“Ama sözünü ettiğin o genç adam kahverengi elbisesiyle dimdik oturuyordu. Sanki kentin öbür yakasından gelmiş kibar bir bey gibi. Saçlarını özenle taramıştı. Ve sağ eliyle sol bileğini tutmuştu. Türlü ölü gördüm ben. Ama böylesine rastlamadım. Adam ölürken kendi elini sıkmıştı.”