O sabah Büyük Taarruz başlar. Sabah 04.30' da tanzim atışı açılır, 05.50' de tahrip atışına geçilir, saat 07.00' de ise Yunan topçusu susar ve Türk Ordusu 14 gün sonra İzmir' e, Kordon' a varır. Büyük Taarruz'dan evvel ATATÜRK, 15 gün sonra İzmir'de olacağını söylemiştir yakın çevresine. Sonra birlikte Kordon' da yürürken Salih BOZOK' a Kac gün oldu ? diye sorar, "14 gün" Paşam cevabını verir BOZOK "bir gün yanıldık o zaman" der ATATÜRK
Saat 6:00. "Tırmanma bitti gibi..." dedi rehberimiz. Artık yatay düzlemde devam etmeye başladık. Dediğim gibi Ağrı Dağı gerçek bir hayat gibi. Önce nefes nefese tırma- nacaksın. Gençlik dönemi gibi engeller, kayalıklar, yuvarlanan taşlar arasında geçiyor. Sonra 40-50 yaşlara geldiğinde düzlük başlıyor. Düz yola çıktın diye bir nefes alıyorsun. Ama bu se- fer de fırtına çıkabilir korkusu. Hastalıklar, yaşam diyetlerimiz, hesaplaşmalarımız, hep bu zorlu çıkış yolu sonrası eriştiğimiz düzlüklerde, daha da çıkışı olmayan bu ellili yaşlarda çıkar karşımıza. Ağrı Dağı tırmanışı da aynen hayat gibi.
Reklam
00.50
Sözlerim uçuyor havaya, ama düşüncem yerde; Öz olmayınca söz yükselmiyor göklere!
Viyana'dan davet edilen Dr. Eppinger 31 Temmuz 1938'de İstanbul'a gelir 50 ve Dolmabahçe Sarayında Atatürk'ü muayene eder, Atatürk Eppinger'ın kaba vasıflarından dolayı ondan hoşlanmaz, tavsiye ettiği çiğ meyve körü de kendisini rahatsız eder, 1 Ağustos 1938 günü Berlin'den davet edilen Dr. Bergmann da İstanbul'a gelir ve Dolmabahçe Sarayında Atatürk'ü muayene eder. Atatürk'ü elma rejimine sokar ve ateşine karşı piramidon tavsiye eder. Aynı gün saat 17:00 de iki yabancı Profesör'ün katılımıyla sürekli ve danışman hekimlerce konsültasyon yapılır. Dolmabahçe'ye gitmeden önce Dr. Neşet Ömer İrdelp ve Dr. Asım Arar iki yabancı hekimi kaldıkları Perapalas otelinde ziyaret ederek Atatürk'ün sağlığı hakkında bilgi verirler. Yabancı Profesörler durumun ciddi olduğuna kani olurlar. Dr. Eppinger "Güç bir vaka" diye düşüncesini aktarır.
Sayfa 194 - Güven KitabeviKitabı okudu
Ülkemize uyarlanmış hali yorumdadır.
Aşağıdaki tablo bir baba, bir anne ve üç çocuktan oluşan beş kişilik bir aile temel alı­narak hazırlanmıştır Kira....1,50 dolar Ekmek .................1 ,00 Et .. ................... .. 0,87 Sebze .................. 0,62 Kömür. ... ... ......... 0, 25 Çay ...... .............. 0, 1 8 Sıvıyağ ................ 0, 16 Şeker .................. 0,18 Süt ...................... 0,12 Sabun ................. 0,08 Tereyağ ...............0, 20 Odun .................. 0,08 Toplam ............... 5,25 dolar
Sayfa 178Kitabı okudu
00.50
“Bizi mahveden şeyler, en çok sevdiklerimizdir.“
Reklam
NATURAL BORN KILLERS (yalnızca ekranda öldürülüşü görünmüş cesetler için) 0,04.31-Mickey magandanın karnını deşer 0.04.50-Mickey bıçakla ahçı öldürür 0.05.05-Kenardaki başına satırı yer 0.05.15-Mallory serserinin boynunu kırar 0.05.56-Mickey garsonu vurur 0.17.20-Mahküm koruması vurulur 0.18.18-Mallory'nin babası balık tankında
Sayfa 42 - İmge YayıneviKitabı okudu
Beşinci kattaki büronuzun penceresinden kavşaktaki trafik ışıklarını izliyorsunuz. Kırmızı ışıkta oluşan yığılıma baktığınızda farklı araçlar görüyorsunuz: özel arabalar, taksiler, kamyonlar, bisikletler, vs.. Sabah ve akşam vakitleri gibi insanların işe gidiş geliş zamanları dışında, kavşaktaki yığılımın genellikle taksilerden oluştuğunu farkediyor ve bunun gerçekten de geçerli bir hipotez olup olmadığı test etmek istiyorsunuz. Bunun için de, 10:00 ila 16:00 saatleri arasında kırmızı ışıkta duracak her vasıtayı kaydedecek ve bir ay sürecek bir çalışma başlatıyorsunuz. Bir ayın sonunda önünüze şöyle bir sonuç çıkıyor: Bu saatlerde trafikteki araçların %70'i taksilerden oluşuyor. Şimdi yine aynı adamla bahse gireceksiniz. Köşeden çıkıp ışıklarda duracak olan vasıtanın taksi olup olmayacağı üzerine. Ne var ki, sizde o adamda olmayan bir silah var. Araştırmanızın sonuçları. Neye bahse girerdiniz? Bu sefer cevabı hazır değil mi? Elbette taksi olacağı üzeri-ne bahse girerdiniz. Çünkü bu kez elinizdeki bilgiyle şansınızı %50'den %70'e çıkarttınız. Bahse artık Las Vegas tarzı girmiyorsunuz. Cephaneniz araştırma, bilgi ve tarih.
Nüfus 13 milyondu, 11 milyonu köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 37 bininde okul yoktu. 30 bin köyde cami yoktu. Traktör sayısı sıfırdı, biçerdöver sayısı sıfırdı. Ayçiçeği üretimi yoktu, şeker üretimi yoktu. Ekmeklik un ithaldi, pirinç ithaldi. Bütün memlekette sadece beş bin hektar alan sulanabiliyordu. Bitle başa çıkılamıyordu. Beş bin köyde
00.50
İlgisizliği aşırı zorlamaydı. Tepki gösterme zamanı aşırı hesaplı, sesi aşırı sahteydi.
Sayfa 302Kitabı okudu
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.