Mutluluk anlık bir olay değildir. Geçmişe uzanan uzun bir kuyruğu vardır.Mutluluk bir yaşamın parçası olmuş her şeyden beslenir. Parlak bir görünüşe sahip değildir; görünüşü sonradan ortaya çıkan bir parıltıdır. Mutluluğumuzu geçmişin kurtuluşuna borçluyuz. Bu kurtuluş, şimdinin geçmişi bütünleştirdiği, böylece geçmişi süreğen bir etki haline getirdiği, hatta geçmişi yeniden dirilttiği bir anlatı gerilimi gerektirir. Mutluluk halinde, kurtuluş yankılanır. Her şey bir güncellik girdabının, bir olumsallık fırtınasının parçası haline geldiğinde, bizim için mutluluk olamaz.