Rabbimiz kimlerden uzak durmamızı öneriyor.
•Kafirler. (Al-i Imrân, 149; En'âm, 150; Furkan. 52)
•Müsrikler, (En'am, 106)
•Münafiklar, (Nisa, 61-63,81)
Sayfa 63Kitabı okudu
Burûc Sûresi Ayet 12-16, 21, 22 tefsiri
12. Şüphe yok ki Rabb'inin yakalayışı yani azabı pek çetindir yani O gazab ettiği vakit yakalar, yakaladığı vakit de helak eder.
13. Çünkü ilkin var eden de, iade edecek olan da O'dur. Yani o insanı cansız bir nutfeden yaratmaya başladı ve ona hayat verdi. Sonra Kıyamet Günü yine onu bu topraktan tekrar iade edecektir.
14. O büyük günahlardan tevbe edenlere günahlarını bağışlayan gafûrdur, vedûdtur yani razı olduğu az miktardaki salih amele karşı şekûrdur: azıcık ameli bire on ve daha fazla verecek şekilde şükür ile karşılar, fazlasıyla mükafatlandırır.
15. Arşın sahibidir, meciddir yani pek cömert ve pek kerimdir.
16. Ne dilerse yapandır yani dilediği her şeyi mutlaka yapar. Allah yapacağı işlerden ötürü kimseden korkmaz.
21. Daha doğrusu o mecit bir Kur'andır yani çok şerefli bir kitaptır.
22. Onlar yaratılmadan önce de Levhi Mahfuzdadır yani Allah'ın kullarının halleri ile bilgisi olup bitmiş bir şeydir. Onları yaratmadan önce yapacaklarını bilmiştir ve onları masiyet işlemeye mecbur etmemiştir.
Sayfa 386 - İşaret Yayınları 4.CiltKitabı okudu
Enteresan bir oyun...
İki bilim adamı, bir araştırma için Kuzey kutbuna gittiler. Hem de bir günün tam 3 ay sürdüğü bir zamanda gittiler. Akşam oldu, sabah oldu kavramının olmadığı bir yerdir kuzey Kutbu. Her zaman gündüzdü. Saat olmazsa akşam yemeğini kaçırabilirdin yani.
Gün boyu çalışan iki araştırmacı, saate göre akşam olduğunda araçlarımı üssüne geri döndü.
Domuzlara nasıl baktığı, bu işin zor olup olmadığı gibi sorularla sohbetin önünü açarak Kirli İbrahim'in dilini çözmüştük:
Kirli İbrahim:"Bunlara bakmak diğer hayvanlardan daha kolaydır.. ne verirseniz yer. Hatta yavrusunu bile.. bazen birbirlerinin kulaklarını bile yedikleri olur..."
- Peki siz ne yediriyorsunuz?
- Fabrikaların,
Ahkâf Sûresi Ayet 13, 14 ve 15 tefsiri
13. Muhakkak ki 'Rabbimiz Allah'tır' deyip Rabblerini tanıyanlar sonra da Allah'ı tanımak üzere istikamet bulanlar ve bu istikametten geri dönmeyenler için azaba uğratılma diye bir korku yoktur, onlar ölümden yana üzülmezler de.
14. İşte onlar cennet ashabıdır. Orada ölmemek üzere ebediyen kalıcıdırlar, yaptıklarına bir karşılık olmak üzere.
15. Biz insana ana-babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu zorlukla taşımış zorlukla doğurmuştur. Onun taşınması, sütten kesilmesi 30 aydır. Nihayet o yiğitlik ve olgunluk çağına ulaşınca ve kırk yaşına varınca dedi ki: (Ebubekir r.a) Rabbim bana, ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ilham et ve senin razı olacağın salih amel işlemimi de. Zürriyetimi de benim için ıslah et. Kuşkusuz ben sana tevbe ettim ve ben müslümanlardanım.
Sayfa 17 - İşaret Yayınları 4.CiltKitabı okudu
İzmir'in işgal olunacağına dair Mayıs'ın on üçünden beri fiilî emâreler gören İzmir'de bazı genç vatanperverler, ayın 14/15. gecesi, bu elîm vaziyet hakkında müdâvele-i efkâr eylemişler ve emr-i vâki hâline geldiğine şüphe kalmayan Yunan işgalinin ilhakla neticelenmesine mâni olmak esasında müttefik kalmışlar ve Redd-i İlhak prensibini ortaya atmışlardır.
Sayfa 8
Öz baba
Adana. 42 yaşındaki adam dört çocuk babası. İki kızına cinsel tacizde bulunuyor. 14 ve 15 yaşındaki kızlardan büyüğü bir süre sonra ortadan kayboluyor. Küçük olanın şikayeti üzerine iş yargıya intikal ediyor ve köyün yakınlarında, yakıldıktan sonra tarlaya gömülen kız çocuğu cesedinin o kıza ait olduğu anlaşılıyor. Düşünün ki adam öz evladını, sapıklığını giderdikten sonra öldürüyor, yakıyor ve gömüyor.
İKTİSAT-KÖYCÜLÜK / MEMLEKETÇİLİK-SOSYAL ADALET
Atsız Türk düşünce hayatına 15 Mayıs 1931 tarihinde çıkmaya başlayan Atsız Mecmua ile girer. Bu dergide çıkan Boz Kurt imzalı ilk yazılarında Anadolu'ya, "memleket"e, köye ve köylüye ağırlık verdiği görülür. "Bir kuş bakışı" başlıklı ilk yazıda bulunan şu cümleler dikkat
olur mu ya, yunanlar ermeniler rumlar bir şey yapar mı? masumdur onlar
Tahkik Heyeti Raporu'ndan birkaç madde: 1- "Mütarekeyi müteakip Aydın Hıristiyanlarının emniyeti tehlikede değildi. Savaş sırasında bu vilayetin Rumları göç ettirildi ise de Nurettin Paşa'dan sonra İzmir valiliğine tayin edilen İzzet Bey bütün ahaliyi, cins ve mezhep farkına bakmaksızın iyi idare etmekte idi. Birkaç eşkıya
Sayfa 178Kitabı okudu
.........YÂ RESÛLALLAH ( MÜNÂCÂT )
Kelâmın mutlakâ vahy-i ilâhî yâ Resûlallah
Rumuzun 'ârife mahz-ı tesellì yâ Resûlallah
2 Vücûdun 'ayn-ı cevherdür mücerred oldı a'râzdan
Bu remzi fehm ider erbâb-ı mâ'nî yâ Resûlallah
3 Sen oldin 'illet-i gâ'iyye-i hem âdem ü 'âlem
Sen oldin hâsılı icâda bâdî yâ Resûlallah
4 Ne var fevka'- 'alâ
Sayfa 222Kitabı okuyor
