Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.
[Bu beş âyet Hz. Peygamber'e inen ilk vahiy olduğu için bu sûre ilk gelen sûre kabul edilir. Allah Teâlâ Hz. Peygamber'in şahsında bütün müslümanlara okumayı emretmiş, onları kalemle yazmaya ve ilimde gelişip yetkinleşmeye teşvik etmiştir. Bu durum okumanın ve ilmin dinde ve insan hayatındaki önemini göstermektedir. Kur'an'ın, canlılar arasında insanın farklı ve üstün yerini, onun öğrenme özelliği ile tanımlaması son derece anlamlıdır. Âyette okumanın konusu belirtilmemiştir; çünkü başta kendisine indirilen vahiy ve kozmik evrendeki âyetler olmak üzere okunması, hakkında bilgi edinip ders ve ibret alınması gereken her şeyi okuması istenmektedir.]
Nihayet Kâbe'nin önündeydiler. Dıştan bakınca küpü andıran; eni, boyu ve yüksekliği altı-yedi adam boyunca olan bu bina ilk olarak Âdem Aleyhisselam eliyle yapılmıştı. Harcında O Nebinin sadece el emeği ve alın teri yoktu. Binanın temeli edep nimetiyle kazılmıştı. Her bir taşında bedeli ödenerek kalben yaşanmış nice tövbeler vardı. Adem Aleyhisselam yeryüzüne indirildikten sonra affedilmek için yıllar yılı yalvarmış, şeytanın yaptığı gibi "Beni Sen azdırdın!.." diyerek kusuru Allah'a havale etmeden, "Biz kendi kendimize zulmettik!.." ikrarıyla Rabbinin merhametine sığınıp bağışlanmayı dilemişti.