394 syf.
·
Not rated
19.yüzyıl klasiği olan Gurur ve Önyargı romanı, ünlü İngiliz yazar Jane Austen tarafından kaleme alınan, karakter betimleri oldukça zengin bir eserdir. Yazar Austen yaşadığı dönemdeki diğer kadınların aksine iyi bir eğitim almıştır ve en büyük destekçisi de babasıdır. Romanlarındaki dikkat çekici noktalardan biri de eserlerinin başkahramanlarının
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376.4k okunma
8/10 puan verdi
Akıl Hapishanesi ve Delilik Bir Profesörün Dramı
Kasvetli bir akıl hastanesinin duvarları arasında, eski bir profesör olan kahramanımız, toplum tarafından deli ilan edilmiş ve özgürlüğünden mahrum bırakılmıştır. Zihninin labirentlerinde kaybolmuş bir mahkum gibi, gerçeğin ve hayalin sınırlarını sorgular. Bu ruhsal esaretten kurtulmak için umutsuz bir mücadeleye girişir. Eser, okurları akıl
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270.4k okunma
Reklam
48 syf.
·
Not rated
·
Read in 29 hours
“Ağızları kapatıyorlar, kafaları saptırıyorlar. Ben bundan daha ağır bir suç bilmiyorum.” Emile Zola’nın bu kitabı aslında Cumhurbaşkanına yazılan mektuptan oluşmaktadır. Bu mektubunda tarihte önemli bir yere sahip olan Dreyfus davası. Dreyfus davası, 19. yüzyıl sonları Fransa'sında, Yahudi kökenli bir subayın, Yüzbaşı Alfred Dreyfus'ün haksız yere casuslukla suçlanmasıyla patlak veren bir olaydır. Bu olay ülkenin tüm kurumlarını temellerinden sarsan bir olaydır. Çünkü başta ordu ve yargı olmak üzere ikiside halk tarafından sorgulanmaktadır. Bunun nedeni ise Alfred’i suçsuz yere hapis yatmasıdır. Buna sessiz kalamayan Emile Zola ise o dönemin Cumhurbaşkanına mektup yazar ve Alfred’i savunur. Aynı zamanda yaşanan bu haksız olayın ülkelerini düşürdüğü durumdan da bahseder. Kitabı okurken bir sürü insanın haksız yere hapis yattığını hatırladım. Bu kişileri savunan bir Emile Zola yoktu. Hapisteki masum insanlar kendi haklarını savunamadığı gibi aynı zamanda onları savunan kişilerde çoğu zaman susturulmaktadır. Bu da halkın ülkedeki adaleti ve iktidarı sorgulamaya yöneliktir.
Suçluyorum
SuçluyorumEmile Zola · Can Yayınları · 20214,919 okunma
19. Yüzyıl gibi yakın bir zamana dek bile, ailesi çok zengin veya soylu değilse, bir kadının kendine ait bir odası, hele sessiz veya ses geçirmez bir odası olması söz konusu değildi.
Sayfa 63 - Kırmızı kedi 8. BasımKitabı okuyor
88 syf.
10/10 puan verdi
Güncelde ne var ne yok bakayım derken nazarı dikkatimi celb eden bir roman Saatçi İbrahim Efendi Tarihi. Evvela Ali Kerem Morgül, yazara verebileceği en güzel hediyeyi vermiş ve harika bir tasarım sunmuş. Bu tasarım metnin ilk bölümü ile birebir örtüşüyor. Ve tasarımın bu kadar damga vurduğu metni daha önce görmemiştim. Roman zihni 1934 doğumlu
Saatçi İbrahim Efendi Tarihi
Saatçi İbrahim Efendi TarihiElvan Kaya Aksarı · Vacilando Kitap · 202290 okunma
·
Not rated
Gurur Ve Önyargı
Gurur ve Önyargı - Jane Austen Özet:Jane Austen'in 1813'te yayınlanan "Gur ve Önyargı" romanı, İngiliz taşrasında Bennet ailesinin beş kızının hayatını ve aşklarını konu alır. Özellikle Elizabeth Bennet ve zengin, kibirli Bay Darcy arasındaki ilişkiler ön plandadır. İnceleme:"Gurur ve Önyargı", sosyal sınıf farkları ve kadın-erkek ilişkileri üzerine sade ama etkileyici bir dille yazılmıştır. Austen'in kıvrak zekası ve mizahi üslubu, karakterler ve diyaloglarla kendini gösterir. Elizabeth Bennet'in güçlü ve bağımsız karakteri ile Bay Darcy'nin gelişen kişiliği, edebiyat tarihinde kalıcı izler bırakmıştır. Roman, aşkın ve önyargının üstesinden gelmenin ne anlama geldiğini incelerken, okuyucuya aynı zamanda 19. yüzyıl İngiliz toplumuna dair zengin bir panorama sunar.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376.4k okunma
Reklam
19 yüzyıl efsanesine göre Gerçek ve Yalan bir gün buluşurlar. Yalan doğru söyler ve ” bugün hava çok güzel” der. Gerçek; onun etrafına bakar ve gözlerini gökyüzüne kaldırır.
Mısır gevreği kutularını çamaşır suyuyla sildiler, markete hava geçirmeyen dalış kıyafetiyle gittiler. Jamaika'da düşman, otobüste hapşıran bir yolcuydu; diğerleri tarafından yakalandı, dövüldü ve yolun ortasına atıldı. Avustralya'da düşman, bir Çin restoranının önünde kalp krizi geçiren bir adamdı. Görülemeyen mikrobiyal düşmanla karşı karşıya olduklarına inanan insanlar, hayatını kurtarabilecek kalp masajı uygulamak yerine uzağında toplanıp adamın ölüşünü izledi. Avrupa'nın birçok yerinde virüsü yayan şeyin elektromanyetik sinyaller olduğuna inanmış güruhlar cep telefonu baz istasyonlarını yıktı. 19. yüzyıl kolera salgınları sırasında doktorlar sokaklarda taşlanmış, karantina hastaneleri öfkeli kalabalıklar tarafından yakılarak yerle bir edilmişti. COVID-19 pandemisi sırasında New York banliyölerinde doktorlar darp edildi, gece vardiyasından çıkan hemşireler arabalarını lastikleri kesilmiş halde buldu. Hindistan'daki Indore'de açık mavi hastane üniformasıyla yürüyen bir sağlık görevlisi dar bir arka sokakta saldırıya uğradı ve bağrışan öfkeli insanlar tarafından kovalandı. Beyaz Saray'da aklı karışmış ve bunalmış bir Başkan, Dünya Sağlık Örgütü'nü suçladı. Parmaklar Çinlileri, yabani hayvanları, bir yerlerdeki gizli laboratuvarı, siyasi düşmanları, gölgelerdeki uluslararası yetkilileri gösterirken virüs de sessizce, kararlı bir şekilde yayılmaya devam etti.
Sahi KitapKitabı okuyor
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 23 days
güzel kitap!
Osmanlı Suriyesi'nde Arapçılığın Doğuşu
Osmanlı Suriyesi'nde Arapçılığın Doğuşu
Arap arkaik! milliyetçiliği, 19.yüzyıl Suriyesi Osmanlı - halk,halk - emparyalist devletler, Müslüman - Hristiyan kavgası, İslamı geri getirmek! medeniyet tartışmaları, Arapçılık, İslamcılık, geri kalmışlık üzerine güzel bir kitap, tavsiye edilir!
Osmanlı Suriyesi'nde Arapçılığın Doğuşu
Osmanlı Suriyesi'nde Arapçılığın DoğuşuAdil Baktıaya · İletişim Yayınevi · 20175 okunma
158 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 24 hours
Victor Hugo'nun 19. yüzyıl Fransa'da yazdığı “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü”adlı romanı, idam cezasına mahkûm edilmiş bir insanın ölüm düşüncesini ve hayatını anlatır. Kitap, sosyolojik ve psikolojik açıdan eleştiri yaparak, insanın ölümle yüzleşme sürecini işler. Romanın ana karakteri, adı belirtilmeyen bir mahkûmdur. Cinayet suçundan yargılanır ve duruşmasının ardından ölüm cezasına çarptırılır. İlk başta hala affedileceği ümidine sahiptir ve bu süre zarfında af çıkarılması veya ölüm cezasının hapse çevrilmesi ihtimaliyle dikkatini dağıtmaya çalışır. Ancak zamanla umutları yok olur ve ölüm düşüncesi onun ruhunu daraltır. Altı hafta boyunca ölümü beklerken, ailesini düşünür, geçmişini hatırlar ve içinde bulunduğu koğuşun zorlu şartlarından kurtulmanın hayalini kurar. İnfaz günü yaklaşırken, içinde karmaşık duygularla dolu bir bekleyiş yaşar. Ve sonunda o korktuğu gün gelir… “Bir İdam Mahkûmunun Son Günü,”dünya klasikleri arasında yer alır ve insanın ölümle yüzleşme sürecini derinlemesine işleyen etkileyici bir eserdir. Gerçekten okurken tüylerim diken diken oldu diyebilirim. Okumanızı tavsiye ediyorum.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
Bir İdam Mahkumunun Son GünüVictor Hugo · Olimpos Yayınları · 2019121.3k okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.