"Zıtların birliği şarta bağlı, geçici geçişli izafidir Birbirini iten karşılıklı hariç bırakan) zıtlıkların mucadelesi mutlaktır. Gelişim gibi,hareket gibi mutlaktır (Lenin, Diyalektiğe Dair Meseleler, Mark- izm Bayrağı Altında, No. 5-6, 1925 Mayıs Haziran, s. 14-15)
Sayfa 171 - Kökxüz yayınları pdfKitabı okudu
Bu gidişata karşı devlet ne yapıyor?
Devlet sessiz kalıyor ve sessiz kalarak bu suça ortak oluyor. Kızlar babalarından çocuk doğuruyor ensest sonucunda. 14-15 yaşında enseste maruz kalmanın acı sonucudur bu. Türkiye’de eğer bir kız, babasından çocuk doğuruyorsa bu benim için kıyamettir. Önlemini alması gereken bir devlet vardır, önlem almış mıdır, hayır. 16 yaşında kadın olmuş bir çocuğu babasıyla aynı eve koyamadığın için yetiştirme yurduna koyuyorsun. Ama bir tarafta anne olmuş, annelik özellikleri gösteren küçük bir beden, bir tarafta, en güvendiği babası tarafından işgal edilmiş bir beden var. Bazı avukatlar kızın yaşını büyüterek davayı cezasızlık noktasına getiriyor. Özellikle İç Anadolu Bölgesi’nde bu çok yoğun bir şekilde yapılıyor. 90’lı yılların başında İstanbul’da bir mahkemede yaşanan konuşma şudur: Baba diyor ki, “Hakim bey, bahçenize diktiğiniz ağacın ilk meyvesini başkasına verir misiniz?” İnanabiliyor musunuz?
Sayfa 21
Reklam
Biraz evvel, bir randevuya gitmeden evvel sana yazdığım bir not kâğıdını buldum. Şöyle yazmışım: "14:15. Çıkıyorum, ama döneceğim! Umarım inceliğimi takdir edeceksindir, Seni uyandırmadım Bunu yapmak istediğim halde. Öpüyorum seni Jean-Louis. Telefonum açık." Bugün seni uyandırabilmeyi isterdim.
14- 15 (yazıyla ON DÖRT - ON BEŞ !) maaş alan idareciler ..
İşte bu ortamda Süleyman Demirel "Yürüsünler. Yürümekle yollar aşınmaz." diyordu. Dalga geçiyordu Demirel. Ankara, bu ülkenin başkenti, başkentin başvekili, 'Baba' lakaplı Süleyman Demirel, alay ediyordu emekçilerle. Ve ne acıdır ki değişmeyecekti bu zihniyet. Ürünü tarlada kalan ve feryat edip medet dileyen üreticiye "Gözünüzü toprak doyursun!" diyecek Tarım Bakanı gelecekti daha bu ülkeye. Asgari ücretin yirmi katı maaş alıp da ''Asgari ücretle fevkalade de geçinilir," diyen pişkin idareciler görecektik daha .
Sayfa 106 - Dokuz Yayıncılık 4. Baskı 2020
“Doğrusu, insan kendi nefsine tanıktır. Dökse de ortaya tüm mazeretlerini.” (Kıyamet Suresi 14-15)
Sayfa 19 - Destek yayınları, pdf
O sabah Büyük Taarruz başlar. Sabah 04.30’da tanzim atışı açılır, 5.50’de de tahrip atışına geçilir, saat 07.00’de ise Yunan topçusu susar ve Türk Ordusu 14 gün sonra İzmir’e, Kordon’a varır. Büyük Taarruz’dan evvel Atatürk, 15 gün sonra İzmir’de olacağını söylemiştir yakın çevresine. Sonra birlikte Kordon’da yürürken de Salih Bozok’a “Kaç gün oldu?” diye sorar, “14 gün” Paşam cevabını verir Bozok. “Bir gün yanıldık o zaman” der Atatürk.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.