Demek bazı kitapların geç okunması daha faydalı oluyormuş. İnceleme bana bunu hatırlattı. Genç yaşlarınızda okusaydınız muhtemelen bu kadar derin sembolizmleri atlar-dikkatinizi çekse bile 3 sayıları-geçer üzerinde pek durmazdınız sanıyorum. Kafka’nın hayatı ve psikolojik durumuyla ilgili verdiğiniz bilgilere bayıldım. Yine araştırmalar yapılmış, emek verilmiş belli! Samsa yan komşumuz, Samsa iş arkadaşımız, Samsa kuaförümüz, belki de Samsa biziz. Aslında Kafka’nın Samsa’sını anlamak için hümanist psikoloji bilmeye, maslow kurallarına hakim olmaya falan gerek yok. Her insanın acı bir şekilde bildiği bir şeydir: Koşullu sevgi. İhtiyaçlar ve sevgi üzerine, insanın ve toplum ilişkisi üzerine çok güzel bir kitaptır. Kafkanın karakterleri psikoloji ve sosyolojiye nitelikli katkı sağlamakta bir asırdır. En acımasız karakteri sormuşsunuz, empati ile anne cevabını vermek istiyorum. Samsayı kabullenememesi beni etkiliyor. Annelik böyle bir şey değil ya. “En koşulsuz sevgi” annelik gözümde. Son olarak hepimiz dönüp şöyle bir etrafımıza baksak “koşullu olumlu kabul” ile büyütüldüğümüzü, eğitim aldığımızı, yeni hayatlar kurduğumuzu, çevre oluşturduğumuzu göreceğiz. Acı fakat gerçek. Ben 10 puan verirdim hocam. Ellerinize sağlık, mesleki açıdan fayda göreceğinizi düşündüğüm “Dava” en yakın zamanda okuma listenizde yerini bulur umarım.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.