50 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
30.07.23 Pz 00:37- 23:59 Yaşamında 1. Dünya Savaşı ve yıkıcı etkilerinden etkilenir ve savaşın dehşeti üzerine fikirlerini yansıtır Stefan Zweig bu eserinde. Ona göre savaş, kin ve nefretin simgesidir. Ressam Ferdinand savaşan ülkesinden İsviçre'ye kaçar. Aklı oradadır hâlâ. Konsolosluğa çağrılır görevini ifa etmesi için. Ferdinand duruşunu sürdürmekte zorlanır hem kendisi hem de karısının ısrarı ve bütün insanlık karşısında. Yine de umut vardır. "İnsanlığın ötesinde bir vatanım yok benim." Anlatımı bende aynı şeylerin tekrar ettiği izlenimini uyandırdı. Bu, durumun karmaşıklığı ve fikirlerin baskısının göstergesi aynı zamanda. Savaş ve ardında taşıdığı anlamlar bir yandan da çok derin. Amaçları, getirileri ve arkasında bıraktığı izlerle. 18.09.23 Pzt 23:03
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162,3bin okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
Aylardır elimde sürünen bir kitaptı, nihayet bitirdim. Niye böyle oldu bilmiyorum ama galiba aşırı övüldüğü ve önerildiği için beklentim aşırı yükselmişti. Açıkçası büyütülecek ve zırıl zırıl ağlayacak bir şey yoktu. Tamamen pohpohlanmış bir kitap. Yazar kötü sonla bitirmek için bitirmişti o yüzden etkilenmedim. Ayrıca tekdüze yazılmıştı ve bu, olay örgüsünden net bir şekilde anlaşılıyordu; ben öyle hissettim yani. Ben bilgisayar başına oturulup tıkır tıkır yazılan kitaplardan hazzetmem. Bir cümleye yirmi dakika düşünen yazarların kitaplarına haksızlık yaptığımı düşünürüm. Kitapta bazı önemli meselelere değinmesi hoştu sadece. 00 Nazlı’ya olduğu gibi Çiçek karakterine de ısınamadım hiç. Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve sanırım son olacak(belki takıntımdan seride kalan kitapları da okurum ama). Çünkü karakter kişilikleri benzer. İnsan sarrafı olduğunu sanan, bencil, gizli egolu, hoşlanmadığı insanoğlunun yaptığı şeyleri yapmasına rağmen insanlardan nefret eden karakterleri okumaktan hoşlanmıyorum. Öyleleri önce kendisini düzeltmeli. Ki ne kadar düzeltirse düzeltsin beyaz olamaz çünkü insanoğlu böyledir yani. Yapacak bir şey yok. Kabulleneceksin. Nefret bir işe yarıyorsa nefrete devam et, ne diyeyim
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
03:03 Dolunayda Açan ÇiçekN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,287 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
5 saatte kitabı bitirdim
Doğruyu söylemek gerekirse 00.00 kadar iyi değil, 01.01 kadar kötü değildi. Ben kitabı epey sevdim. Dolunay çok tatlı bir karakterdi. Özellikle BİM’in geçtiği sayfalara acayip gülerek okudum. Metrobüs sahneside epey komikti. Bence okuyun. Özellikle 03.03’ü çok merak ediyorum.
02:02 Ayçiçeği Karnavalı
02:02 Ayçiçeği KarnavalıN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,686 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
Kadın temalı kitapları ayrı seviyorum. Üstelik gerçek yaşamdan esinlenerek yazıldıysa tadı ayrı oluyor. Gerçi yazılan her kitap, zaten bir yerlerde yaşanıyor buna da inanıyorum. Yeryüzündeki kadın sayısı kadar hikaye çıkar hatta her bir kadından onlarcası çıkar diye düşünüyorum. İrina da, yaşadığı ülkenin saldırıya uğraması sonucunda, yurdunu terk etmek zorunda kalan bir kadın. Tanıklık ettiği anları okurken bile zorlanıyor insan, peki yaşayanlar ne yapsın? Rusya onun ve ailesi için bir şans gibi görünse de, oradaki çalışma koşullarına dayanmak çok zordu. Kazandığı tüm parayı oğlu ile birlikte Gürcistan 'da olan eşine gönderiyordu. Ne de olsa çalıştığı sabunu fabrikasında ona yemek ve kalacak yer veriyorlardı. Fakat sabah saat 03.00'e kadar çalışıp 3 saat uyuduktan sonra tekrar iş başı yapıyordu. Ayakta durmaktan artık bacaklarında varisler oluşmuştu, iskeleti çıkacak denli zayıflamıştı. Dayanmalıydı. Ama olmadı. Eşi ve oğlunun yanına gidip tam yeni bir düzen kurduk derken, savaş orada da onları buldu. Hem işsizlik hem de iç savaş, artık yaşamayı, hayatta kalmayı zorlaştırdığı için artık ayrılma vakti gelmişti. O da aynı durumda olan birçok kadın gibi, Türkiye 'ye gelme düşüncesini içine açıkladı ve soluğu ülkede aldı. Daha önceki duyumlarına göre Türkiye'ye gelen kadınlar çok iyi paralar kazanıyorlardı. Eşlerine, çocuklarına hediyeler, paralar getiriyorlardı. Türkiye 'ye geldikten sonra da hüzün, acı ve haksızlıklarla karşılaştı İrina. Mavi Köşk 'ten sonra ise yaşamının tam bir karmaşa olacağını elbette bilemezdi.
İrina
İrinaEsin Sayar · Mona Kitap · 018 okunma
9/10 puan verdi
Bu kitabı çevreleyen çok fazla heyecan var, ancak Gemina'nın birçok arkadaşımın "2016'da Yayınlanan Favori Kitaplar" listelerini yaptığını gördükten sonra, bu seriyi daha fazla görmezden gelemezdim. Ayrıca bunun bir multimedya formatında anlatıldığını, röportajlar ve anlık ileti konuşmalarıyla dolu olduğunu da biliyordum ve bu
Illuminae
IlluminaeAmie Kaufman · Pegasus Yayınevi · 20172,674 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
Çiçek 23 yaşında genç bir kızdır. ümitsiz ve mutsuz bir karakterdir. İnsanların iyi varlıklar olduğuna inanmayıp çevresindeki kişilere karşı oldukça sert bir duruma sahiptir. Ama sert olmasınında yaşadığı hayattan dolayı bence normal olduğunun fikrindeyim Hayatı içerisinde bir çok sıkıntı yaşamıştır. Çiçek, günün birinde bir takı tasarımcısı olan Ayza Nevruz ile tanışıp evlenmiştir. ben okumaya başladığımda çiçeğe üzülmüştüm. Yaşadığı hayat onu sert ve mutsuz birine dönüştürmüştü sonra biraz daha ilerlediğimde çiçeğin Ayzaya yaptığı bir kaç kötülükten dolayı çok sinir olmuştum. Örneğin; tasarımları Ömere vermesi gibi ama sonradan her şeyin bir nedeni varmış o zaman haksızlık yaptığımın farkına vardım. Kitap çok güzel duygusal, romantik ve eğlenceli bir kitap okumaktan sıkılmayacağınız türden okumanızı tavsiye ederim en baştan başlayıp yani "00:00 Biri Sizi Düşünüyor" kitabından başlayıp "03:03 Dolunayda Açan Çiçek" kitabını da okuyup bu güzel seriyi bitirmeniz şimdiden okuyacaklara keyifli okumalar dilerim. :)
03:03 Dolunayda Açan Çiçek
03:03 Dolunayda Açan ÇiçekN. G. Kabal · Ephesus Yayınları · 20204,287 okunma
Reklam
76 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.