Moğol kuşatmasının fazlasıyla etkili olduğu açıktı ama Moğol kuvvetleri de savunanları tüketemiyordu. Şianğ-yanğ'ı ve Fan-çınğ'ı Sonğ devletinin geri kalanından ayırmışlardı ama inatçı garnizonu dize getiremiyorlardı. Ağır kayıplar vermeden kalelere saldırmanın yolu yoktu, o zaman bile başarı kesin değildi. Ancak Moğol güçleri saldırmadan
Moğolların Hangcov'daki Sonğ başkentine yürüyecekleri kesindi ve Cia da yaklaşan düşmanı kentin kuzeybatısında karşılamaya çıktı. Bu sefer, birleşik bir Moğol ordusu ve çok yetenekli bir Moğol komutan ile karşılaştı. Şianğ-yanğ'ın çökmesinden birkaç ay sonra Kubilay'a yazılan bir methiyede Şı Tien-dzığ bütün Moğol gücünün başına bir kişinin
Kubilay, Konfüçyüsçü nazırı Lien Şi-şien yoluyla Bayan'a haber gönderip askerlerin ele geçirdikleri bölgeleri yağmalamamalarını istedi. Bu hareketi, Kubilay'ın komutanına nadir tembihlerinden biriydi ve bunu da şöyle açıklıyordu: "Bir komutanın seferdeyken yönetimin buyruklarını dinlemek zorunda olmaması, askerliğin kurallarından
Osman Turan'ın dikkat çektiği bir diğer önemli konu da Kervansarayı inşa ettiren ünlü Selçuklu devlet adamı Celaleddin Karatay'ın kökenidir. Selçuklu Sultanlarından II. İzzeddin Keykavus'un diğer kardeşleriyle birlikte idareyi ele almasında ve hatta bir ara Keykavus'un tek başına hükümdar olmasında büyük etkisi olan Naib Karatay'ın dönemin bütün vesikalarında babasının adının, bir mühtedinin babasına verilen isim olan Abdullah (Tanrı Kulu) olmasının onun Müslüman olmayan bir aileden geldiğinin göstergesi olabileceği söylenebilir. Bunun
haricinde Vakfiyesinde akraba ve azadlı kölelerinden aciz kimselere ödenek ayrılırken bunların Müslüman veya Hıristiyan olarak kaydedilmiş olması onun akrabalarından hfıla İslamı kabul etmeyenlerin olduğuna bir işarettir. Turan'a göre, büyük bir ihtimalle Kilikya-Kayseri arasındaki bir yerden olan Karatay, I. Keyhüsrev'in 1208 yılında gerçekleştirdiği Ermenistan seferinde köle olarak alınmış bir Hıristiyandır ve İbni Bibi, Karatay için Rum kölesi tabirini kullanmaktadır. Diğer taraftan, ona bu bölgede köyler verilmesi ve kervansarayını burada yaptırmış
olması yanında aile üyeleriyle bağını koparmaması ve kendisi ile kardeşlerinin Kemaleddin Rumtaş ve Seyfeddin Karasungur gibi Müslüman isimleri haricinde öz Türkçe isimler taşımaları aslen bir Türk aileye mensup oldukları ihtimalini kuvvetlendiren unsurlardır.
Ayrıca kuzey Çin'de Lia-o sülalesini (907-1208) kurmuş
olan Kitayların ve onları takip eden Kara Kitayların da Hıristiyan
olup, eski ve yeni Hıristiyan geleneklerinden etkilendiklerine
dair bilgiler bulunmaktadır.