Ortalama bir insan gün içinde onlarca kez saate bakar, çünkü yaptığımız neredeyse her şeyin zamanında yapılması gereklidir. Bir çalar saat bizi sabah 7.00'de uyandırır, donmuş simidi mikrodalga fırında 50 saniyede ısıtırız, elektrikli diş fırçası bipleyene kadar dişlerimizi 3 dakika boyunca fırçalarız, işe gitmek için 7.40 treni yakalarız, spor salonundaki koşu bandı yarım saatin dolduğunu bildirmek için bipleyene kadar koşarız, akşam 19.00'da en sevdiğimiz programı izlemek için televizyonun başına geçeriz, program ne zaman olacağı önceden belirlenmiş anlarda saniyesi 1000 dolarlık reklamlarla kesilir ve nihayet tüm kızgınlığımızı artık bir standart haline gelmiş 50 dakikalık terapi süresince akıtırız.