VAZGEÇMEK
* Elindeki külleri savurup gökyüzüne, yukarıya bakmaktır.
* Vazgeçmek bazen tercih, bazen kabullenmek, bazen de tükenmek demektir.
"Bugün içimdeki yerini değiştirdim.
Yüreğimin ortasında duran yerini değiştirdim. Bunun için önce kaldırdım seni durduğun ve iz bıraktığın yerden. Neredeyse şeklini almış etimin üzerinden. Sonra yastık
Anarşizm
Ahlak ahlaksızlıktır çünkü kişisel olmadığı için iki yüzlülüktür, taklit ve gösteriden, aldatmacadan başka birşey değildir. Maskedir, güçlü olanın arkasına gizlenmedir. Tanrı ve onun oğlu veya temsilcisi olan kral rahiplerine emreder. O askerlere, askerler vatandaşlara, vatandaşlar çalışanlara kadınlara, kadınlar çocuklara ve köpeklere şeklinde giden bir zincir. Oysa ahlakında iman gibi asıl yatağı kişisel vicdandır.Toplumsal kontrol mekanizmasınin eline vermek onu öldürür. Ahlak aşağıdan yukarıya yükselir, yukarıdan aşağı bastırılamaz. Kişi ancak toplumun iki yüzlü ahlakını baş-kaldırarak kendi ahlakını yaratabilir.
Sayfa 158Kitabı okudu
Kutsal duvarlarla çevrili alanın içinde, kutsal-dışı dünya aşılır. Kültürün daha arkaik düzeylerinde bu aşkınlık olanağı farklı giriş-çıkış yeri, açıklığı imgeleriyle ifade edilir: Kutsal duvarların içinde tanrılarla iletişim mümkündür; dolayısıyla yukarıya açılan bir "kapı" olması gerekir; tanrılar bu kapıdan Yeryüzüne inebilir, insan da simgesel olarak Gökyüzüne çıkabilir.
Sayfa 26Kitabı okudu
4. Geçmişte değiştirebileceğiniz hiç ama hiçbir şey yoktur. Temel fizik kuralıdır bu.
7. Konuştuğunuzdan fazla dinleyin.
10.Nerede olursanız olun, her an güzel bir şeyler bulmaya çabalayın. Bir yüz, bir dize, pencereden görünen bulutlar, bir grafiti, bir rüzgâr çiftliği... Güzellik zihninizi temizler.
11. İçinizde nefret taşımak anlamsızdır.
VAZGEÇMEK
* Elindeki külleri savurup gökyüzüne, yukarıya bakmaktır.
* Vazgeçmek bazen tercih, bazen kabullenmek, bazen de tükenmek demektir.
"Bugün içimdeki yerini değiştirdim.
Yüreğimin ortasında duran yerini değiştirdim. Bunun için önce kaldırdım seni durduğun ve iz bıraktığın yerden. Neredeyse şeklini almış etimin üzerinden. Sonra yastık
“Belki de kuyuda başlamıştı her şey: her şey, yani kapana kıstırılmış olma hali. kuyunun daha dibi yok, kuyunun sağı ve solu yok; önü ve ardı yok. Kuyunun bir çıkış yolu var, o da yukarıya, göğe doğru olan boşluğu. öyleyse o boşlukta yükselmeyi denemesi gerekiyor…
Sayfa 87 - İz yayıncılık
O, kadınlar aracılığıyla kendine bir çıkış yolu bulur. Baskı altına alınıp ezilirse, yukarı doğru çıkmak için didinir. Kadınlar özgürse o da özgürdür. Ne mutlu ki, kaç kere bastırılırsa bastırılsın, tekrar yukarı fırlar. Kaç kere yasaaklanmış, ezilmiş, önü kesilmiş, sulandırılmış, eziyete uğramış; güvenilmez, tehlikeli, çılgın gibi sayısız aşağılamalarla yaftalanmış olursa olsun, kadınların içinden yukarıya doğru öyle bir çıkar ki, en sakin, en çekingen kadın bile ona gizli bir yer ayırır. En bastırılmış kadın bile yüreğinde ona gizli bir yer ayırır; gür ve vahşi gizli düşünceleri ve gizli duyguları vardır ki, doğal olan da budur. En tutsak kadın bile vahşi benliğinin yerini savunur çünkü sezgisel olarak bilir ki, bir gün bir mazgal deliği, bir çıkış, bir fırsat bulduğunda tabana kuvvet kaçmak için ondan güç alacaktır.
