Kur'ân-ı Kerîm'i okumanın ve okutmanın sevabına ge- lince, bakınız bir hadis-i şerifte nasıl buyrulmuştur:
وَمَا اجْتَمَعَ قَوْمٌ فِي بَيْتٍ مِنْ بُيُوتِ اللَّهِ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَيَتَدَا رَسُونَهُ بَيْنَهُمْ إِلَّا نَزَلَتْ عَلَيْهِمُ السَّكِينَةُ وَغَشِيَتْهُمُ الرَّحْمَةُ وَحَقَّتْهُمُ الْمَلَائِكَةُ وَذَكَرَهُمُ اللَّهُ فِيمَنْ عِنْدَهُ
"Herhangi bir cemaat, Allah'ın evlerinden bir evde toplanıp Kur'ân-ı Kerîm'i okumak ve aralarında onu öğrenmek üzere ders yaptılar mı hepsinin üzerine vakar ve şeref belirtileri iner, kendilerini Allah'ın rahmeti kaplar, her taraflarını melekler sarar. Allah Teâlâ da kendi katında makbul olan zatlar yanında onları zikreder. "118
Sayfa 310
Rabbimiz kimlerden uzak durmamızı öneriyor.
•Kafirler. (Al-i Imrân, 149; En'âm, 150; Furkan. 52)
•Müsrikler, (En'am, 106)
•Münafiklar, (Nisa, 61-63,81)
Sayfa 63Kitabı okudu
Yunanistan'ın bağımsız olduktan sonra Osmanlı Devleti'nden toprak talebi sona ermemiştir. 1910'da Başbakan Eleftherios Venizelos iktidara gelir gelmez bir program açıklamıştır. Bu üç maddelik programa göre Ege Denizi ile birlikte iki kıta beş denize uzanacak bir coğrafyada Bizans-Grek imparatorluğunun kurulması planlanmaktadır. Nitekim Balkan Savaşı'ndan sonra Venizelos, programını büyük oranda gerçekleştirmiştir. 65 bin km² olan Yunan toprakları Balkan Savaşı'ndan sonra 118 bin km²'ye çıkarılmıştır. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'nda mağlup olması üzerine ise Venizelos, başta İngiltere olmak üzere İtilaf Devletlerinin desteğiyle İzmir ve Karadeniz sahillerine sahip olma planını uygulamaya başlamıştır.
Sayfa 38 - ATARÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ BAŞKANLIĞI YAYINLARIKitabı okudu
Gururu ve enaniyeti bırak. Uluhiyetin dergâhında acz ve za'fını, istimdad lisanıyla; fakr ve hâcatını, tazarru' ve dua lisanıyla ilân et ve abd olduğunu göster.
İman ve Küfür Müvazeneleri - 118
ATSIZ'DA DİL VE EDEBİYAT
Dil: Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan ve bitirme tezini, Osmanlı döneminde sade Türkçe akımının öncülerinden Edirneli Nazmi'nin Dîvân-ı Türkî-i Basît'i üzerinde yapan Atsız'ın dil konusundan uzak kalmayacağı ve bu konuya sık sık temas edeceği açıktır. Onun, Türkçe konusundaki düşüncelerine
“De ki: Rabbim! Beni bağışla, bana acı; çünkü gerçek acıyan, esirgeyen sensin!” (Mü’minûn/118)
Sayfa 838 - İşaretKitabı okudu
Vakıf sistemi İstabul'da ve öbür şehirlerde külliyeler, kültürel ve ticari merkezler yaratmıştır. Her önemli Osmanlı kentinde merkezi bir ulu cami ve bedesten olurdu. Ayasofya tstanbul'un ulu camii olduğu zamanlarda, Fatih Sultan Mehmet, cami vakfına ait olmak üzere bir bedesten yapılmasını emretmiştir. Yangın ve yağmaya dirençli taş
Sayfa 143 - PdfKitabı okudu
D42 Sext. Emp. Adv. Math. 7.117-118:
Demokritos canlı ve cansız varlıklarla ilgili şu değerlen- dirmeyi yapıyor: "Zira canlılar aynı türdeki diğer canlı- larla sürü oluşturuyor, güvercinler güvercinlerle, turna- lar turnalarla ve diğer akılsız yaratıklar da aynı şekilde. Bu durum elenmiş tohumlarda ve sahillerdeki çakıl taş- ları gibi cansız nesnelerde de görülür. Birinci durumda eleğin dairesel hareketinden dolayı mercimek ayrılır ve diğer mercimeklerle düzenli bir yığın oluşturur, arpa diğer arpalarla ve buğday taneleri ise diğer buğday ta- neleriyle. 11181 İkinci durumdaysa dalganın hareketinden dolayı dikdörtgen çakıl taşları diğer dikdörtgen çakıl taşlarıyla, yuvarlak çakıl taşları ise diğer yuvarlak çakıl taşlarıyla aynı yere sürülür. Onlardaki benzerliğin onları bir araya getirme gücü vardır." Demokritos'la ilgili ye- terince uzun [...]
D43 Arist. GC 1.2 315b6-15:
Demokritos ile Leukippos şekillere dikkat çekerek de- ğişimi ve oluşu şu ilkelere dayandırır: Oluş ve yok oluş ayrışma ve birleşme yoluyla, değişim düzen ve konum yoluyla gerçekleşir. Ancak görünümde de gerçekliğin bulunduğunu ve görünümlerin zıt ve sonsuz sayıda ol- duğunu da düşündüklerinden, şekillerin sonsuz sayıda olduğuna ve buna bağlı olarak toplamdaki değişimler- den ötürü aynı şeyin farklı insanlara zıt göründüğüne dikkat çektiler, buna göre karışıma küçük bir element eklendiğinde değişim gerçekleşmiş olur ve tek bir de- ğişim gerçekleştiğinde genel olarak farklı bir görünüm ortaya çıkar. Nitekim tragedya da, komedya da aynı harflerle oluşturulur.
Sayfa 31
D2 Cic. Acad. 2.36.118:
Leukippos doluluk ile boşluğu <ilkeler olarak varsay- dı>. Demokritos bu konuda ona benziyordu, diğer her şeyde daha üretkendi
Sayfa 19
Bozkurtların Ölümü'nde Zaman-Roman ile Tarihî Olayların İlişkisi: Olaylar 621'de başlar, 639'da son bulur. "Romanın Hikâyesi"nde Atsız, tarihe sadık kalacağını belirtmiştir. Gerçekten de romandaki ana olaylar, tarihte geçen olaylarla örtüşmektedir. Bunu göstermek için 621-639 yılları arasındaki Kök Türk tarihini özet