Larim
@zahidey05
Kendimi tek tür okuyacağım diye sıkmıyorum. Bazen niteliksiz ama zevkli kitaplar okuyorum. Beni yargılamak kimsenin haddine değil!
open.spotify.com/user/31lwpgyy5f...
Yıldızlı Gece'de
Bursa, 26 Nisan 2005
109 kütüphaneci puanı (Geçen ay: 1)
335 okur puanı
Aralık 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Kitap güzel olsa da biraz abartıldığını düşünüyorum. Kitap 6 farklı hikayeden oluşuyor. Hikayeler güzel ve ders verici nitelikteydi. Sanırım en çok ilk hikayeyi sevdim. Ama Tolstoy'un en çok bilinen ve okunan kitabının bu olması üzücü. 
İvan İlyiç'in Ölümü çoğu kişiye hitap etme oranı az olan bir eser olsa da muazzam bir kitaptı mesela. İnsan Neyle Yaşar onun yanında hayal kırıklığıydı benim için. Yine de okunmalı tabi. Zaten bu kitapta yazarın dili basit ve akıcıydı. Her yaştan okur okuyabilir.
Okur Takip Önerileri
"Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek."
Kitabı çok merak ediyordum. Hiçbir kitabın konusuna ve türüne bakmam genelde. Çünkü okurken şaşırmak isterim. 
Kendine Ait Bir Oda'yla ilgili yalnızca feminist bir yazarın eseri olduğunu biliyordum ve ismi gerçekten hoşuma gitmişti.
Ama atladığım bir kısım varmış... Bu kitabın türü makale/denemeymiş.
Yazarın dili o kadar zordu ki. Çoğu zaman acaba aptal mıyım diye düşündüm. 160 sayfa olduğuna bakmayın çünkü 
Suç ve Ceza kitabı 680 sayfa olmasına rağmen Kendine Ait Bir Oda'dan daha kısa sürede okuduğum bir kitap olmuştu.
Virginia Woolf elbette başarılı bir yazar. Ona başarısız demek benim haddime değil lakin bir daha da kitaplarını okuyacağımı sanmıyorum. Yazara Kendine Ait Bir Oda ile veda ediyorum maalesef.
Oscar Wilde'in 
Dorian Gray'in Portresi ve 
Mutlu Prens kitabını okumuştum ve ikisini de çok sevmiştim. Bu kitabı da zevkle okudum ama beklediğim kadar etkilemedi beni.
Kitap adı üstünde Oscar Wilde'in aforizmalarını bulunduruyor. Çoğu alıntısı aşırı hoşuma gitti ve yer yer beni düşündürdü. Oscar Wilde'in sivri bir dili olduğunu bir kez daha anlamış oldum.
Kitapta sevmediğim şeyler vardı elbet. Oscar Wilde'in saçma düşünceleri çoktu. Özellikle de kadınlar hakkında. Sürekli de ahlaksızlığı normalleştirmesi de hoşuma gitmedi. Ayrıca sürekli kendisiyle çelişiyordu. Örneğin bir alıntıda aşkın muazzam olduğunu söylerken hemen bir sonraki alıntıda aşkın gereksiz olduğunu söylüyor.
Yazarın çelişkili düşüncelerini kendi düşüncelerime benzettiğim için kitaba sinir oldum, dermişim.
Şans verilebilir, çerezlik bir kitaptı
Parasına değmeyen zaman israfı bir kitap
Son aylarda çok popüler bir kitaptı ve okuyan çoğu kişi kitabın kendilerini ağlattığını söylüyordu. Gaza gelip bu kitabı aldım çünkü üzücü kitapları hep sevmişimdir. Paramı bu kitaba verdiğime inanamıyorum. Tam bir hayal kırıklığıydı...
Spoilersiz bir şekilde niye kitabı sevmediğimi anlatmaya çalışacağım.
İlk görüşte aşk muhabbetlerinden hiçbir zaman hoşlanmadım. Bana aşırı saçma geliyor. Buna rağmen çift ilk başta çok tatlıydı. Ta ki sevgili olana kadar. Yazar her sayfaya smut sahne eklemeyi ihmal etmemiş sağ olsun. Belli bir yere kadar tamamdım ama yazar dozunu kaçırmış.
İkinci kitabın çıkacağını öğrenince pişmanlığım başladı. Romantik bir kitabı seri yapmak para tuzağından başka bir şey değil diye düşündüm. Sonra yanlışlıkla Son Sürat'in sonunu öğrendim. Belliydi çok şaşırmadım. Ama kitaptan tamamen uzaklaşmamı sağlayan 2.kitabın konusu oldu... Aklıma geldikçe sinirleniyorum. Madem böyle bir şey yapacaktı yazar bu kadar aşkından ölen bir karaktermiş gibi yazmasaydı karakteri. Çünkü ikinci kitapta "ilk aşkın" tam bir fasafiso olduğunu görecekmişiz.
Son Sürat klişe bir kitaptı evet ama bir noktaya kadar okunabilirdi. 
Her Şeyiyle ise hiçbir etik değeri olmayan ve okuyucuya resmen hakaret olan bir kitap! İkinci kitabı asla alıp okumayacağım.
Son Sürat "İncir Reçeli" iken Her Şeyiyle "İncir Reçeli 2"dir. Delirtti bu yazar beni. Bir daha da tövbe bu yazardan kitap okumam.
Bu neydi şimdi?
Keşfedilmemiş yazarlara şans vermeyi seviyorum. Hesabıma bakarsanız az okunan ya da hiç okunmayan pek çok eseri okuduğumu görebilirsiniz. Bu kitap diğer kitaplardan en az sevdiğim oldu. Hatta hiç sevmedim...
Salim Kara birçok sayfada para sıkıntılarından bahsetmiş ve bu çok belli oluyor. Çünkü kitapta hiçbir edebi cümle yoktu. Sadece para kazanmak için yazılan bir kitap gibiydi.
Hiçbir kafiye ve uyum yoktu şiirlerde. Birkaç şiir hariç şiirler beni hiç etkilemedi. Etkileyenlerde kötünün iyisiydi.
Bildiğim kadarıyla şairin ilk kitabı bu. Biraz da bu eleştirinin sebebini oraya yormak istiyorum. Umarım şair kendini daha çok geliştirir.
Salim Kara'ya hayatta başarılar dilerim.
Bu kadar sert eleştirmek istemezdim ama kitap bende bu duyguları uyandırdı maalesef.
