Tamer Arslanoğlu; genç, başarılı ve iyi eğitimli biri olduğu kadar da, kibirli bir işadamı. Ailesinden kalan holdingin başına geçmiş, ailesinin tek çocuğudur. Dostları olduğu kadar, düşmanları da bir o kadar çoktur. Bir gece ödül töreni sonrasında, bir trafik kazası geçirir ve komaya girer. Komada kaldığı günler boyunca, farklı bir yaşamda, farklı hayatları yaşamaya başlar. Arafta kaldığı bu zaman diliminde, yeni yaşamlarında bir çıkış yolu arar durur. Zamanında işten çıkardığı işçileri ile yüzleşir. Silüet ondan sadece kendisini bulmasını ister.
Farklı yaşamlarda, davranışlarının sonuçlarını gören Tamer ile biz de okurken ona eşlik edip, çeşitli davranışların sonuçlarını görüyoruz. Kitabın sonunda öyle bir ters köşe var ki; aslında tavırlarımızla insan hayatlarına ne denli dokunduğumuzu gösteriyor. Düşündüren, sorgulatan bir roman. Yazarın pek çok kitabını okudum ve her yeni kitapta mükemmelliği bir tık daha yukarıya taşıdığını düşünüyorum. Hayatı, bilgiyi, başarıyı ve mutluluğu sorguluyoruz okurken. ‘Şunu şöyle yapsaydım, hayatım nasıl olurdu acaba’ dediğiniz zamanlara bir örnek olarak yazılmış bir kitap. Ders çıkarılması gereken bir eser. Tavsiyemdir.
#ZamanKıskacı
^
^
#alıntı
Yanlışların çoğunlukta olduğu yerde doğrular yanlış gibi gösterilebilir.
^
İnsan kendine öğretilenlerle düşünmeyi bilir, başka türlü düşünmeyi denemez. Ya kendine öğretilenler yanlışsa?
^
^
@yayinevimavinefes @mirzate65 @mirza_tazegul 
Vuslat teki 
hilal Kurt #yayınevimavinefes #mirzatazegül #vuslatınkitapkurtları #bloghemsire
