Hakkında
Samsunlu sunucu, şiir yorumcusu ve yazardır. Trabzon eşrafından Hafız Mehmet Ali Karaman’ın oğlu Recep Karaman’ın ikinci çocuğudur. 1984 yılında Ankara'da doğdu. İlkokulu Samsun/Ladik 100. Yıl İlköğretim Okulunda okuduktan sonra ortaokula Havza Anadolu Lisesinde devam etti. 1998 yılında babasının emekliliği sebebiyle Samsuna taşındı Lise öğrenimini Samsun Anadolu Lisesi Yabancı Dil bölümünden mezun olarak tamamladı.
Liseden mezun olur olmaz iş hayatına atılan Karaman Giresun MİLDA Kağıt Fabrikasında Özel Kalem olarak çalıştı. Daha sonra Samsun Eti Bakır İşletmelerinde görev yaptı. 2006 yılında girdiği üniversite sınavında Kahramanmaraş Sütçü imam Üniversitesi Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümüne girdi. Üniversite okuduğu yıllarda arkadaşları ile ticari faaliyette bulundu. 2008 yılında mezun olduktan sonra Samsun'a döndü ve Amisos Haber adlı haber sitesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Bu görevi esnasında reklam ve tanıtım alanında çalışmalar gerçekleştirdi. 2011 yılında Gençlik ve Spor II Müdürlüğünde Basın Danışmanı olarak işe başladı. 2015 yılına kadar yerel ulusal ve uluslararası birçok organizasyonda görev aldı. 2015 yılında memur olarak Ordu’ya atandıktan kısa bir süre sonra Samsun'a geldi. Bir dönem Samsun Valisi tarafından Basın Danışmanı olarak görev yaptıktan sonra tekrar görev yerine döndü. Karaman halen Samsun Milli Emlak Dairesi Başkanlığında Milli Emlak Uzmanı olarak çalışma hayatına devam etmektedir.
Karaman, aynı zamanda 1998 yılından bu yana Milli Gençlik Vakfı Anadolu Gençlik Derneği gibi kuruluşlarda yöneticilik yaptı Milli Göruş kuruluşlarının koordinasyonu amacı ile Samsun MILKO Koordinatörü olarak çalışmalarını sürdürdü Aynı zamanda Bayındır Memur-Sen Samsun Şubesi Denetleme Kurulu Başkanı olarak da görev yapan Ömer Faruk Karaman evli ve bir kız çocuğu babasıdır.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Ankara, Türkiye, 7 Nisan 1984
Okurlar
6 okur beğendi.
52 okur okudu.
2 okur okuyor.
101 okur okuyacak.
Editörlük Yaptığı Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
"Kaç aile bilmedikleri bir plan için evladından vazgeçebilirdi ki. Neyse ki vatan sevgisi ağır basıyordu."
Dünyanın en zengin 5 kişisinin serveti toplam 280 milyar dolar. Ve buna karşın en fakir 20 ülkenin toplam borcu yaklaşık 10 milyar dolar. 1.5 milyar insan günlük 2 dolardan daha az bir gelirle çalışmak zorunda kalmışken dünyanın en pahalı tablosuna verilen para 268 milyon dolar.
Sayfa 62Kitabı okudu
İnsan çalışarak bir çok unvan ve makam elde edebilir.Bu makamların başında şehitlik gelmektedir.Çünkü şehitlik makamı,hayat karşılığında elde edilmekte ve inanç sayesinde kazanılmaktadır.
Sayfa 34
Devleti yönetenlerin dışında dehlizlerde saklı, devlete karşı önemli tehditler oluştuğunda devreye giren bazı güçler bu toplantıyı düzenliyorlardı. Kripto belgenin ulaşmasından sonra dehlizdekiler ülke genelinde bir araştırma yapmışlar, bazı aileleri ve geçmişlerini incelemişler ve bu ailelerin çocukları ile ilgili bazı çalışmalar yapmışlardı. Bu çalışmanın temelinde çocuklukları incelenen ve kendi yaşıtlarına göre daha farklı olan çocuklar tespit edilmişti.
Sayfa 25Kitabı okudu
Siz bir konuşma yaptığınız için mi hapse girdiğinizi sanıyorsunuz? Siz Türkler mağdurları çok seviyorsunuz. Siz de mağdur olmalıydınız ki halkın gözünde değeriniz artsın. Bu sayede artık sizi tanımayan yok.
İletiler
Önyargılarınızı Yıkın! Bu kitap Bakış Açınızı Değiştirebilir..
Dehlizin Fedaileri
Osman Bey'in deyişiyle, “Bir vatanı elde tutmak, fethetmekten daha zordur.”
Bu nedenle Metehan ile yanan ışığın korunması amacıyla sınırı olmayan bir dehliz ortaya çıktı.
Işığın sönmesine izin vermediler. Alpaslan ile Osman Bey ile Mustafa Kemal ile bu ışık yanmaya devam etti.
Bazı dönemlerde pasif göründüler. Aslında düşmanlarına hareket alanı açıyorlardı. Ve zamanı geldiğinde ortaya çıkıp düşmanların tepesine çöküyorlardı.
Son 70 yıldır tüm istihbarat örgütleri onların varlığını biliyordu. Ama bir türlü deşifre edemiyorlardı. Ta ki kozmik odaya girilene kadar. O günden sonra da yeni bir oyun kurarak tekrar yeraltına indiler. Betö'nün (Beytullahçı Terör Örgütü) rahat hareket etmesi için onlara alan açtılar. Kendilerini güçlü hissedip ABD ile 15 Temmuz'a kalkıştıklarında devreye onlar girdi. 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanını uçağı ile onlar kurtardı. Halkı onlar örgütledi, sınırdaki peşmerge askerlerini o gece fedai timlerimizle onlar yok etti.
Onlar vatan sevdalıları! Onlar Metehan’ın, Alparslan’ın, Osman’ın, Fatih'in torunları!
Onlar Dehlizin Fedaileri!
İstanbul Sadece Fethedilmedi, Aynı Zamanda İhya da edildi..
Sultan II. Mehmet İstanbul'u fethetmiş bir çağı kapatıp bir çağı açmıştı. Fetihten sonra tebaası olan Hristiyanlara ibadetlerini yapmakta hür olduklarını can ve mal güvenliklerinin Osmanlı devleti uhdesinde olduğunu söylemişti. II. Mehmet aslında sadece bir çağ kapatıp açmamıştı. Teslim alındığında harap halde olan İstanbul'un bir ticaret ve eğitim merkezi olması gerektiğini ve Osmanlı'nın yeni Başkenti olacak bir şehri imar etmek gerektiğini düşünüyordu. Bu kapsamda çok büyük çalışmalar yaptı. İstanbul'un çeşitli yerlerine büyük pazarlar kurdu, denizciliğin gelişmesi için tersaneler açtı. II. Mehmet aslında Osmanlı Devleti'ni bir İmparatorluk haline getirmek amacıyla çalışmalar yapmıştı ve bunu da başarmıştı.
Dehlizin Fedaileri II
Gönül Hazinem
Yitik bir kentin loş ışıklı otel odasından,
gece yarısını beş geçe yazıyorum sana bu satırları.
Tutmak istediğimde tutamadığım,
tuttuğumda da elimden kayıp giden gönül hazinem.
Seni göreyim diye yaşamak için,
dudaklarımdan çıkan nefesim,
her fırtında taa ciğerlerime çektiğim sigaramın dumanı,
kalemime mürekkep,
yazdıklarıma ilham,
hayatıma
Yorumlar ve İncelemeler
