bize yeter , O ne güzel vekîldir ."
öğrenci
Van
29 okur puanı
Aralık 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Keşke hayat ikimiz için bambaşka olsaydı
Hayat sürpriz mevsimlere gebedir. Kimine mutluluk getirir kimine acı ... 1933 senesinde yaza adımlar kala aniden bastıran kar fırtınası beraberinde bir çok şeyi getirdi . Bir annenin çaresizliği , büyümeden kaybedilen evladı, yitirilen aşkı konu alan kitap .
Sayfaları merakla çevireceğiniz ve okumadan sıkılmayacağınız aynı zamanda yüreğinizde yer edinecek olan bir roman .
" Sen kaybolduğunda dünyam karardı , benim tatlı oğlum ..."
" Seni kim aldıysa benim kalbimi , hayatımı da çaldı ..."
Kitap , "12 Eylül darbesi" nden sonra insanlık suçlarını ele alıp işlendiği öykülerden oluşuyor . Kitapta en etkilendiğim ilk yer " ölümün hükmü " başlıklı öyküsüydü diğeri ise " gökyüzünde yıldız olmak ".
" Derler ki : Emekle , bilgiyle , sevgiyle yaratılmış ne varsa , tümünde onların düşünce aydınlığı, alınteri , kanı vardır . Yine derler ki : Bizi mutluluğa götürecek yolu ısıtan yüreklerindeki ateş solmaya başlayınca , onlar mum gibi eriyip tükenmez , gökyüzüne çekilip sevgili dünyalarını oradan aydınlatmaya devam ederlermiş."
" Haykırmaz olsa da kulaklarında martılar
Gümbürdemez olsa da dalgalar kıyılarda;
Çiçeklerin fışkırdığı yerde bir çiçek bile
Kaldırmaz olsa başını çarpan yağmura ;
Deli de olsa , ölü de çiviler gibi
Baş verecektir kişilikleri kır çiçeğinden sürer gibi;
Çıkacaklardır güneşe , tükeninceye dek güneş ,
Ölüme kalmayacaktır bu dünya ."
Kitabın okunmasını kesinlikle tavsiye ediyorum . Çok güzel bir kitapti Yaşar Kemal'in yaptığı derin betimlemeler kitabı ayrı bir noktaya taşıyor . Okunması zor ya da sıkıcı gelebilir ama yine de okunmasını tavsiye ediyorum .
Olay Menekşe Mahallesi'nin bir kahvehanesinde işlenen bir cinayetle başlar . Hiç uğruna olan bir cinayet ... Kitaptaki Zeynel karakterinin , namı duyulan kabadayı İhsan ' ı öldürmesi ve Zeynel' in tutuklanma korkusuyla İstanbul ' a kaçması ... Sonrasında kitapta Selim karakterinden bahsedilir . Selim balıkçı denizlerde en çok balık tutan olarak balıkçılar arasında ün salmış birisidir. Aynı zamanda Selim balıkçının yunus balığına duyduğu aşkı anlatılır , insanlarla pek konuşmaması aslında burada bireyin içselleşmesini konu alıp bir bakımdan yalnızlığı dile dökmesi ...
" Birini bekledi Selim balıkçı ."
" Kırk yıl birisini bekledi."
" Her şeyi onun için yaptı ."
" Gelmedi ."
" Kırk yıl , her gün gözleyip gözleri dört oldu da o gelmedi."
...
İnsanoğlunun kendi türüne yabancılaşması yetmezmiş gibi doğaya ,denizlere acımasızca davranıp dünyevi zevkleri için onu yaşatan evi yıkmayı göze almasının mesajını veriyor .
# Dünya apaydınlıktı ve deniz kocaman , mavi teratüze , dibinde ışık verilmişcesine yumuşacık bir sevinç çiçeği olup açmıştı .
Okur Takip Önerileri
" Budalalığa övgüler yağdırdırdım , ama tamamen budalaca değil ."
Erasmus , kitapta insan yaşamının zıtlıklarından bahsediyor. Birbirinden farklı konuları tek seferde ele alıp eleştirdiği eserde diyebiliriz . Açıkçası yazıldığı dönem itibariyle şuan ki dönem arasında pek fark yok . " Alem benim hakkımda ne derse desin , en deliler arasında bile deliliğin kötü bir ünü olduğunu bilmez değilim ; buna rağmen iddia ediyorum , ilahi gücüyle hem tanrıları hem de insanları neşelendiren tek varlık benim , sadece ben ."
# O halde , ölümlerin bütün yaşamı bir çeşit masaldan başka nedir ...#
Zülfü Livaneli ' nin okuduğum ilk kitabı . Daha önce okumuştum ama yine okumak istedim ve okuyunca ilk defa okuyormuş gibi hissettim.
Anlatımda kullandığı sürükleyici dili ve akıcı anlatımı beni çok etkiledi . Gerçekten şaşırtıcı bir kitap, kitabı okurken kafamda deli deli sorular dönüp durdu . Olayın sakin bir balıkçı köyünde başlayıp Arzu 'nun kadın cinayetine kurban gitmesi . Aslında yazar çok güzel bir noktaya değinmiş "yine bir kadın cinayeti ! " . Sonrasında Ahmet ' in ölümüyle ortaya çıkan büyük sır . Bu sır kardeşim dediği Mehmet Arslan . Ve en şaşırtıcı olanı ise evin işlerinden sorumlu olan Hatice Hanım'ın oğlu Muharrem'in , Arzu ' nun kendisine karşı olan duygularını yanlış yorumlayıp Kahraman ailesinin verdiği bir davette Arzu 'yu kıskanıp "beni nasıl aldatabilir " düşüncesiyle Arzu'yu katletmesi . Ve işte sarsıcı yolun sonu .
" İnsan soyunun en tehlikeli duygusu aşktır ."
Kitap okuduğum en iyi cinayet romanlarından . Konusu çok güzel aynı zamanda kullandığı dil ve üslup gerçekten takdire şayan . Kitabın konusu çocuk istismarı hâlâ süregelen bir durum . Tacizciler artıyor sonuç peki adalet gerçekten sağlanılıyor mu ? Hayır elbette hapse atıldıktan sonra bir şekilde çıkıyorlar o delikten peki uslanıyorlar mı , aklanıyorlar mi ? Hayır . Başta " körebe " denilen karaktere hak veriyordum . Ama onları öldürmekle de olmuyor bu toplum ile alâkalı bir durum bir insanlık sorunu . Onları hapse atarak cinayet engellenemez .
" Cehennem boş çünkü bütün şeytanlar burda ."
