Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

İsazadə Şövkət isimli okurun asıl gönderisini gör
Sibel okurunun profil resmi
"Geçtiğimiz kırk gün çok şey anladım. Manasını bildiğimi zannettiğim kelimeleri bilmiyor, bilmediklerimi aklımdan bile geçirmiyormuşum. Misal umut denen şeyin ne bok olduğunu bilfiil kavradım. Gazetelerin gereksiz sayfalarında çıkan "Öldü dediler, morgda uyandı" manşetli haberlerin gerçekliğine, milyarda bir ihtimallere, ölü dirilten peygamber mucizelerine tutundum. Tam üç kez gidip cansız bedeninden nefes dilendim. Vermedin. Morg neden tek heceli kelime, o gün anladım. İki hece olsa çıkmaz insanın ağzından. Bir kerede söylüyorsun, boğazına takılıyor, sonunu duymuyorsun. O gün orada, tek heceli morgda, çekmeceyi kapatırken senin göğsüne, kefenin üstüne, üstündeki çörek otlarının hemen yanına umudumu yatırdım. . . Geçtiğimiz kırk gün çok sarıldılar bana. Hiç boş bırakmadılar, ağzıma su böreği tıktılar, zorla yemek yedirdi ağlarken yemek yemenin ne kadar zor olduğunu bilmeyenler. Sarıldılar, sarıldılar ve "Her şeyin ilacı zaman, tek ihtiyacın zaman." dediler. Durup dururken kolumdaki saate baktım, senin aldığın saate. Yolculukta ana babasını bunaltan çocuklar gibi sordum, "Daha gelmedik mi?" diye. Yüzüme boş boş baktılar. Yani dedim, daha yalın sorayım: "Bu zamanla geçer dediğiniz zaman, takribi ne zaman ey insanlar?" Yazılan gerçek olunca su pasajdan etkilenmemek imkansız. Ağlayarak okumuştum son mektubu.
Nazan IŞIK okurunun profil resmi
Beni mahvetti o bölüm.🥺
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.