Lozan'ın aslında Sevr ile iç içe olma meselesi, içinde bulunduğumuz gizli bir işgalden çıkışımızın da önemli bir anahtarı olabilir. Bizi aslında bağlayan ve ekranların 'mış' gibi yapmadan öteye gidemediği görünmez duvar, görünür oldu. Bu gerçek öylece ortada dururken, akılsız dedikodulara mahal yok. Bu konuya saldıracakların
Zimanê me
contens, contenu, inhalt. innehall, içindekiler, tedexul û yên me... Zimanê me zimanekî zor zor,pir û gelek û zaf dewlemende. Bi rastî hela tewr-xwedê kêmanîya wan bide- (pardon! nede) hin zimanzanên me hene ku bi kar û bar û şuxul û xebatên xwe yên îlmî-zanistî zimanê me hîn dewlemendtir dikin, ber bi pêş de dibin. Hela tewr gava ku bi
Reklam
Fatih Sultan Mehmet'in Çandarlı ailesini saf dışı edip yerine bir devşirme olan lalası Zağanos'u ataması ile ve vezaret makamı bunların eline geçmişti. Bu tarihten sonraki veziriazamların içinde Türklere rastlasak da, çoğunluğu artık Hristiyan kökenlidir. 15.yüzyıl ile 17. yüzyıl ortasında kendisine sadaret mührü emanet edilen 78 sadrazamın sadece 11 tanesi Türk'tür; diğerleri ise Boşnak, Hırvat, Rum, Macar, İtalyan, Çerkez, gürcü, Abhas gibi diğer etnik kökenlerden gelmektedir.
Çakırkeyif ’teki çakır “alaca mavi renk” anlamındaki çakır değil, şarabın asıl Türkçe adı olan çakır . Çakır ta 11. yüzyılda Orta Asya Türkçesinde yaygın olarak kullanılan bir sözcük. Türkiye Türkçesinde de galiba 16. veya 17. yüzyıl dolaylarına dek şarabın halk arasındaki normal adı olarak kalmış.
Davalar şöyle özetlenebilir: 1. Köpek davası, 2. 6-7 Eylül olayları davası, 3. Bebek davası, 4. Vinileks şirketi davası, 5. Dolandırıcılık davası, 6. Arsa davası, 7. Ali İpar davası, 8. Değirmen davası, 9. Barbara davası, 10. Örtülü ödenek davası, 11. Radyo davası, 12. Topkapı olayı davası, 13. Çanakkale olayı davası, 14. Kayseri olayı davası, 15. Demokrat İzmir davası,. 16. Üniversite olayları davası, 17. İstimlâk davası, 18. Vatan cephesi davası, 19. Anayasanın ihlâli davası,
-Bəxtiyar müəllim, tarixi mövzuya müraciət sizdə hansı tələbatdan irəli gəlir? - Müasirliyə dair fikrimi birbaşa deyə bilməyəndə tarixə üz tuturam... -Axundovsayağı metod. -Bəli, bəli. Hadisələri zamanca bir neçə əsr geri atır, ya da başqa məkana köçürürəm. Mən bu metoddan hələ sovet dövründə yazdığım bir neçə poemada istifadə etmişəm. Məsələn, əsərin mövzusunu Əlcəzair həyatından götürür, əsas hədəf kimi isə sovet quruluşunu seçirdim. Müsahibəni götürdü: Əsəd Cahangiroğlu “Ekspres” qəzeti, 5, 11-17 sentyabr, 1997.
Sayfa 381Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.