Zeyniyye ve Mevleviyye tarikatları, yüksek tabaka arasında hayli rağbet görüyordu. II. Murad'ın müritlerine vergi muafiyeti sağladığı Hacı Bayram-ı Veli tarikatı da aynı yıllarda büyük gelişme gösterdi. Bayramiyye mensubu Yazıcızade ailesinden Mehmed'in yazdığı Muhammediyye, II. Muradn devrinde revaçta olan tasavvufi akınları temsil eder, daha sonraki dönemlere etkili bir dini miras bırakırken; Yazıcızade Ali, İbn Bibi'nin eserinin tercümesini bazı eklemeler yaparak padişaha sunmuştu. Bu Selçukname'de yer alan eklemelerde Yazıcızade, Osmanoğulları'nı Oğuz geleneğinden gelen bir tarih anlayışı içinde takdim etmeye çabalıyordu. Türkçe nesrinin güzide örneklerinden biri olan bu eser, II. Murad devrinde yazılan diğer tarih eserleriyle birlikte siyasi açıdan pratik bir amaca hizmet ediyordu. Bazı Osmanlı münevverleri, Kayı boyunun önceliğini vurgulayıp eski Oğuz ananesine göndermede bulunarak, Anadolu'da Osmanlı hakimiyetinin doğal ve meşru bir gelişme olduğunu kanıtlamaya uğraşıyorlardı. Bu çaba, hanedana karşı farklı bir siyasi oluşumun içine girebilecek güçlü uç beylerine "vazgeçilmez hanedan" imajını, geleneksel bir meşruiyet içinde hatırlatıyordu. Ayrıca bundan da mühim olarak, Timurlu Devleti'nin siyasi ve tarihçilik geleneği, 15. ve 16. yüzyıl Osmanlı kroniklerine sirayet ederek, Oğuz-Türkmen geleneğine bağlılık düşüncesinin yerleşmesine ve Türkçenin edebi bir dil olarak güçlenmesine hizmet etti. Üstelik hanedanın kendisi de bu eski Oğuz-Türkmen hatıralarını açık bir şekilde benimsemede mahzur görmedi. Bu durum Osmanlı kimliğinin ayrılmaz bir parçası olacaktı.
Sayfa 129Kitabı okudu
1) Kurumları bağımsız yapın. 2) Eğitime ideoloji sokmayın. 3) Toplumu dil, din, köken ile yönetmeye kalkmayın. 4) İhale yasalarını şeffaflaştırın. 5) Mega projeler değil kar getirecek etkin projelere girişin. 6) Adet önemli değildir Kalite önemlidir, unutmayın. 7) Bir milyon yazılımcı yetiştirmek gibi uçuk fikirlere sapmayın. Bin tane dünya
Reklam
Machiavelli, meşhur siyasi eserinde ahlak ve siyasi strateji tekniker düzeylere yerleştirerek modern siyasi düşünceyi başlattıgı gibi, Leonard Bruno, Lorenzo Valla veya Flavio Biondo gibi yazarların yeni seküler ve filojik temelli bir yöntem kullandığı tarih yazımında da, Istorie fiorentine Floransa Tarihi (1525) eseriyle önceki tarih yazımı
Nurculuk Denen Sayıklama
"Nurculuk Denen Sayıklama" yazısında Saidi Nursî'nin cahilliğini vurgular; "Bedîüzzaman” unvanıyla alay eder: "Saîdi Nursî denilen adam, eskiden Saîdi Kürdî diye birtakım risaleler yayınlayan, Türkçe bilmez, daha nokta ile virgülün nerede kullanılacağını bilmekten âciz, Şafiî mezhebinde bir Kürttür... Bu cakacı Kürt
Meğer Türkçe “Ayağı çarıklı kaba Türklerin konuştuğu dil” imiş =)
16-19. yüzyıl arasında adeta Arapça ve Farsçanın istilasına uğrayan Türkçe öylesine dışlanmış ki, “Ayağı çarıklı kaba Türklerin konuştuğu dil” diye adlandırılmıştır. Osmanlı’da o dönemde Türkçe o kadar aşağılanmıştır ki, örneğin Yavuz Sultan Selim dönemi olaylarını anlatan “ Selimname” adlı kitabın yazarı Keşfi, kitabını Türkçe yazmasını isteyen bir şaire, “ Türk dili iri bir inci tanesi gibi yontulmamıştır ve iç tırmalayıcıdır. O yüzden yeryüzündeki zayıf yaratılıştı kişilerce boş karşılanmamakta, dilde kurallara önem veren kimselerin anlayış ve beğenisine de uygun düşmemektedir. Bu yüzden de kültürlü kimselerin görüşlerinde dışlanmış ve güzel konuşan kişilerin söyleyişlerinde aşağılanmıştır, ” diyebilmiştir.
Sayfa 358 - İnkılap Kitabevi 1. Baskı 2012
Eğitim ve İngiliz Dili
Oxford'da verdiğim konuşmanın ardından genç bir İngiliz bir İnternet sitesinde şöyle yazmıştı: "İngiltere, bağımsızlık için gerekli olan aracı Hindistan'a temin etmiştir. Modern demokrasi, bir anayasa ve insan haklarının teminat altında olduğu kendi kendini yönetme fikirlerini Hindistan'a yurtdışında tahsil görmüş
Reklam
83 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.