İhtişam baktığın şeyde değil bakışında olmalı.
Rahmetliden şöyle bir hikaye işittimdi: “Allah herkesin ömrünü bir makaraya sarıp vermiş, durmadan işler, ipliği boşalırmış. Makara bitti mi, sen de bittin. Durdurtmanın tek çaresi güzele bakmak imiş, güzele baktın mı makara mintarafillah şıppadak dururmuş.”
Dinleyen söyleyenden arif gerek…
Sayfa 35 - Söz: Andre GideKitabı okuyor
“Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Eskiler hikaye ederler: Şu şimdi pek moda olan ‘Üsküdara gider iken aldı da bir yağmur’ şarkısı yok mu, yeni çıktığı zaman, Selimiye Kışlası’nda bir meydan dayağı çekiliyormuş. Kumandan Paşa Selimiye ile Üsküdar arasında mevki itibari ile bir münasebet bulunduğundan mıdır nedir, ziyafet esnasında bu havanın çalınmasını bando şefine emretmiş. Mahkum dayakcağızını kemal-i afiyetle yiyip kalktıktan sonra Paşa’ya fiyakalı tarafından bir selam çekmiş: “Yalvarırım size Paşa Hazretleri! Bana bir elli sopa daha lütfediniz de şu havayı bir daha çalsınlar” demiş.
Sayfa 30 - Söz: Ziya PaşaKitabı okuyor
Aziz yine birdenbire dayıya dönerek, "Efendim taşradan geldik, bizim oralarda ağzı kalabalık olmak ilim sahibi olmak gibidir, çok teşbih yapan, çok hikâye anlatan çok bilen sayılır. Susan adama da aklı ermez gözü ile bakılır, susayım ama neden sustuğumu ehil biri anlasın diye bekleyenlerin bağrı yanık olur.
“Ben hikaye olduklarını itiraf eden öyküleri seviyorum, gerçeği, bütün gerçeği ve sadece gerçeği soyleyecegim, tanrı yardımcım olsun numarası yapanları değil”
Sayfa 648Kitabı okudu
Rabb’im muvaffak kılsın.
Ey sâlik! Sana gereken, zikredilen bütün bu kötü huylardan kaçınmak ve onları defedip ortadan kaldırmak, bunların zıtlarını ve diğer faziletleri elde etmendir. Böylece senin için nefis tezkiyesi, ruhun arınması, kalbin kötü ahlaklardan arınıp güzel huylarla bezenmesi mümkün olsun. Çünkü tasavvuf da bunlardan ibarettir.
Özelliklede yedi tane
Sayfa 310
Anlatmak hemen her zaman bir armağandır, anlatılan hikaye zehir taşısa ve saçsa bile; aynı zamanda bir bağdır, güven duymaktır; er veya geç ihanete uğramayan güven ise nadirdir ; dolanıp düğümlenmeyen, sonunda sıktığı için bıçak ya da jiletle kesilmesi, gerekmeyen bağda nadirdir.
