Saatler berbat, maaşlar berbat, şartlar berbat; az değer görüyorsunuz, desteklenmiyorsunuz, saygı görmüyorsunuz ve sıklıkla fiziksel olarak tehlikedesiniz. Fakat dünyada bundan daha iyi bir meslek yok.
Nüfus, kapanma saati gelmek üzere olan pastaneye doğru hızla sürülen engelli motosikleti gibi hızla şişmanlıyor. Doğumhanedeki ameliyat masamız, geçen ay alınan “obez masası” nın kilo kapasitesini aşan bir kadın yüzünden iki yıl içinde ikinci kez değişti.
Ben:” Benimde bunları yapmaya henüz yetkim yok”
Ebe: “ Senin bunlar için yetkilendirilmene gerek yok, sen bir doktorsun.”
Ben:” Bunu yapabilecek başka bir ebe yok mu ?”
Ebe: “ Şu anda molada.”
Ben: “ Ben de moladayım.” ( Doğru değil.)
Ebe: “Sizler mola almıyorsunuz.” (sinir bozucu ama doğru)
Ben: ( Daha önce hiç beceremediğim, sanki ses tellerimin sihirli bir seviyesini açmışım gibi bir ses tonuyla rica ediyorum.) “ Ama bugün benim doğum günüm.” (Sinir bozucu ama doğru.)
Ebe:” Burası doğum servisi, burada her zaman birinin doğum günüdür.”