Filistin için sesimi 1k’dan çıkarsam da duymazlar değil mi? Farklı bir ülkedeki bir kitap uygulamasından bunu paylaşmamın bir etkisi olmaz değil mi dünya gündeminde? Amaç ülkedekilere bir şeyler duyurmaksa zaten duymayan kalmadı. Siz bu uygulamada da paylaşım yapmak isteyebilirsiniz,fikirlerinizi yazabilirsiniz lafım yok. Ama kimseyi de yorumlara etiketleyip mesaj atıp paylaşım yapması için zorlamaya, yargılamaya hakkınız yok. İleti bu kadardı. İyi günler.
Bahar bizim için sadece, arkasından ölümün güçlü ordularının gelip kent duvarlarını kuşattığı kısa bir araydı. Bir kuşatma altında yaşıyoruz. Bir anın her bir küçük parçasına yakından baktığında, insanın korkudan nefesi kesilir. Bedenlerimizde çözülme merhametsizce ilerler, çok geçmeden hastalanır ve ölürüz. Sevdiklerimiz bizi terk eder, hatıraları kargaşanın içinde erir, geriye hiçbir şey kalmaz. Sadece dolapta birkaç elbise be fotoğraftaki herhangi biri, çoktan unutulmuş. En değerli anılar dağılır gider. Her şey karanlığına gömülüp kaybolur.
Kış sabahları çelikten yapılmış gibidir, metalik bir tadı ve keskin kenarları vardır. Ocak’ta bir çarşamba günü sabah saat yedide, dünyanın kesinlikle insan ve onun konforu, zevki için yapılmadığını görmek mümkündür.
Nasıl bir dünya bu? Birinin gövdesi ayakkabı, köfte, sosis veya yatağın önüne serilen halı oluyor, birinin kemikleri çorba yapmak için kaynatılıyor… Birinin karnından ayakkabılar, kanepeler, çantalar yapılıyor, birinin kürküyle ısınılıyor, birinin eti yeniyor, küçük parçalara bölünüp, yağda kızartılıyor. Dahice felsefelere ve teolojilere birçok düşünce uygulanmış olmasına rağmen, bu felaket, bu kitle katliamı, zalimce, ruhsuz, otomatik olarak , vicdanlar sızlamadan, bir an bile düşünmeden sahiden de gerçekleşiyor mu? Öldürmenin ve acının ilke olduğu nasıl bir dünya bu? Bizim neyimiz var?