Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zuhal Keleş Yıldız

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba İlk kitabın heyecanı ile ikinci kitabı da hemen ertesi gün birkaç saat içinde bitirdim. Sıkıntılı bir dönemdeyken, düşünmemek ve kafamı dağıtmak için okuduğum bu seri bana ilaç gibi geldi. Bir gerçek yaşadığımız hayat var bir de kitaplarla yaşadığımız hayat var. Çok doğru. O sıkıntılı dönemimde bir kere daha anladım ki benim en iyi arkadaşlarım kitaplarım. Yazarın zekasına hayran kalmamak imkansız. Heyecan dorukta, yine ters köşelerle dolu , soluksuz okuduğum bir seri oldu. Hemen yazarın bende olmayan diğer kitabını da almalıyım. İlk kitaptan sonra Millie kendine yeni bir sayfa açıyor üniversitede sosyal hizmetler dalında okuyup yardıma muhtaç kadınlara yardım etmek istiyor. Bu arada hizmetçilik işine devam ediyor. Geçmişi hakkında sorular sormayan bir işveren bulmak zordu Millie için. O yüzden Douglas Garrick'in evinde çalışmaya başlaması büyük bir şanstı. Tek bir şartı vardı oda misafir odasına girmemesiydi.Çünkü karısı çok hastaydı. Millie bu durur mu ? Bir süre sonra evdeki tuhaflıkları görünce , Wendy'nin ağlama seslerini duyunca kapıyı tıklattı. İşte ondan sonra Millie bildiğimiz Millie, kendi yöntemleriyle Wendy'nin hayatını kurtarmaya çalışacaktı. Enzo'nun dönmesine çok sevindim. Ben çok sevdim seriyi.
Hizmetçinin Sırrı
Hizmetçinin SırrıFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20231,146 okunma
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba Beni bilenler bilir popüler kitaplara hep o dönemlerde biraz uzağımdır. Ama bu kitabı görür görmez hemen okumak istemiştim. Nasip devamı da çıktıktan sonra alıp okumakmış. Kitabı öyle bir günde falan değil 3-4 saat içinde bitirdim. Kurgusu ,olay örgüsü , anlatımı harikaydı. Kitabın sonuna kadar heyecan, merak, gerilim hiç bitmedi. Yazar resmen diken üstünde oturttu bizi. Mükemmel görüntüsü, harika kişiliğinden ötürü Andrew ile ilgili tahminlerim vardı ama öyle ters köşeler yaptı ki şok oldum resmen. Asla beklemediğim bir sondu. Hapisten şartlı tahliye olmuş Millie arabasında yaşamaktadır. Kendine uygun bir iş aramaktadır. Nina ve Andrew Winchester'ların evine iş görüşmesine gidiyor. Orada yatılı hizmetçi olarak işe başlıyor. Nina'nın hakkında söylenilenler, tutarsız davranışları , Andrew'un yakışıklılığı , mükemmel davranışları ve bir de dillerini hiç bilmeyen ama ilk gün Millie'ye bir mesaj veren bahçıvan Enzo var. Millie kime güvenecek,inanacak ? Peki ya Millie'ye inanabilir miyiz ? Winchester 'ların sırları mı daha karanlık yoksa Millie' nin mi ? Her karakteri kendi ağzından dinlediğimizde ona hak verir olduk. Hiç bir şey göründüğü gibi değilmiş. Ben bayılarak okudum herkese de şiddetle tavsiye ederim
Hizmetçi
HizmetçiFreida McFadden · Olimpos Yayınları · 20232,295 okunma
298 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba Colleen Hoover merak ettiğim yazarlardan biriydi. Verity ile tanışmış oldum. Genelde aşk kitapları yazan bir yazara göre böylesi güzel bir polisiye - gerilim yazması harika. Kitabın kurgusu müthiş, zekice yazılmıştı. Akıcı bir üslubu var , merakla okudum.Yazar kitabın sonunda bir mektupla bizi ters köşe yapıyor. Aslında kime inanmamız gerektiğini bize bırakıyor? Siz okuduysanız kime inandınız? Verity mi ? Lowen mi? Yoksa Jeremy mi ? Ben galiba Lowen'a inandım. Lowen bir yazardır. Ama öyle çok bilinen, kitapları yok satan türde değil. Verity ise Lowen'ın tam tersi çok ünlü kitapları çok satan bir yazardır. Geçirdiği bir kaza sonrasında 9 kitaplık bir serinin son 3 kitabını yazamayacaktır. O yüzden Verity 'nin eşi seriyi tamamlaması için Lowen ile anlaşma yapar. Lowen Verity'i daha iyi tanıyabilmek, anlayabilmek için bir süreliğine onların evine yerleşir. İşte sonrasında da olaylar olaylar. Takıntılı , manipülatif bir aşığın neler yaptığını görüyoruz . Ben beğendim . Yazarın diğer kitaplarını da okumak istiyorum.
Verity: Gerçeğin Diğer Kıyısı
Verity: Gerçeğin Diğer KıyısıColleen Hoover · Epsilon Yayınevi · 20224,805 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
432 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba, Aslında Umut serisinin üçüncü kitabı Bana Öyle Bakma ama ben son kitabı ilk okuyunca bu kitap dördüncü kitap oldu Yazarın dilini çok seviyorum. Beni alıp kitabın içine sokuyor. Olayları okumuyor , sanki yaşıyormuşum gibi. Kitaplarında anlattığı aşklar, aile bağları, dostluklar o kadar güzel ki okurken dinlendiğimi, huzur bulduğumu ve umut dolduğumu hissediyorum. Oğuz Ali'yi manevi kardeşi olarak görüp, sevip,korur. Dolayısı ile Oğuz'un kardeşi Ece'de Ali için kardeş olmalıdır. Ama işte gönül bu manevi kardeşliği dinler mi ? Çocukluk arkadaşları büyüdükçe birbirinlerinden uzaklaşsalar da gönül uzaklaşmamış. Bize de bu iki platonik aşığın kavuşabilmek için verdikleri mücadeleyi,o masum,çocuksu , nahif , eğlenceli , tutkulu aşklarını okumak düşer. Arada Neşet Ertaş türküleri de güzel gitti . Keyifle okuduğum bir seri oldu. Üzülerek söylüyorum yazarımızın okumadığım kitabı kalmadı. Umarım en kısa zamanda yeni kitaplarına kavuşurum.
Bana Öyle Bakma
Bana Öyle BakmaŞeyma Demir · Dokuz Yayınları · 2020381 okunma
600 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Herkese merhaba, Sevginin o iyileştirici gücüne şahit olacağımız çok güzel bir kitap. Dostluk, komşuluk, aşk, ihanet , aile bağları, evlat edinme, demans, vefa, kendinle yüzleşme ve affedilmeyi anlatan umut dolu bir hikaye. Öncelikle kitapta çok fazla karakter vardı. Başlarda hepsinin hikayesini hatırlamakta zorlandım.Ana karakterler oturunca neden girdiğini anlamadığım yan karakterler ve gereksiz bazı detaylardan dolayı sıkılmadım desem yalan olur. Sonuçta hepsi ortak bir noktada buluşuyorlar. Koleksiyon defteri hazırlama. Okurken bende mi yapsam acaba dedim Tabi ki bu üşengeçlikle başlamadan bitti bu heves. Yazarın akıcı dili sayesinde sıkıldığım anlar kitabın sonunda silinip gitti yerine yüzümde güzel bir tebessüm bırakarak bitirdiğim bir kitap oldu. Betty' e olan üzücü olaydan sonra tüm kasabanın onun için yaptıkları harikaydı. Avalon kasabası kadınları bu kez kalp kırıklıklarını biraz tutkal ve bolca umutla sarmayı öğreniyor.
Umut Mevsimi
Umut MevsimiDarien Gee · Arkadya Yayınları · 2014346 okunma
Reklam
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba, Hanne, Almanya'ya göç eden, kavga ve şiddetin eksik olmadığı bir ailede yaşayan bir Türk kızı. Trajik bir olay sonrası annesi ölünce Alman bir aileye evlatlık veriliyor.Çok çalışma ve azimle akademisyen oluyor. Maddi durumu iyi, Alman bir eşi var. Ama geçmişi yakasını bırakmıyor. Bir türlü mutluluğu tam anlamıyla yakalayamıyor. Kitapta Hanne'nin kendi özünü bulabilmek için çıktığı yolculuğa şahit oluyoruz. Bunu da korkuları ve geçmişi ile yüzleşerek buluyor. Cinayet , şiddet, evlatlık olmak,aşk, kültür çatışması, intihar, varoluş çabası, tasavvuf anlatılıyor. Yazar Hanne'nin ruhsal durumunu çok güzel aksettirmiş. Hanne kendi hayatını renklendirebildi darısı tüm bu arayış içerisinde olanlara. Sonunun biraz aceleye geldiğini düşünüyorum , tasavvufun biraz daha fazla olmasını isterdim. İlk başlarda kitap biraz ağır gitse de sonradan açıldı ve ben beğenerek okudum.
Hanne
HanneBahadır Yenişehirlioğlu · Timaş Yayınları · 20201,358 okunma
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Herkese merhaba. "Bu mesleği insan ruhunu anlamak için seçtim. Dünyanın, insanların karanlığına tahammül edebilmek için avukat olmak istedim. Neye muktedir olduğumu görmek için." Ahh Cecilia Avukatlık mesleğini bu sebeple seçtin. Ama kendi ruhunu, kızlarının ruhunu anlayabildin mi ? O karanlıktan çıkabildiniz mi ? Yazar ,konumu , yaşı , statüsü ne olursa olsun psikolojik ve fiziksel şiddet gören kadınlara dikkat çekmiş bu kitabında. Kısa ve öz bir şekilde konuyu anlatıyor. Dokunaklı bir hikaye. Ne acı ki bu hikayedeki kadın sadece bir örnek.Onun gibi hatta daha da kötü durumda çok kadın var . Cecilia ve Abel üniversitede tanışıp çok kısa sürede evlenirler. Mutlu geçen bir kaç aydan sonra Abel Cecilia'yı tüm arkadaşlarından hatta ailesinden yavaş yavaş uzaklaştırmaya başlar. Bunu öyle incelikle yapar ki doğrusunun bu olduğunu düşünür Cecilia. Başarılı bir avukat olmasına rağmen yaşadığı tüm fiziksel ve ruhsal şiddetin sorumlusunun kendi olduğunu düşünür. Abel'ın deyimine göre herşey bir yanlış anlaşılma. Yer yer çaresizliğine üzüldüğüm ama genelde kızdığım Cecilia yaşadığı bu toksik ilişkiden kurtulabilecek mi ? Güçlü kadın hikayeleri seviyorsanız bu kitabı da severceksiniz. Ben beğenerek okudum.
Yanlış Anlaşılma
Yanlış AnlaşılmaYolaine Destremau · Yan Pasaj · 202359 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba Yazarın daha önce Karanfilli Kahve kitabını severek okumuştum. Bu kitabı görünce aaa yeni kitabı mı çıkmış ? deyip hiç incelemeden aldım. Ama o da ne ? Roman değil bir öykü kitabı. Öykü sever misiniz? Ben pek sevmem aslında. Ama arada değişik tür okumak iyi oluyor. Yazar "hadi biraz maziye gidelim" demiş iyi ki de demiş.Yüzümde güzel bir tebessümle okudum. 12 adet öykünün yer aldığı bu kitapta her öyküde farklı yerlere gidip , farklı duygular hissedeceğiniz, yer yer kendinizden de birşeyler bulabileceğiniz bir kitap. Kimi yerlerde gülümserken kimi yerlerde de gözyaşlarım süzüldü yanaklarıma. Akşam ezanına kadar oynanan oyunlardan , kar yağınca yapılan küçük patikalara, gazoz kapaklarından ,kara şimşeğe, okul sıra örtülerinden , boya sandığına kadar geçmişe dair özlemi biraz da olsa hafifletiyor yazar. Ben severek okudum.En çok Çocuk öyküsünü sevdim. Öykü severlere tavsiye ederim.
Begonvil Rüyası
Begonvil Rüyasıİlhami Akan · Çınaraltı Yayınları · 202118 okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba 60'lı yıllarda bir kadının evde oturup çocuk bakması , yemek yapması beklenirken ben "Bilim insanıyım" deyip her türlü zorluğa, soruna göğüs geren , mücadelesi, direnişi , dik duruşu ve açık sözlülüğü ile kadınların hayatlarına dokunabilen bir karakter Elizabeth Zott. Ne acı . Yıl olmuş 2024 değişen pek bir şey yok gibi. Kadınların hala evde oturup çocuk bakmasını ,yemek yapmasını bekleyen zihniyet var. Hee bende evde oturup çocuk bakmıyor muyum? Evet canı gönülden yapıyorum. Turizm okuyup ta bana göre olmadığını anladığımdan beri geçerli bir mesleğim yok. Ayrıca anneliği çok seviyorum. Elimden geldiğince iyi anne olmaya çalışıyorum. Elizabeth evliliği düşünmeyen, çocuk istemeyen , hayatını sadece bilim insanı olarak geçirmek isterken sevdiği adamı kaybedince bir anda herşey alt üst oluyor ve bekar bir anne olarak televizyonda yemek programı sunucusu oluyor. Kitapta cinsiyet ayrımcılığı, kadınların aşağılanması, cinsel istismar gibi bir çok konuya değinilmiş. Verdiği mesajları sevdim. Başlarda biraz durağan olsa da sonrasında gayet güzel gitti. Yazarın ilk kitabıymış ve 64 yaşında yazmış. Keşke daha çok kitap yazsa dediğim yazarlardan biri oldu. Kitabın arka kapağında "gülmekten kırıp geçiren mizahı" cümlesine anlam veremedim. İnce ince mizah vardı ama öyle kırıp geçiren değil sadece tebessüm ettim. Aldanmayın bu cümleye. Gayet ciddi ciddi ama severek okudum. Herkese de tavsiye ederim. Özellikle hemcinslerime.
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20231,993 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Herkese merhaba. İlk başlarda beni biraz zorlayan , durağan ilerleyen bir kitaptı .Biraz sabrederek okunması gerekiyor. Ama 200'den sonra kitap nasıl bitti anlayamadım bile. Zaten bittiğinde de o başlarda ki durağanlığın sebebini , verdiği hissi anlıyorsunuz. Ayrıca hikaye içinde başka bir hikaye okumak çok güzeldi. Yazar , Jake'in
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024295 okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba "Hayvanların bakışında derin ve biraz hüzünlü tatlı bir ışık vardır," der bir ozan. Bu kitap, o bakışı ve o bakışın bize insanlarla ilgili gösterdiklerini de yansıtmayı amaçlıyor. Tam da hayatımızdan canımız Köpük'ümüzün gittiği zamanlarda denk gelmiştim bu kitaba. Kedi ve köpek dostluğunu okuduğumuz ,kısacık ve sıcacık bir kitap. Ayrıca doğduğum yer Kuzguncuk'ta geçmesi de beni ayrı mutlu etti.Küçük hayvanseverlere tavsiyemdir.
Köpük
KöpükLiz Behmoaras · İthaki Yayınları · 202316 okunma
309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Herkese merhaba, Uzun zamandır kitaplığımda olan , okumak için sabırsızlandığım bir kitaptı. Romanın türü her ne kadar Gerilim diye yazılsa da bence eksik, tamamen psikolojik gerilim türündeydi. Kitapta bir çok psikolojik sorundan bahsediliyor. Kitaptaki karakterlerin neredeyse hepsinde ya davranış bozukluğu ya da psikolojik bozukluk vardı. Kitap hem Theo'nun gözünden hem de Alicia'nın günlüğü ile paralel olarak ilerlemekte. Yazarın ufak ta olsa mitoloji katması hoşuma gitti. Kurgusu harika , anlatımı hızlı, akıcı, merak duygusu hiç bitmeyen bir kitaptı. Yazar son 50 sayfada yaptı yapacağını ve şaşkınlık içerisinde bıraktı beni. 10 üzerinden 9 vermenin sebebi ise ; kitapta beni rahatsız eden akıl hastalarından biri Elif adında bir Türk'tü. Başka hastaların milliyetini , kötü davranışlarını yazmazken Elif'i pis, küfürbaz, dolandırıcı gibi yazması hoşuma gitmedi. Biraz burada aşağılama sezdim. Sonra yazarın özgeçmişini , yarı İngiliz yarı Yunan olduğunu okuyunca neden böyle yazdığını anladım. Tek eleştirim buydu. Türü sevenler bayılacaklar.
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,379 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba Shakespeare okumak benim için sadece bir tiyatro metni değil daha fazlası gibi. Onun o şairane üslubunu, mizahi diyaloglarını , güldürürken eğitmesini çok seviyorum. Okuduğum 5. Shakespeare kitabıydı. Aşk , kıskançlık, şüphe , yalan, hırs ve kötülüğün konu olduğu bir eserdi. Yine çok beğendim. Kitap bitince bir düşündüm. Kıskanç biri miyim yada neleri kıskanırım diye ? Kendimce kıskanç olmadığım kanaatine vardım. Sadece babamı kaybettiğim dönemde babası olan herkesi kıskandım . Tam kıskançlıkta diyemem ama gıptayla baktım babaları olanlara. O da bir dönemdi. Şimdi sahip olduklarımla , yanımdakilerle mutlu olmayı öğrendim. Olamadıklarımdan dolayı da mutsuz değilim. Böylesi hayırlısı diyorum. Siz kıskanç mısınız ? Neleri ya da kimleri kıskanırsınız ?
Othello
OthelloWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202020,5bin okunma
392 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese Merhaba Arkadya kitap okumayı çok seviyorum. Gerçek hayattan esinlenerek yazılan kitapları daha çok seviyorum ama bu kitaptaki yaşananların gerçeklerden esinlenerek yazılmış olması beni çok üzdü, yer yer gözyaşlarıma hakim olamadım. Mei Lien ,1800'lü yılların sonunda Çin'de yaşanan iç ve dış savaş sırasında önce babasını sonra da nişanlısını kaybetmiştir. Sefalet içindeki yaşamlarından kurtulabilmek, annesini daha iyi yaşatabilmek için bir çöpçatan ile anlaşıp San Francisco 'ya gider. Evlenmek için gittiği yerde kendini köle olarak bulur. Donaldina Cameron ise iyi , varlıklı bir ailenin kızıdır. Nişanlısından ayrıldıktan sonra kafasını toparlamak için San Francisco 'ya kız yurduna öğretmenlik yapmaya gider. Bir yıllığına gittiği yurt onun tüm yaşamı olacaktır. İki farklı kadın , iki farklı yaşamın özgürlük için verdiği savaşı okuyoruz. Hem zorlukları yaşayan hem de onların kurtulabilmesi için mücadele eden iki kadının bakış açısından okumak çok güzel ve etkileyiciydi. Çaresizlik, acı, kölelik, uyuşturucu, özgürce yaşam ve savaşın konu edildiği bir kitap. Umut ve sevginin en derin yaraları nasıl sarabildiğini okuyoruz. Emekli olduğunda ekibiyle beraber yaklaşık 3000 kız ve çocuğu kölelikten kurtarabildiği için Donaldina Cameron'a kocaman bir alkış. Bir alkış ta son nefesini verene kadar Dolly'e sadık bir dost olan Çinli kızı Tien Fu Wu 'ya. Ayrıca kitabın adı kitabın konusu ile ancak bu kadar özdeşleşebilirdi. Ben çok severek ve etkilenerek okudum. Dönem kitaplarını seviyorsanız muhakkak okumalısınız. Tavsiyemdir.
Çamurda Açan Nilüferler
Çamurda Açan NilüferlerHeather B. Moore · Arkadya Yayınları · 2022101 okunma
418 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Herkese merhaba Bu aralar çok fazla polisiye kitap okumaya başladım. Türü çok sevdim . O kadar çok iyi yazılmış polisiyeler okudum ki bu kitap onlardan sonra çok yavan kaldı. Bu kitap okuduğum 6. Ahmet Ümit kitabı oldu. Şöyle bi geriye baktığımda beni çok etkileyen, beğendiğim sanırım sadece Patasana oldu. Diğerleri genel olarak Arka Sokaklar tadındaydı. Ne çok mükemmel ne de kötü ,orta hallice. Ana karakteri başkomiser ve ortada bir cinayet olunca (hatta ilerleyen sayfalarda 10 cinayete çıktı) insan polisiye okuyacağını düşünüyor ama bence yazar polisiyeden çok toplumsal mesaj verme çabasındaydı. Öyle çok konuya değindi ki bi ara ben polisiye mi okuyorum dedim. Cinayeti unuttum. Cinayetin arka planda kaldığı genel olarak Gezi Olaylarını anlatabilmek için yazdığını hissettiğim bir roman oldu. Ayrıca Rum sempatizanlığı yaptığını da düşünüyorum. Yaptığı algıyı hiç beğenmedim. Cinayeti çok basitçe anlatmış. Katil ; bunu niye hiç araştırmadılar dediğim kişi çıktı. Bunu da bir tesadüf sonucu öğrendiler. Koca kitapta kısa ve basit şekilde cinayetin sonucunu öğrendik. Açıkta kalan bir çok yer kaldı . Edebi yönü yoktu hatta bi ara kullanılan argo kelimelerden rahatsız oldum. Velhasıl bence bu kitap Polisiye türünde olmamış. Ben beğenmedim.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,7bin okunma
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.